RC MODEL ARABA NEDİR? RC, Radio Control anlamına geliyor yani radyo frekanslı, kumandalı arabalar. RC arabalar, sokak tipi (touring), katılım tipi (gas on road) ve off road tarzı arazi araçlarından oluşmaktadırlar. Radyo kontrollü arabalar iki temel formda sunulurlar : “Oyuncak” versiyonundaki araba veya arazi araçlarıdır. Elektrikliye çevrilen modeller ise yola çıkmak için devletten plaka bekliyor. İtalyan ortağıyla Fiat’ın Fiorino, Scudo ve Ducato, Renault’un ise Kangoo modellerini elektrikliye çeviren BD Oto, Avrupa’da sattığı bu araçları Türkiye’de piyasaya sunmak için hükümetin yeni düzenleme yapıp plaka vermesini bekliyor. 1)İhtiyaçlarınızın Farkında Olun. Araç kiralarken mutlaka araçta kaç kişi olacağınıza, aracı uzun yolda mı yoksa şehir içinde mi kullanacağınıza, yakıt bütçenize veya iş programlarınıza dikkat ediniz. Bu sayede işinizi görmeyecek bir aracı kiralamamış veya size fazla gelecek bir aracı kiralayarak yok yere Bayburt'ta yaşayan lise son sınıf öğrencisi, güneş paneli destekli ve saatte yaklaşık 80 kilometre hıza ulaşan araç yaptı. Milli İrade Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Mücahit Kurdal, AA muhabirine, Kovid-19 salgını döneminde boş vakitlerini değerlendirmek için babasının 21 Şubat Sanayi Sitesi'ndeki torna atölyesinde çalışmaya başladığını söyledi. 60 bin lira gibi bir fiyat etiketi ile gelirse bu arabayı alanların aklına şaşarım. (ki fiyatının öyle geleceğini hissediyorum). benzinli ve dizel modelleri 30-40 bin lira arasında değişiyor. hayatın boyunca harcayacağın benzini baştan ödeyerek araba almak nasıl bir mantık anlamıyorum. elektikli arabalara gelen ötv teşviğinin mutlaka hybrid otomobillere de gelmesi Vay Tiền Nhanh. Kafamda mevcut olan elektrikli gokart projesi için biraz araştırma yaparken bir forumda araçlarını elektrikliye çeviren yüzlerce insana rastladım. Çok hoşuma gitti. Çevirenlerin çoğu Amerika'lı ve arabalarını gündelik işlerde kullanıyor. 100km civarı menzile çıkan da olmuş ki çok başarılı... Neyse, aklıma şu geldi Ben 7 yıldır araba kullanıyorum ve bir kere bile polis beni çevirip de arabamın kaputunu açtırmadı. O zaman arabama bir dış modifiyesi yaptırmazsam, ki nefret ederim, polisin benim arabamı elektrikliye çevirdiğimi ve aslen Türkiye'deki neredeyse her kurala karşı geldiğimi anlamasına pek imkan yok. Olay sadece muayenede takılıyor. O da alacağım arabanın motorunu sakladığım sürece bir problem teşkil etmez gibi duruyor. Motor kaputuna girecek ürünleri tek bir kasaya monte edip, vinçle komple kaldırıp, motorumu takabilirim. Arabanın içinde, bagajında vs. olacak onlarca kablo,akü vs. zaten döşeme altından geçeceği için, kimse farkına varmayacak. Sadece 2 senede bir girişilen bir motor kaldır-indir hareketinin de maliyeti önemli değil gibi... Neyse gördüğüm kadarı ile bu işi yapan arkadaşlar genelde şanzıman girişlerine aldıkları motoru uydurmuşlar. Bazıları çok ekstrem işlere girişmiş. Ekstremde pek gözüm yok açıkçası, arabayı orjinal haline getirebilmek isterim. TUV'den geçeceğiz nihayetinde... Şu anda bu proje için gerekli parçalara bakıyorum. Bir yandan da bu işe uygun araba bakıyorum. Niyetim mümkün olduğunca ucuz, arabayı kesip biçsem acımayacağım, kesinlikle ruhsatlı, motor gücü tercihen ve altı zaten kullanmayacağım motora minimum yıllık mtv ödeme isteği arabalara bakıyorum. Kesinlikle otomobil SUV vs. değil ama 4x4 olsa dadından yenmez diyorum. Bir yandan tipi düzgün olsun, tercihen çok şart değil ama ABS'si olsun da istiyorum... Şeklen Honda CRX olabilir, 4 çeker olduğu için Subaru Justy olabilir... Çok pahalı olmasa düz vitesini bulsam Smart fortwo cuk oturabilir... Ama çok tatlı olsa da bis'e binmem mesela... Bir Beatle'a da böyle bir şeyi asla yapmam, restore eder binerim mesela... Özetle klasik vasfı taşımayan, tipi düzgün, tercihen kült bir araba arıyorum. Motoru toplama isteyen bir araba tercihimdir, zira motorunu 2 yılda bir kullanacağım. Maliyetler oldukça yüksek bu arada; ama sağdan soldan elektrik çalarken milletin bakışları arasında arabamı şarj edip basıp gitme hazzına değer... Devlet baba vergiyi giydiredursun benzine... Şaka bir yana, elektrik motorlarının bir çok avantajı da var. 40HP'ye denk gelen bir elektrik motorunun Tork'u 200'ün üzerinde. O yüzden Beygir üzerinden hesap yapılmıyor. Şanzıman ve kavramanızın motorun vereceği torku kaldırıp kaldırmayacağı üzerinden hesap yapılıyor. Elektrikliye çevrilen arabalar gördüğüm kadarı ile 7 ile saniye arasında 0-100km hızlanma