Felemmâelkav kâle mûsâ mâ ci’tüm bihi’s-sihrü innal-lâhe seyübtılühü innallâhe lâ yüslihu amele’l müfsidîne. Ve yühıkkullâhü’l hakka bikelimâtihi velev kerihe’1 mücrimûne. Bir önceki yazımız olan MEDYUM OLCAYI TEK GEÇERİM başlıklı makalemizde dua, medyum ve muska hakkında bilgiler verilmektedir.
116.Kale elku fe lemma elkav seharu a'yünen nasi vesterhebuhüm ve cau bi sıhrin azıym 117.Ve evhayna ila musa en elkı asak fe iza hiye telkafü ma ye'fikın 118.Fe vekaal hakku ve betale ma
Felemmacaes seharatu kale lehum musa elku ma entum mulkûn. Fe lemma elkav kale musa ma ci’tum bihis sihr, innellahe seyubtiluh, innellahe la yuslihu amelel mufsidîn. Ve yuhikkullahul hakka bi kelimatihi ve lev kerihel mucrimûn. (Yunus 76-82) Kalu ya musa imma en tulkiye ve imma en nekune evvele men elka.
Ve iz kale musa li fetahü la ebrahu hatta eblüğa mecmeal bahrayni ev emdıye hukuba 61. Felemma beleğa mecmea beynihima nesiya hutehüma fettehaze zebılehu fil bahri seraba
81 Fe lemmâ elkav kâle mûsâ mâ ci’tum bihis sihr (sihru), innallâhe se yubtiluhu, innallâhe lâ yuslihu amelel mufsidîn (mufsidîne). Onlar attıkları zaman Musa (A.S) şöyle dedi: “Sizin getirdiğiniz şey sihirdir. Muhakkak ki Allah, onu bâtıl (geçersiz) kılacaktır.”. Allah, muhakkak ki fesat çıkaranların amelini
Vay Tiền Nhanh. Burada bahsi geçen Ayeti kerimeler Cinlenmiş, Sihir yapılmış, Yahut cinler tarafından rahatsız edilen kişilerce okunması önemle tavsiye olunur. Bu ayetler belirli miktarlarda okunmalı Bir gün içinde 3 ten fazla hastaya okunmamalı eğer hastanın durumu ilerlemişse zaten ilk okumada hemen tesirini gösterecektir. Okumalar zamana yayılmalı 3, 7 gün gibi zaman zarfında 3 er kere okunabilir. Aynı zamanda bu ayetler Nazar içinde okunabilir Hastaya okumanın şartları 1- Hasta huzurda olacak, kendisi olmadan herhangi bir şekilde okuma yapılamaz. Eğer kadın ise yanında mahremi olmalı. Ve temiz olmalıAdet halinde olmamalı. mümkünse namaz abdesti almış temiz değilse cinler hastaya çok fazla eziyet edebilir. rahatsızlığını zararlı duruma getirebilirler. dikkat edilmelidir. 2. Hastanın Manevi durumuna dikkat etmesi lazım eğer dikkat etmezse o kapı daima esnasında çıkan cin tekrar geri geldiğince Namaza devam bir kaledir. Allah Teala o kaleye girenleri inşaallah lütfuyla muhafaza eder. 3- Okuma esnasında evde yahut okumanın yapıldığı yerde canlı resmi bulunmamalı kedi/köpek/insan çocuk resmi dahil canlılara herhangi bir resim olmamalı 4- Üzerinde Ehil biri tarafından Ayet ve hadis harici yazılar bulunmayan muskalar hariç bütün muskalar çıkartılmalı. Bazen yanlış yazılan yazılarda cinlere kapı açabilir, okumanın etkisini azaltabilir. Okuma şu şekilde olmalı Okuyan kişi önce 11 salavat-ı şerife, 11 istiğfar estağfirullahel aziym el kerimellezî la ilahe illa hü el hayyel kayyüme ve etübü ileyh diyerek Ya rabbi şu hastanın üzerinde onu etkileyen her netürlü hastalık cin peri büyü nazar hasılı her ne türlü pislik varsa acilen şifa ver, Bismillahişşâfi bismillahil kâfi Bismillahil muafî bismillahillezi la yedurru measmihi şey’ün fil erdzi vela fissema’i ve hüvessemi’ul aliym. diyerek başlamalı ve şu ayetleri okuyarak hastanın sağ kulağına her ayet sonunda üflemeli gerekirse bu işlem 3,5 ,7,11,21 defa tekrarlanabilir eğer içeride cin varsa hasta mutlaka tepki verecek çeşitli işaretlerle kendini belli Buradaki ayetler sadece bilinmesi amacıyla konulmuştur. Bu ayetleri kişi kendisinede okuyabilir. Başkasının kendisine okuması daha faydalıdır. Okutacak kimse bulamazsa kendi kendinede okunabilir. Okunan ayetler hem hastanın sağ kulağına mümkün değilse üzerine hemde bir bardak zemzem suyu olursa iyi olur yoksa memba suyu o da yoksa çeşme suyuna üflenir ve okuma sonunda bu su hastaya içirilir. Okumayı yapacak kişinin arapça harflerle okumasını tavsiye ederim latin harfleriyle yapılacak okumalarda yanlış harekelerin çıkması söz konusu olabilir o yüzden tecvidli olarak okuyan birisinin olması daha güzel Ayetler sırasıyla şunlardır1- Fatiha; Bismillahirrahmanirrahıym. Elhamdülillahi rabbi alemiyn yevmiddiyn. İyyâkena’büdü ve iyyakenestaıyn. İhdinassıratal mütekıym. Sıratalleziyne en’amte aleyhim gayril mağdzubi aleyhim Bakara süresinin ilk dört ayeti Elîf, Lâm , Mîm. Zelikel kitâbü lâraybe fîhi hüdenlilmüttekıyn. Elleziyne yü’ minune bil gaybi ve yukıymunessalate ve mimma razeknâ hüm yunfikun. Velleziyne yü’minune bima ünzile ileyke vema ünzile min kablike ve bil âhıratihün Bakara süresinin 163-164. ayetleri İlahüküm ilahün vahidün lâ ilahe illâ hüverrahmânürrahıym. İnne fî halkıssemavati vel erdzi vahtilafilleyli vennehari vel fülkilletî tecrî fil bahri bima yenfe’unase ve mâ enzelellahü minessemai min main fe eahyâ bihil erdza bea’de mevtiha ve besse fîhâ min külli dâbbetin ve tasrifürriyah vessehabil müsahhari beynessemâi vel erdzi leayatin likavmiy ya’ Ayet-el kürsî Allahü lâ ilahe illa hüvel hayyül kayyûmü lâ te’ huzühü sinetün vela nevm. Lehü mâ fissemâvati vema fil erdz. Men zellezî yeşfe’u iyndehü illa bi iznihi ya’lemu ma beyne eydihim vema halfehüm vela yuhıytune bişeyim min ı’lmihi illa bima şâ e vesia kürsiyyühüssemavati vel erdz. Ve lâ yeûdühü hıfzuhüma ve hüvel aliyyül Bakara süresi 285-286. ayetlerAmerrasülü Âmenerrasulü bima ünzile ileyhimirrabbihi vel mü’minûn. Küllün âmene billahi ve melâiketihi ve kütibihi ve rusülihi lânüferrikubeyne ehadimmirrusülih, Ve kalû semi’na ve eta’na gufraneke rabbena ve ileykel masıyr. La yükellifullahü nefsen illa vüs’ahê lehea ma kesebet ve ileyhea mektesebet. rabbena lâ tüeahıznâ innesiynâ ev ehta’na. Rabbena vela tehmil aleyna iısran kema hameltehü alelleziyne min kablina. Rabbena vela tühammilna mâ lâ tâ katelena bih. va’fü annâ veğfirlena verhamnâ ente mevlâna fensurnâ alel kavmil Alî İmran 18. Ayet Şehidallahü ennehü lâ ilahe illâ hüve vel melâiketü ve ülül ılmi kâimem bil kıst. Lâ ilahe illâ hüvel aziyzül Âraf 54. Ayet İnne rabbekümüllahüllezî halakassemâvâti vel ardza fî sitteti ayyamin sümmestevâ alel arşi yüğşilleylennehara