yapıyorlar ! Subaru Justy alsam, biraz güçlü bir motorla bizim A3'ü kalkışta yerim mesela... Elektrikli arabanın böyle bir eğlencesi de yok değil. Tabi çoğu kullanıcı menzil ve aküye yüklenmemek için lüzumsuz gücü kısıyor ve 100km menziline ulaşıyorlar... Araba tavsiyelerinizi bekliyorum. Unutmayın mutlaka ruhsatlı, mümkün olduğunca ucuz, klasik değeri taşımayan; ama tipi düzgün bir araba bakıyorum. Bu işin Forumu Şu ana kadar bulduklarım Subaru Justy Suzuki Swift Mazda 323F Bu arabanın dışında kaputta bariz kayma görüyorum. Belki fotodandır. O toplanırsa, içindeki ahşap rezilliği çok kaliteli bir metalik gri boya ile iptal edilirse, direksiyondaki ahşap görünüm sökülür deri kaplanırsa, şanzıman, ön takım, frenler sağlam ve şase kayık değilse, bu araba tamamdır. Honda CRX Nissan'da da vardı tarz bir araba ona bakacağım şimdi. kayserili üniversite öğrencileri. eski bir arabayı elektrikli yapmışlardı. 2 yılda bir muayne için motoru indirip kaldırmak akıllıca. ama çok sessiz olan elektrikli motor polislerin ilgisini çekip sizi durdurmalarına sebeb olabilir. çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. mutlaka buraya yazınız sonuçlarını. Polislerin ayılacağını hiç mi hiç sanmıyorum... Şu anda donör araba adaylarım - Mazda 323F - Nissan NX Coupe çok pahalı, daha da pahalı olan 200sx var. 200sx bulsam motor isteyen kelepir, tadından yenmez! - Honda CRX - Subaru Justy 4 çeker olması cezbediyor - Suzuki Swift - Rover 200-216 ucuza bulabilirsem - Belki Peugeout 106 tercihim değil - Motoru ölü bir Toyota Celica da olur. Pahalılar... quoteOrijinalden alıntı Dj_Hutnu! Polislerin ayılacağını hiç mi hiç sanmıyorum... Şu anda donör araba adaylarım - Mazda 323F - Nissan NX Coupe çok pahalı, daha da pahalı olan 200sx var. 200sx bulsam motor isteyen kelepir, tadından yenmez! - Honda CRX - Subaru Justy 4 çeker olması cezbediyor - Suzuki Swift - Rover 200-216 ucuza bulabilirsem - Belki Peugeout 106 tercihim değil - Motoru ölü bir Toyota Celica da olur. Pahalılar... 4*4 ler bataryanın daha çabuk tükenmesine yol açacaktı mantıksal olarak böyle olması şarz tükenme süreleri sizi üzebilir Hyundai Accent düşünmezmisiniz 97 model falan. Onların motor olanı var tipi falanda fiyatına göre kötü değil. Elektrikli araca girişecekseniz motor kısmı kolay kurcalanacak şekilde olmalı. Twingo gibi dar araç olmaz. Madem fiyatı da önemli bence motoru bitik şahin daha güzel olur. Yayla gibi araç istediğiniz yere istediğinizi koyarsınız. Ayrıca başka sorunlar çıkarsa ustası da bol. Aşırı zor bir iş olduğunu düşünmüyorum elektrikli aracın. Zor kısmı bence maliyet. En önemlisi batarya ömrü. Yoksa elektrikle güç üreten motor falan çok da güç olmasa gerek. Justy'de sanırım 4*4 sürekli değil. Devreye alınıp, devre dışı bırakılabiliyor sanırım. Ama öncelikli tercihim değil. Tercihim daha tarz arabalar. Honda CRX Mazda 323 F Nissan NX Coupe veya 200sx gibi arabalar Tabi namı kötü olmasa ve geceleri de fıldır fıldır geziyor olmasam Opel Tigra Var bir de... Maliyeti ne kadar olcak hocam? quoteOrijinalden alıntı Dj_Hutnu! Tabi namı kötü olmasa ve geceleri de fıldır fıldır geziyor olmasam Opel Tigra Var bir de... Bildiğim kadarıyla elektrikli motor hangi devirde olursa olsun net bir tork üretiyor önemli olan şanzıman uyumunu sağlamak diye düşünüyorum gerisi teferruat quoteOrijinalden alıntı Maliyeti ne kadar olcak hocam? Çok değişken bir durum bu... Ucuza temiz-çıkma Forklift Aküsü bulabilirsem akü maliyetini kısacağım. Motor olarak da Forklift motoru veya NetGain motor lazım. NetGain motor da 2000-3000$... Gene nerden baksak civarında bir maliyeti olur çevirme işleminin. Aldığım arabaya göre de değişen ihtiyaçlar olacak. Alacağım araba küçüldükçe ve hafifledikçe maliyet azalıyor haliyle... quoteOrijinalden alıntı Dj_Hutnu! Justy'de sanırım 4*4 sürekli değil. Devreye alınıp, devre dışı bırakılabiliyor sanırım. Ama öncelikli tercihim değil. Tercihim daha tarz arabalar. Honda CRX Mazda 323 F Nissan NX Coupe veya 200sx gibi arabalar Tabi namı kötü olmasa ve geceleri de fıldır fıldır geziyor olmasam Opel Tigra Var bir de... Tigra quoteOrijinalden alıntı NEŞELİMEŞEODUNU quoteOrijinalden alıntı Dj_Hutnu! Justy'de sanırım 4*4 sürekli değil. Devreye alınıp, devre dışı bırakılabiliyor sanırım. Ama öncelikli tercihim değil. Tercihim daha tarz arabalar. Honda CRX Mazda 323 F Nissan NX Coupe veya 200sx gibi arabalar Tabi namı kötü olmasa ve geceleri de fıldır fıldır geziyor olmasam Opel Tigra Var bir de... Tigra Her çevirmeye girersiniz birde simsiyah cam sarı tigra of of elektrik temiz enerji, desteklenmeli. 1-kisin ne ile isinacaksin? 2-freni nasil saglamayi dusunuyorsun? Sayfaya Git Sayfa 1043 Son Güncelleme 1043 TAKİP ET Türkiye’nin ilk elektrikliye dönüştürülmüş otomotivi olan TÜR-EV’, gerekli desteği görememesinden dolayı Başkent Üniversitesi’ne hibe edildi. TÜR-EV, öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından geliştirilerek piyasada yerini almayı faaliyet gösteren TÜR-EV Elektrikli Araç Dönüşüm firması TÜR-EV’ markasıyla, 2011 yılında benzinli bir aracı elektrikliye dönüştürmeyi başardı. Yaklaşık 450 bin lira maliyetle binek bir aracı elektrikliye çeviren firma 20 dakikada dolan batarya ile 180 kilometre menzile ulaşabiliyor. Elektrikli otomotiv ile Ankara-İstanbul arası ise 9 lira olarak elektrikliye dönüşümde şu parçalar söküldü “Motor buji enjektör, yağ pompası dahil şanzıman, diferansiyel, baskı-balata, debriyaj, vites kolu, radyatör, yakıt deposu, şarj dinamosu, marş motoru, yakıt pompası, yağ fitresi, hava fitresi, yakıt fitresi.”Dönüşümden sonra aracın bagaj kapasitesinde herhangi bir azalma olmuyor. Ayrıca araç vites olmadığından tek bir tuşla ileri-geri kolaylıkla parçaların yerine ise şu parçalar takılıyor “Elektrikli Araç Kontrol Ünitesi, Elektrik motoru, motoru kumada eden Motor Kontrol Bilgisayarı, lithium serisi piller, pilleri şarj eden şarj cihazı, elektrikli araçlar için gerekli olan frenleme ve hidrolik direksiyon çözümleri ve diğer aksesuarlar.”Sıfır emisyonla çevreyi kirletmeyen elektrikli araç, sessiz olmasının yanı sıra mekanik parça sayısının çok az olmasından dolayı düşük bakım maliyetiyle kullanıcıları firmasının bu başarısına rağmen gerekli desteği görememesinden dolayı elektrikli otomotiv çalışmaları rafa kaldırılarak garaja çekildi. Bunun üzerine durumdan haberdar olan Anadolu Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, firma yetkileri ile görüşerek TÜR-EV’, Başkent Üniversitesi’ne verilerek değerlendirilmesi talebinde bulundu. Firmanın olumlu karşılaması sonucu TÜR-EV’, Başkent Üniversitesi’ne hibe edilerek öğretim üyeleri ve öğrencilerine teslim edilmesinin ardından ilgi odağı Üniversitesi Rektörü Ali Haberal, hibe edilen elektrikli otomotivin üniversiteye önemli katkı sağlayacağını ifade etti. Haberal, “Başkent Üniversitesi olarak sanayi ile çok yakın işbirliği içerisindeyiz. Birlikte olduğumuz kurumların başında da Anadolu Sanayi Bölgesi ve ekibi gelmektedir. Özellikle Mühendislik Fakültemizin gerek Makine Mühendisliği gerekse Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencileri bu otomotiv üzerinde çalışmalarını sürdürecekler. Bu otomotiv bize önemli katkı sağlayacak” dedi.“TÜR-EV’i geliştirilip piyasaya sürmeyi arzuluyoruz”TÜR-EV’ geliştirerek piyasaya sürmeyi hedeflediklerini aktaran Haberal, şunları kaydetti“Bu araç üzerinde ilk önce çalışılıp bir takım düzenlemeler yapılacak. Daha sonra bu işin süreci var. Patent konusu gündeme gelecek. Belirli aşamaları kısa sürede geçersek projenin ilk sahipleriyle birlikte konuyu değerlendirip piyasaya sürmeyi arzuluyoruz.”“TÜR-EV’i öğrencilerimiz merakla bekliyor”Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berna Dengiz, elektrikli otomobilin üniversiteye hibe edilmesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi. Dengiz, “Biz çok mutlu olduk böyle bir aracın bize hibe edilmesi ve bizim laboratuvarımızda mevcut olan çalışmalara katkı sağlayacak. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için bu araç bize büyük katkı sağlayacak. Öğrencilerimizde merakla bekliyor. Mevcut çalışmaları bunun üzerine aktaracaklar. Deneysel bir ortam gerekiyor. Denemeler yapılacak. Şuan ki hedef daha ekonomik, daha hızlı bir araç geliştirmektir. Önümüzdeki haftadan itibaren kendi araştırma gruplarımız inceleyecek. Bu araç yüzde yüz elektrikli olarak tasarlanmış ve çalışıyor. Önce aracın bize teslim edilen yazılı özellikleriyle karşılaştırmalar yapacağız. Ondan sonra bir proje hazırlanacak” Organize Sanayi Bölgesi Mütesebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, firma ile temasa geçerek TÜR-EV’in Başkent Üniversitesi’ne hibe edilmesi konusunda aracı olduğunu aktardı. Tuncay, “2012 öncesi benzinli olan aracı elektrikli araca çevirmek için çok emek verdiler. Birçok sebepten ötürü çalışma yarım kaldı. Başkent üniversitesi ile üniversite sanayi işbirliğini aktif olarak gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Firma bana bu araçtan bahsedince üniversiteye bağış olarak verelim ve öğretim görevlileri ile öğrencilerin hem bu hikayeyi bilmeleri hem de aracın ellerinde olması bir takım şeylerin geliştirmesinde katkı sağlayabileceğini” ilk defa benzinli bir otomobili elektrikliye dönüştüren Zafer Demirbüken, başladıklarında zorluklar ile karşılaşmalarına rağmen başardıklarını ifade etti. Demirbüken, “2010 yılında kurduğumuz bir firmayla elektrikli araç dönüşüm işine başladık. 