yatlübühü hasisen veşşemse vel kamera vennücume müsahharatim biemrih. Elâlehül halku vel emr. Tebarakellahü rabbül Mü’minûn süresi son 3 ayeti Efehasibtüm ennema halekaküm abesen ve enneküm ileyna la türce’ melikül hakku Lâ ilahe illa hüve rabbül arşil keriym. Vemen yed’û me’allah, ilâhen âhara lâ bürhane lehû bihi feinnemâ hisabühü ıynde rabbih. İnnehü Lâ yüflihül Kâfirun. Ve kurrabbiğfir verham ve ente Saffat Süresi 1-10 ayetleri Vessâffati saffen, fezzacirati zecran. fettaliyati zikran. inne ilaheküm ilahün vahid. Rabbssemavati vel ardzı vema beynehüma ve rabbül meşarık. İnnâ zeyyennessemâeddünya biziynetinil kevakib. Ve hifzam min külli şeytanim marid.. La yessemme’ûne ilel meleil e’alâ ve yükzefune min külli canib. Dühuranvelehüm azeabün vasib. İllâ men hatıfel hatfete fe etbe’ahü şihabün Haşr süresi son üç ayeti Lev enzelnâ hazel kur’ane âlâ cebelin leraeytehû haşiam mütesaddiam min haşyetillah. Vetilkel emsalü nadzribüha linnasi le’allehüm yetefekkerûn. Hüvallahüllezî la ilâhe illâ hü. Âlimül gaybi veşşehadeti hüverrahmanürrahiym. Hüvallahüllezi lâ ilahe illa hü. Elmelikül kuddüsüselamül mü’minul müheyminülaziyzül cebbarul mutekebbir. Hüvallahül halikul bariül müsavviru lehül esmaül hüsna yüsebbihu lehü ma fissemavati vel erdzi. ve hüvel aziyzül Cin süresi ilk 3 ayeti Kul ühıye ileyye ennehüsteme’a neferum minel cinni fekalü inna semı’na kur’anen ilerruşdi feamenna bih. Ve ennehü teala ceddü rabbina mettehaze sahibeten velâ veledâ. Ve ennehü kâne yekûlü sefîhünâ alellahü İhlas Bismillahirrahmanirrahiym. Kul hüvellahü ehad. Allahüssamed. Lem yalid. Velem yüüled velem yakün lehü küfüven Felak Bismillahirrahmanirrahiym. Kul euzü birabbil felak. Min şerri mâ min şerri gâsıkin izâ vekab. Ve min şerrinneffaseati fil ukad. Ve min şerri hasidin izea Nas süresi Bismillahirrahmanirrahiym. Kul eûzü birabbinnasi melikinnasi ilahinnas. Min şerril vesvasil hannas. ellezî yüvesvisü fî sudürinnas. minel cinneti vennâs. Eğer Okuma esnasında hasta ağlamaya başlarsa o hastanın üzerinde sihir var demektir o zaman okuma işlemine şu ayetlerle devam edilmeli bunlar bittiğinde kalınan yerden yukarıdakilere devam Süresi 117 den 122. ayete kadar. Kalû yâ mûsâ immâ en tülkıye ve immâ en neküne evvele men elkâ. Kale bel el kû feiza hibalühüm. ve ısıyyühüm yühayyelü ileyhi min sihrihim inneha tes’â. Fe evcese fî nefsihi hıyfetem musâ. Kulnâ lâ tehaf. inneke entel e’lâ. Ve elkıy ma fî yeminike telkaf ma sane’û innemâ sane’û keydü sahirin vela yüflihu sahirin haysü Yunus 79. ayetten 82. ayete kadar. Ve kale fir’avnü’tûnî bi külli sahirin aliym. Felemma câesseharatü kale lehüm mûsâ elkû ma entüm mülkun. Felemma elkav kale mûsa ma ci’tüm bihissihru innallahe seyübtılühü innallahe la yüslihu amelel müfsidîn. Ve yühıkkallahul hakka bikelimâtihi velev kerihel Taha 65 den 69. ayete kadar. Ve evhayna ilâ musa en elkıy aseake feiza hiye telkaf mâ ye’fiküne fevaka’al hakku ve betale mâ kanû ye’melûn Fe gulibû hünalike venkalebû sagiriyn. Ve ülkıyes seharatü sâcidiyne kâlû âmennâ birabbil âlemiyne rabbi mûsâ ve hârûn. alıntı