2011 yılında ilk prototip çıkardık. Ülkemiz de yeni yapılan bir şeydi ve sıkıntılar oldu. Başarılı bir süreç yaşadık ancak ticarileştiremedik” konusunda marka oluşturmak istediklerini belirten Demirbüken, “TÜR-EV ismini uygun gördük. TÜREV matematikte bir şeyin değiştirmek dönüştürmek anlamını taşırken araya bir tire koyarak Türkiye’nin Tür’ünü, EV ise dünya literatürün de Electrıc Vehıcle diye geçiyor. Onu vurgulamak istediklerini” Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olduğu zaman 2011 yılında bir konuşmasında “Yok mu babayiğit” otomobil üretecek sözlerini hatırlatan Demirbüken, “Biz bu işe 2011 yılında elektrikli araçlar kanunu yokken başladık. Şimdiki Cumhurbaşkanımız o zaman ki Başbakanımız. “Yok mu babayiğit” dediğinde hemen hemen yarı yola gelmiştik. O dönemki sanayi bakanımızda görüşme yapıldı. Bu süreçten sonra elektrikli araç kanunu çıkarıldı” dedi.“20 dakikalık şarjla 180 kilometre yol gidiyor”TÜR-EV özellikleri hakkında bilgi veren Fuat Eken, “Cep telefonu aküsünün daha yüksek voltaj üreten DCI akü ile çalışıyor. Tam doluluğu sağlamak için aracımızın üzerinde bulunan şarj cihazıyla 7 saat normal elektrik prizine bağlayarak doldurabiliyoruz. Hızlı şarj teknolojisini entegre edilerek 20 dakikaya düşürülebilir. Tam dolu olduğunda yaz aylarında 180 kilometre gidebildik. Kışın ise akülerin verimliliği düşmesi sonucunda 150 kilometre yola ulaştık. Biz o zaman Ankara-İstanbul arası 9 lira olarak hesaplamıştık. Kilometrede 3 kuruş yakıyor. Otomobilin içerisinde yerleştirdiğimiz asenkron motorlar bakım gerektirmiyor. Firma olarak bir yerde tıkandık. Bu proje için toplam harcamamız 450 bin lira oldu. KOSGEB’den 50 bin lira destek aldık. Ticarileştirmek istedik ama başaramadıklarını” söyledi. özel Türkiye’de İlk Elektrikliye Dönüştürülen Otomobil tür-ev’, Öğrenciler Gözüyle Tekrar Şekillenecek Türkiye’nin ilk elektrikliye dönüştürülmüş otomotivi olan TÜR-EV’, gerekli desteği görememesinden dolayı Başkent Üniversitesi’ne hibe edildi.... özel Türkiye’de İlk Elektrikliye Dönüştürülen Otomobil tür-ev’, Öğrenciler Gözüyle Tekrar Şekillenecek özel Türkiye’de İlk Elektrikliye Dönüştürülen Otomobil tür-ev’, Öğrenciler Gözüyle Tekrar Şekillenecek özel Türkiye’de İlk Elektrikliye Dönüştürülen Otomobil tür-ev’, Öğrenciler Gözüyle Tekrar Şekillenecek özel Türkiye’de İlk Elektrikliye Dönüştürülen Otomobil tür-ev’, Öğrenciler Gözüyle Tekrar Şekillenecek özel Türkiye’de İlk Elektrikliye Dönüştürülen Otomobil tür-ev’, Öğrenciler Gözüyle Tekrar Şekillenecek Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz © 2022, Eşarj Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri Dünya'da elektrikli otomobiller aldı başını gidiyor. 3 senedir Türkiye'ye elektrikli arabaları anlatmaya çalışan ve sektörde pek çok çalışması bulunan birisi olarak üzülerek belirtiyorum ki treni kaçırıyor gibiyiz. Satış rakamlarımız Dünya ile kıyasladığımda şaka gibi. Her çeyrekte satılan elektrikli araba sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Peki suçlusu kim? Bu neden böyle? Halk hazır değil mi? Anlamıyor mu? Devlet mi desteklemiyor? Nedir? Dünya'da akaryakıtlıdan elektrikliye geçişte o 'devrilme noktası' denen yere daha ulaşmadık evet. Onun için üretimi geçen hafta başlayan Tesla Model 3 teslimlerinin hız kazanması, şarj altyapısının gelişmesi ve diğer markaların da 350-400km menzilli, güzel fiyatlarda otomobilleri satışa sunması gerekiyor. Bu devrilme noktasına doğru emin adımlarla ilerliyoruz buna şüphe yok. Tek tek yazmayacağım, aklınıza gelen her marka elektrikli otomobiller ile ilgili planlarını açıkladı ve en geç 2019-2020'ye kadar hepsi 'Tesla-killer'larını çıkartacaklar. Devrilme noktasına henüz gelmemiş olsak da ilgide ciddi bir artış var ve çoğu markanın oldukça rekabetçi noktalarda satılan %100 elektrikli otomobilleri mevcut. Pek çoğumuzun ise maalesef bu arabalardan haberi bile yok çünkü istesek de Türkiye'de alamıyoruz. Dünya bilinç ve satış olarak 2017'de ise biz 2011'deyiz. Bu yazıda bu durumu marka marka açıklayıp