İçeriğe geç Eğer bir kişi büyüye maruz kalmışsa;aşağıdaki ayeti 40 defa temiz ve düz bir parşümene yazar ve suyundan içer birazıylada yüzünü yıkarsa Allah’ın izniyle şifaya kavuşur. Vettebeu ma tetlüş şeyatiynü ala mülki Süleyman, ve ma kefera süleymanü ve lakinneş şeyatiyne keferu yüallimunen nasas sihra ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut, ve ma yüallimani min ehadin hatta yekula innema nahnü fitnetün fe la tekfür, fe yeteallemune minhüma ma yüferrikune bihi beynel mer’i ve zevcih, ve ma hüm bi darrine bihi min ehadin illa bi iznillah, ve yeteallemune ma yedurruhüm ve la yenfeuhüm, ve le kad alimu le menişterahü ma lehu fil ahirati min halakiv ve le bi’se ma şerav bihi enfüsehüm, lev kanu la’lemun Sümme beasna mim ba’dihim musa bi ayatina ila fir’avne ve meleihi fe zalemu biha fenzur keyfe kane akibetül müfsidin Ve kale musa ya fir’avnü inni rasulüm mir rabbil alemin Hakiykun ala el la ekule alellahi illel hakk kad ci’tümü bi beyyinetim mir rabbiküm fe ersil meiye beni İsrail Kale in künte ci’te bi ayetin fe’ti biha in künte mines sadikiyn Fe elka asahü fe iza hiye su’banüm mübin Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazirin Kalel meleü min kavmi fir’avne inne haza le sahirun alim Yüridü ey yuhriceküm min erdiküm fe maza te’mürun Ye’tuke bi külli sahirin alim Ve caes seharatü fir’avne kalu inne lena le ecran in künna nahnül ğalibin Kale neam ve inneküm le minel mükarrabin Kalu ya musa imma en tülkiye ve imma en nekune nahnül mülkiy Kale elku fe lemma elkav seharu a’yünen nasi vesterhebuhüm ve cau bi sihrin aziym Ve evhayna ila musa en elki asak fe iza hiye telkafü ma ye’fikin Fe vekaal hakku ve betale ma kanu ya’lemun Fe ğulibu hünalike venkalebu sağirin Ve ülkiyes seharatü sacidin Kalu amenna bi rabbil alemin Rabbi musa ve Harun Kale fir’avnü amentüm bihi kalbe en azene leküm inne haza le merkum mekertümuhü fil medineti li tuhricu minha ehleha fe sevte ta’lemun Le ükattianne eydiyeküm ve ercüleküm min hilafin sümme le üsallibenneküm ecmeiyn Kale rabbül mesriki vel mağribi ve ma beynehüma in küntüm ta’kilun Kale leinittehazte ilahen ğayri le ec’alenneke minel mescunin Kale e ve lev ci’tüke bi şey’im mübin Kale fe’ti bihi in künte mines sadikiyn Fe elka asahü fe iza hiye sü’banüm mübin Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazirin Kale lil melei havlehu inne haza lesahirun alim Yüridü ey yuhriceküm min erdiküm bi sihrihi fe maza te’mürun Kalu ercih ve ehahü veb’as fil medaini haşirin Ye’tuke bi külli seharin alim Fe cümias seharatü li mikati yevmim ma’lun Ve kiyle lin nasi hel entüm müctemiun Leallena nettebius seharete in kanuhümül ğalibin Fe lemma caes seharatü kalu li fir’avne einne lena le ecran in künna nahnül ğalibin Kale neam ve inneküm izel le minel mükarrabin Kale lehüm musa elku ma entüm mülkun Fe elkav hibalehüm ve isiyyehüm ve kalu bi izzeti fir’avne inna le nahnül ğalibun Fe elka musa asahü fe iza hiye telfafü ma ye’fükun Fe ülkiyes seharatü sacidin Kalu amenna bi rabbil alemin Rabbi musa ve Harun Kale anemtüm lehu kalbe en azene leküm innehu le kebirukümüllezi allemekümüs sihr f ele sevfe ta’lemun le ükattianne eydiyeküm ve ercüleküm min hilafiv ve la üzallibenneküm ecmeiyn Sümme beasna mim ba’dihim musa ve harune ila fir’avne ve meleihi bi ayatina festekberu ve kanu kavmen mücrimin Fe lemma caehümül hakku min indina kalu inne haza le sihrum mübin Kale musa e tekulune lil hakki lemma caeküm e sihrun haza ve la yüflihus sahirun Kalu e ci’tena li telfitena amma vecedna aleyhi abaena ve tekune lekümel kibriyaü fil ard ve ma nahnü leküma bi mü’minin Ve kale fir’avnü tuni bi külli sahirin alim Felemma caes seharatü kale lehüm musa elku ma entüm mülkun Fe lemma elkav kale musa ma ci’tüm bihis sihr innellahe seyübtilüh innellahe la yuslihu amelel müfsidin Ve yühikkullahül hakka bi kelimatihi ve lev kerihel mücrimun Fe ma amene li musa illa zürriyetüm min kavmihi ala havfim min fir’avne ve meleihim ey yeftinehüm ve inne fir’avne lealin fil ard ve innehu le minel müsrifin Ve kale musa ya kavmi in küntüm amentüm billahi fealleyhi tevekkelu in küntüm müslimin Fe kalu alellahi tevekkelna Rabbena la tec’alna fitnetel lil kavmiz zalimin. Popüler yazılar
Kalem duası, Kuran'ı Kerim'in iniş sırasına göre ikinci suresidir. Bu dua oldukça faziletlidir. Peygamberimiz v. nu konuda, "Her kim Kalem suresini okursa, Allahü Teala onlara ahlaklarını güzel yaptığı kişilerin sevabını verir." duasının faziletleriFesatlardan, zalimlerden ve kötülüklerden korunmak için türlü murada ermek, şerden korunmak için 10 defa 5 ayeti zihin açıklığı için ayetleri 1 defa, 20. ayeti 7 defa vücutta oluşan yaralar ve çıbanlar için okunmalıdır. Nazara karşı 7 defa 51. ve 52. ayetleri okunmalıdır. Ağır durumlarda 10, 40 ya da 100 defa okunmalı, hastaya üflenmelidir. Ya da suya okunarak, hastanın vücuduna ve aç gözlü kişilerin bakışlarından korunmak için surenin 51. ve 52. ayetleri kağıda besmele ile yazılarak, üstünde duası"BismillahirrahmanirrahimNun velkalemi ve ma yesturune. Ma ente bini'meti Rabbike bimecnunin. Ve inne leke leecren ğayre memnuin. Ve inneke le'ala hulükın azıymin. Fesetubsıru ve yubsırune. Bieyyikumulmeftunu. İnne rabbeke hüve a'lemü bimen dall'an sebiylihi ve hüve a'lemü bilmuhtediyne. Fela tutı'ıl mukezzibiyne. Veddu lev tudhinu feyudhinune. Ve la tutı'kulle hallafin mehiyni. Hemmazinmeşşain binemiymin. Utulin ba'de zalike zeniymen. En kane za malin ve beniyne. İza tutla aleyhi ayatuna kale esatıyrulevveliyne. Senesimuhu alelhurtumi. İnna belevnahum kema belevna ashabbelcenneti iz aksemu leyasri munneha musbihıyne. Ve la yestesnune. Fetafe aleyha taifun min Rabbike ve hum naimune. Feasbehat kessariymi. Fetenadev musbihıyne. Eniğdu ala harsikum in kuntum sarimıyne. Fentaleku ve hum yetehafetune. En la yedhulennehelyevme aleykum miskiynun. Ve ğadev ala hardin kadiriyne. Felemma reevha