Türkiye'nin geri kalmasına suçlu arayacağım. Başlıyorum. Devletten Teşvik mi Yok? Duyuyoruz, yurtdışında çok ülkede elektrikli otomobil yaygınlaştırmak için teşvik var, bizde yok diye. Hayır. Bence mevcut otomobil vergilendirme sistemini düşününce ÖTV'nin diğer muadil arabalardan müthiş bir şekilde düşük olması büyük teşvik. Teşvik illa ABD'de olduğu gibi üstüne para vermek anlamına gelmek zorunda değil. Pazar içinde değerlendirme için görece bakmak daha doğru. İçten yanmalıda %50-%160 arası ÖTV değişirken elektrikli otomobilde bu %3-%15 arası değişiyor. Üstelik elektrikli otomobiller MTV'den de muaf. Sonuç; BMW i3 - BMW 520d kıyası yaparsak Almanya'da i3 yaklaşık 35k €'luk bir araba, 520d ise 45k€'luk bir araba. Aralarındaki değer farkı %30 yani. Ama Türkiye fiyatlarında i3 45-50k €'ya gelirken 100k €'dan ucuza 520d almak mümkün değil. Yani aslında elektrikli otomobiller enayi gibi hissetmeden özgürce ve verdiğiniz paranın hakkında kalite satın alabileceğiniz otomobiller. Görece ÖTV teşviği elektrikli araçları pazarda daha uygun hale getiriyor. Demek ki sorun teşvikte değil. Türk halkına uymuyor, anlamıyor mu? Bu varsayım büyük genelleme yaparak en baştan kaybediyor. Herkes 'benim köye gitmez', 'alınır mı bu burası İsveç mi sandın sen?' zihniyetinde peşin hükümlü değil bana güvenin. Kaldı elektrikli otomobiller bugün hala %100 tavizsiz noktada değiller, herkese uymak gibi bir iddiaları da yok. En uzun menzillisi olan Model S 100D bile olsa sürekli altında araba, Anadolu'da gezen satış elemanına planlama gerektirir. Ama zaten bir teknolojinin anında herkesi kapsamasını bekleyemezsiniz. Bu yine de anlatıldığı taktirde hatrı sayılır bir kitlenin işini göreceği ve mutlu edeceği gerçeğinin önüne geçemez. Son üç senede TeslaTurk'e oluşan ilgi, gelen sorular, sizlerin attığı mailler çerçevesinde görüyorum ki bilgi eksiğimiz çok fazla. Giderildiği ve satış için çaba gösterildiği halde ciddi alımla ilgili çok kişi var. Bu da beni asıl suçlu olarak gördüğüm kısma getiriyor; Otomobil Bayileri... Otomobil bayiliği tabii ki de para kazanma beklentisi olan bir iştir, ticarettir. Marka marka ele almadan önce kısa özetlemek gerekirse; Dünya'da pek çok diğer pazarda olduğu gibi bizde de bayiler tezgahlarına elektrikli otomobil ile 'çomak sokmak' istemiyor. Düşünsenize; satışçından servisine herkesi tekrar eğiteceksin, satış için anlatmakla çok daha fazla vakit geçireceksin, üstelik asıl gelir kalemin olan 'servis ziyareti' çok daha az olacak. Yani yatırım yapıp para kazanmayacaksın. Geniş bir vizyona sahip değilsen tabii ki; 'Ne uğraşıcam?' dersin. Bu acı gerçek bizde genel haliyle var olan 'Bize icat çıkartma' zihniyetiyle birleşince sonuç elektrikli oto devrimini 7 yıl geriden takip eden bir Türkiye oluyor. Dünya'da elektrikli otomobil satan ama Türkiye'de elektrikli araba konusunda ölü taklidi yapan markalarımızı analize başlayalım; Renault ZOE, Fluence ZE - Yanlış Strateji Travması Renault Türkiye hakkını yememek lazım ki Türkiye'de elektrikli otomobile en çok çaba harcamış firma. Hatta belki izlemişsinizdir yeni kasa DMA Basic ile İzmir'e giderken onların istasyonlarını kullandım. Ama bugün maalesef 2012-2016 arası sarfettikleri çabaya karşılık yaşadıkları hüsranın travmasını yaşıyorlar. Renault'nun yanlış stratejik kararlarına bir ülkenin elektrikli oto anlayışı kurban gitti diyebiliriz. Taa 2012'de Renault Fluence ZE Türkiye'de üretilmeye başladığında asıl proje İsrail'li bir firma olan Better Place ile ortak idi; Better Place bataryaları ve batarya değişim istasyonlarını kuracak. Batarya hızlıca değiştirilecek ve şarj ile uğraşılmayacak. Batarya hep değiştiğinden arabayla birlikte batarya satılmayacak böylece arabanın fiyatı da düşecek, bataryaları da kiralayacağız. İşte tüm Türkiye'de elektrikli araba ile azıcık bile birşey duymuş birinin bildiği, ülkemizin travması batarya kirası muhabbeti böyle doğdu. 2012'den bakınca kağıt üzerinde çok hoş bir plan gibi dursa da burada hata yıllardır Tesla hariç herkesin yaptığı 'Elektrikli Otomobile LPG'li yaklaşımı'. Elektrikli otomobil de diğer her yeni teknoloji gibi tepeden aşağı inecek, iniyor. Tabii ki de anında daha ekonomik olmasını bekleyemeyiz. Elektrikli araba satın almak isteyecek müşteri bu noktada şu ikisinden birine uymalı; Teknoloji meraklısı Çevreci dürüst olalım, çok çok çok düşük bir demografik Fluence ZE durumunda araba ilgisini çeken kişi Euro cinsinden uçuk bir fiyattan batarya kirasını duyunca arabanın fiyatına bakmaz, bir depo zaten o kadar der, geçer. Teknoloji meraklısının zaten ilgisini çekmez çünkü araba bildiğimiz Fluence'ın pillisi, herhangi bir albeni yok. Sadece çevreyi korumak adına bir araba satın almak isteyecek insan sayısı da özellikle Türkiye'de belki bir elin parmaklarını geçmez. Bunun üstüne tuz biber gibi bir de bayi satışçıları için normal araba ile elektrikli araba primleri bir tutulunca kasıtlı bir elektrikliden uzaklaştırma da ortaya çıktı. Çünkü bir satışçı bildiğimiz Clio'yu 10dk anlatsa yetecek iken ZOE'den bahsetmeye başlasa tamamen herşeyi yeniden anlatması gerekecek, saatlerini harcayacak. Buna müdahele olmaması da TeslaTurk forumlarında bir takipçimizin anlattığı; 'Boşverin ZOE'yi biz size Clio verelim' durumlarına yol açtı. Renault bu strateji ile başlayıp Fluence ZE'leri satamayınca. Üstelik bu araçların bataryaları beklenenden hızlı kapasite kaybı yaşayıp menzil olarak da orijinalin %70-80'lerine hızlıca inince, son olarak da Better Place batıp batarya değisim programı rafa kalkınca proje tamamen ortada kaldı. Daha sonra ise orijinal Renault ZOE 2 sene geç de olsa 2014 sonu gibi yanlış hatırlamıyorsam satışa çıkarıldı ama yine batarya kirası ile. Sonucunda Renault Türkiye uğraşının karşılığını alamadı, Türkiye'de büyük bir kitle hala daha her elektrikli arabanın batarya kirası ile var olduğunu düşünüyor ve yeni Renault ZOE hala Türkiye'ye gelmedi. 300km gerçek kullanım menziline sahip büyük bataryalı Renault ZOE ZE40 Kasım 2016'da tanıtılıp Ocak 2017'de satışa başlandı. Nisan'a kadar Renault'yu bu aracı almak için ciddi sıkıştırdım ama yeri geldi muhattap bile bulamadım bahsettiğim travmadan ötürü. Temmuz 2017 itibariyle Renault ZOE ZE40 Avrupa'da onbinlerce teslim edilip satış rekorları kırarken Türkiye'de hala yok. Renault'yu ararsanız muhtemelen bir dahaki ay geliyor derler. Ocak'tan beri o cevabı veriyorlar çünkü. Nissan Leaf Bilmiyorum biliyor musunuz, Nissan Leaf diye bir %100 elektrikli otomobil var ve ilk çıktığı 2011 yılından bu yana yüzbinler sattı. Hatta Dünya'nın en çok satan elektrikli otomobili o. Ama Türkiye'de bir tane bile satmadı çünkü satmadılar. Nissan bu arabayı vergi avantajından kaynaklı uygun fiyatına rağmen asla Türkiye'de satmadı. Sormaya çalıştığım hiçbir yerden de cevap alamadım. Belki de Renault-Nissan ittifak halinde olduğundan Renault'nun yanlış sratejisinin yarattığı hüsrandan çekindiler. Ama Nissan Leaf'te batarya kirası yok ve fiyatı muhtemelen bir Golf ile aynı olacaktı. Az da olsa satması, kullanılması, sokaklarda görülmesi bilgiyi bilinci artıracaktı. Ama olmadı. Volkswagen e-Golf ve GTE plug-in hibritler Pek çok kişinin haberi olmayan bir başka otomobil. Volkswagen e-Golf. Bildiğimiz Golf'ün %100 elektriklisi. Doğuş Oto'ya adil olmak gerekirse esasen eGolf bir 'compliance car'. Yani belli pazarlarda koyulan sıkı emisyon limitlerine uymak, satılan araçların ortalama emisyonunu düşürmek için yapılmış çevrilmiş bir araba. Türkiye'ye gelmesi, sunulması güzel olurdu ama fiyat olarak çok mantıklı seviyelere gelmezdi. Yine de Doğuş Oto'nun Volkswagen'in plug-in hibrit modelleri Golf GTE, Passat GTE gibi modelleri satmaması marka bazlı anlatıma geçmeden önce anlattığım sebepten gibi duruyor. BMW i3 BMW i3 bugüne kadar Türkiye'de en ciddi satışa sunulan ve en çok destek gören elektrikli otomobildir. Borusan Oto vergi avantajı ile daha düşük paraya ne kadar daha fazla 'değer' satın alınabildiğini görüp BMW i projesine büyük hevesle başladı. Borusan için bir prestijdi de tabii. %100 hakkını verdi diyemesem de Türkiye şartlarında gayet iyi performans gösterip çaba sarfetti. BMW iRemote gibi bir elektrikli arabanın en iyi özelliklerinden biri olan internete bağlanma, uzaktan kontrol gibi özellikleri destekledi, BMW i için personel eğitti, ana şubelerine hızlı şarj istasyonlarını kurdu vs. Türkiye'de açık ara yapılan en iyi iş. Ancak onlar da tam anlatamamış olmalılar ki ben üç ay önce ikinci el bir BMW i3 alıp neden mantıklı olduğunu anlatmaya başladıktan sonra ikinci el piyasası hareketlendi sıfıra ilgi arttı. Ama bu noktada da BMW AG yani Almanya'nın biraz geri kalmışlığından kaybediyoruz. Sıfır km almak istesek yeni 94Ah BMW i3'ler 200,000 TL civarında ve 30kWh kullanılabilir bataryaya sahip. ~200km menzil Tesla Model 3, Jaguar iPace gibi uzun menzilli arabaların çağının geldiği dönemde sıfır BMW i3'e bu yatırımı yapmak bence doğru degil. Tüm Dünya'da değil. BMW maalesef bu noktada geriden geliyor. Menzil anlamında tavizlerin kalktığı günlerde görece yüksek fiyata kısıtlamanız oluyor. 2018 sonunda 120Ah kapasiteli BMW i3 bataryaları çıkacak dedikoduları var ama 120Ah bile 42kWh yapar. Giriş fiyatındaki Tesla Model 3'ün bile 55kWh bataryasının olacağını düşünürsek çok düşük. Hyundai Ioniq Elektrikli! Hyundai tüm uzak doğu firmaları gibi yıllardır bataryalı elektrikli araç BEV fikrine çok yaklaşmayıp hidrojen yakıt hücresi FCEV hayalinde oyalanıyordu. Ama sonunda onlar da hidrojenin fiziksel verimsizlik ve pahalılığına inanmış olmalılar ki bataryalı elektrikli otomobil alanına bomba gibi bir giriş yaptılar. Yaklaşık bir sene evvel Hyundai Ioniq ile giriş yaptılar. Hyundai Ioniq üç model olarak sunuluyor; Hibrit Elektrikli motor ve pil çok ufak. Şarj bile olmuyor. Sadece benzinli motorun verimsiz devirlerinde yardımcı oluyor. Plug-in hibrit Temsili ufak bir batarya ile elektrik ile 20-30km gidip daha sonra benzin ile gidebilir. Ya da ikisinin karışımı gidebilir. Motor ile bataryayı şarj edebilir ya da şarj için fişe takabilir, isterseniz sadece benzinli motorla gidebilirsiniz. Yani tam hibrit, iki arabanın da komplikasyonu var. %100 Elektrikli İşte beni alakadar eden kısım. Hareketli parça olmaması ile minimum komplikasyon ve maksimum huzur. 28kWh batayara kapasitesi ve çok verimli bir tasarım ile gerçek kullanımda rahatça 200+ km menzil. Üstelik canavar gibi hızlı CCS şarj. Ioniq'in incelemelerinin pek çoğunda %100 elektrikli model en çok beğenildi. Bizim Hyundai ise uzun süre sessiz kaldıktan sonra "İşte Ioniq" diye normal hibrit modeli getirdi. Risk almadı. Şarj, menzil vs. hiçbir konuda kimseyi eğitmesine gerek yok. Üstelik yeniliğe açığız imajı da sağlam. Bu noktada aslında Hyundai'ye çok yüklenmek istemiyorum çünkü belki de planları dahilindedir elektrikliyi de getirmek. Bekleyip göreceğiz. Opel Ampera-e Opel Ampera-e bildiğimiz Chevrolet Bolt'un Avrupa modeli. Yani çağımız elektrikli otomobili tanımına uyan 60kWh bataryası ve minimum 400km gerçek kullanım menzili var. 500km üzerine çıkmak bile mümkün. Tabii bu noktada sıkıntı Türkiye Opel bayilerinden çok Opel'in, hatta GM'in kendisinde. Chevrolet Bolt General Motors'un zararına sattığı bir otomobil. Ama arabadan ettiği zararı sattığı pazarlarda bunu satarak kazandığı sıfır emisyon kredisi değerleri ile kara çeviriyor. Ama bu araba bile bir 'compliance' arabası kaldığı için seri üretmiyor, ödül veren pazarlar hariç girmiyor. Bırakın Türkiye'yi Avrupa'da bile Norveç gibi, Hollanda gibi elektrikli araç bilinci yüksek ülkelerde teslimleri adam gibi gerçekleşemedi. Aynı oyunu Opel de oynuyor yani. Türkiye'de 2018 sonuna kadar Ampera-e görmeyiz, hatta belki onu bile görmeyiz. Tesla Elektrikli arabayı arzulanan şey yapan, LPG'li muamelesi yapmayıp normal yoldan giden tek markamız Tesla. Hepimiz de onun için burada elektrikli arabalarla ilgili bir yazı okuyoruz. Onların arabası diğerlerinin aksine yüksek derecede 'istenen' olduğundan Türkiye'de ÖTV avantajı ile de oluşan talebin farkındalar. Yazı tarihi itibariyle Türkiye'de aktif Tesla sayısı 150'yi geçti. Ülkede servis veya uzun yol için hızlı Supercharger yokken, en ufak sorunda Avrupa'ya arabayı götürmeye gerek olmasına ve bahsettiğim arabanın en ucuzu bile 400,000 TL değerde iken bu ciddi bir rakam. Tesla da bu talebin her zaman farkında olarak Türkiye'yi planlarına aldı ama erteledikçe erteledi. En çok 2016 yazının başında şu yıllardır planlanan 9 supercharger'dan ilkine kavuşmak üzereydik ki 15 Temmuz oldu. O günden bugüne de Tesla'nın tüm Türkiye aktiviteleri durdu. Ondan evvel resmi şirketi kurmuş, iş ilanları açmış, Supercharger görüşmeleri yapmış tam gaz geliyordu. Bugün ise Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün vb. Orta Doğu pazarlarına bile resmi giriş yapmış, Model 3 arifesinde Model S ve Model X siparişlerine bandı beslemek için aç olan Tesla hala Türkiye'yi tabiri caizse sallamıyor. Şuan için 40 araçlık bir Tesla kullanıcıları grubunun yöneticisi olarak bana inanın satın alımda da, satış sonrası hizmette de tok esnaflık yaparak 'almasaydın senin pazarın desteklenmiyor'a getiriyor işi Tesla. Daha ne kadar böyle gidecek bilmiyoruz ama her zaman olduğu gibi en geç 1 sene içinde Supercharger, 2 sene içinde de servis bekliyoruz. Ama bizimki de 2014'den beri Renault'nun yeni ZOE'yi getirme hikayesine döndü. Umarım en kısa sürede çözülür. Özetle... Gördüğünüz gibi bugün Türkiye'de herhangi bir elektrikli otomobili satın almaya kalksanız neredeyse alamıyorsunuz. Ya kendi kaynağınızı oluşturup kendinizi eğitmeniz ve birçok şeye katlanmanız, yani aktif çaba sarf etmeniz lazım. Ya da almamanız. Oturduğum yerden esasında kimseyi de suçlamak istemiyorum. Bu problem aslında bizim otomobil bayilerimizin bir derdi de değil. Bu Dünya çapında bir problem. Otomobil firmaları marjların oturduğu, büyük yatırimların yattığı işleyen tezgahlarını bozmak istemiyor. Ama Dünya'nın gittiği belli bir nokta var ve bu dönüşümden kaçış imkansız. Bütün markalar bir yandan bu dönüşümü kabullenmek istemez, yatırımlarını ve statükoyu korumak isterken bir yandan 'gelecekte biz de varız' imajını oluşturup, sıfır emisyon kredilerini geçerli pazarlarda kapıp, 'o gelecek eğer gelirse' diye çaktırmadan Ar-Ge yapar gibi yapıyor. Ama diğer kulvardan tuzu kuru, kaybedecek bir şeyi olmayıp sadece elektrikli otomobile soyunmuş Tesla'nın başı çektiği firmalar koşturuyor. Dünya'nın en büyük elektrikli otomobil pazarı Çin'den bir sürü yeni marka çıkıyor, Tesla'dan sonra Silikon Vadisinde Lucid adını ciddi işlerde duyurmaya başladı. Fazla gerçekdışı bir şişirme ile gelse de Faraday Future gerçeği var. Hırvatistan'da bir garajdan çıkıp performansta Porsche ve Ferrari gibi asırlık tecrübelerin en iyi işlerini geride bırakan, sabıkalı petrolhead Jeremy Clarkson ve Richard Hammond gibileri bile etkileyebilmiş Rimac Automobili var. Bakalım gerçekten bu ölü taklidi yapan, dönüşüme yarım ağızla eşlik edip alttan iş çeviren dev firmalar sermayelerini kullanarak gelecekte yer edinecek mi yoksa gelecek tamamen elektrikli düşünmüş kendi yeni devlerini mi yaratacak? Bu zincir ancak Model 3 gibi uygun fiyatlı ve tavizsiz elektrikli arabaların satışa sunulması ile kırılabilir. Otomobil devleri bu dEVrim'e gerçek anlamda otomobil teşviği ile değil tüketici teşviği ile katılabilir. Müşteriler elektrikli olmayan, kendini kullanmayan 20. yüzyıl arabalarını istememeye başladığında samimi anlamda dönüşmeye başlayacaklar için çok geç olacak, mühim olan bunları şimdiden görüp pozisyon alabilmekte. Ülkemizde de aynı şekilde şimdiki haliyle bile Tesla pazara girse ve lüks segmentte diğerlerinden satış çalıp talep anlamında ses getirse bizim bayilerimiz de markalarına elektriklilerin Türkiye pazarında da satışı ile ilgili baskı yapacak. İnanın ki bu zincirin kırılması an meselesi. Çok eğlenceli ve değişik bir üç sene yaşayacağız. Hayatınız "Elektrikliye yatırımı 1 milyar euroya çıkarttık." diye manşet attırıp aynı zamanda içten yanmalı motor yatırımını çaktırmadan daha çok artıran Volkswagen samimiyetsizliğinden uzak geçsin. Sevgiler. Transition-One adlı girişim, donanım iyileştirme teknolojisiyle eski dizel araçları elektrikli araca girişimi Transition-One, eski dizel araçlara 8 bin 500 Euro karşılığında elektrik motoru, batarya ve bağlantılı bir gösterge paneli ekleyen donanım iyileştirme teknolojisi geliştirdi. Transition-One kurucusu Aymeric Libeau “Yeni bir elektrikli arabaya 20 bin Euro veremeyecek durumdaki insanlara ulaşmayı hedefliyorum.” diyor. 2009 model bir Renault Twingo’yu 180 kilometre menzilli bir elektrikli araca dönüştürdüğü ilk prototipini gösteren Libeau “Avrupa’da en çok satılan modelleri elektrikli arabalara dönüştürüyoruz.” dedi. Dönüşüm bir günden az sürüyor Libeau, bu yılın sonuna kadar Fransız ve Avrupalı düzenleyicilerden onay almayı umuyor. Ayrıca talep durumunu test etmek için Eylül ayında ön sipariş almaya başlayacak. Otomobil üreticileri, Avrupa’daki katı karbon salınımı düzenlemelerine uyabilmek için hızla elektrikli araba üretmeye çalışıyor. Eski dizel arabaları yasaklayan şehirlerin sayısı her geçen gün artıyor. Önümüzdeki on yıl içinde de çok daha fazla Avrupa şehri fosil yakıtlı arabalara erişimi kesecek. Libeau’nun yöntemiyle dizel aracı elektrikliye dönüştürme işlemi bir günden az sürüyor. Kaynak Bloomberg Fransız girişimi Transition-One, eski dizel araçlara 8 bin 500 Euro karşılığında elektrik motoru, batarya ve bağlantılı bir gösterge paneli ekleyen donanım iyileştirme teknolojisi geliştirdi. "Yeni bir elektrikli araca verecek 20 bin Euro'su olmayan kullanıcılara ulaşmayı hedefliyorum." diyen Transition-One kurucusu Aymeric Libeau, 2009 model bir Renault Twingo'yu 180 kilometre menzilli bir elektrikli araca dönüştürdüğü ilk prototipini tanıttı. Bu yılın sonuna kadar Fransız ve Avrupalı düzenleyicilerden onay almayı bekleyen Libeau, dönüştürme işleminin bir günden az sürdüğünü söylüyor.

benzinli arabayı elektrikliye çeviren firmalar