kalu inna ledallune. Bel nahnu mahrumune. Kale evsetuhum elem ekul leküm levha tusebbihune. Kalu subhane rabbina inna künna zalimiyne. Feakbele ba'duhum ala ba'dın yetelavemune. Kalu ya veylena inna künna tağıyne. Asa rabbuna en yubdilena hayren minha inna ila rabbina rağıbune. Kezalikel' azabu ve le'azabul' ahıreti ekberu lev kanu ya'lemune. İnne lilmuttekıyne kelmucrimiyne. Ma leküm keyfe tahkumune. Emlekum kitabun fıyhu tedrusune. İnne leküm fiyhu lema tehayyerune. Em leküm eymanun Aleyna baliğatun ila yevmilkıyameti inne lema tahkumune. Selhum eyyuhum bizalike ze'ıymun. Emlehum şureka'u felye'tu bişurekaihim in kanu sadıkıyne. Yevme yukşefu' an sakın ve yud'avne ilessucudi fela yestetıy'une. Haşi'aten ebsaruhum terhekuhum zillefun ve kad anu yud'avne ilessucudi ve lum salimune. Fezerniy ve men yukezzibu bihazelhadiysi senestedricuhum min haysu la ya'lemune. Ve umliy lehum inne keydiy metiynun. Em tes'eluhum ecren fehum min mağremin muskalune. Em 'ındehumulğaybu fehum yektubune. Fasbir lihukmi Rabbike ve la tekun kesahıbilhuti iz nada ve hüve mekzumun. Levla en tedarekehu nı'metun min rabbihi lenubize bil'arai ve hüve mezmumun. Fectebahu rabbuhu fece'alehu minessalihıyne. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi'uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun. Ve ma hüve illa zikrun lil'alemiyne."Kalem duası anlamıNun. Kaleme ve satır satır yazdıkların andolsun. Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin. Gerçekten senin için kesintisiz bir ecir var. Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin Artık yakında göreceksin, onlar da görecek. Sizden hanginizin fitneye tutulup, çıldırdığını. Elbette senin Rabbin, kimin yolundan şaşırıp, saptığını en iyi bilendir ve kimin hidayete erdiğini en iyi bilendir. Şu halde yalanlayanlara itaat etme. Onlar senin kendileriyle uzlaşmanı arzu ettiler. Yemin edip duran aşağılık. Alabildiğince ayıplayıp, kötüleyen, gizlilik içinde laf getirip götüren. Hayrı engelleyerek, sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar. Zorba saygısız, sonra kulağı kesik. Mal ve çocuk sahibi oldu diye. Kendisine ayetlerimiz okunduğunda, eskilerin uydurma masalları diyen. Yakında biz onun burnu üzerine damga vuracağız. Gerçek olan, biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar sabah vakti onu bahçeye devşireceklerine and içmişlerdi. Bu konuda hiç istisna yapmıyorlar. Fakat onlar uyurken, Rabbin tarafından dolaşan ve gelen bela onun üzerine sarıp, kuşatıverdi. Sonunda bahçe kuruyup, kaskatı kesildi. Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler. Eğer ürününüzü devşirecekseniz, erken kalkıp çıkın. Derken, aralarında fısıldayarak çıkıp gittiler. Bugün sakın oraya hiç yoksul girip, karşınıza çıkmasın. Yoksulları engellemeye güçleri yetiyormuş gibi erkenden gittiler. Ama onu görünce "Muhakkak biz gideceğimiz yeri şaşırmışız." dediler. Hayır, biz her şeyden yoksun bırakıldık. İçlerinden mutedil olan dedi ki; "Ben size demedim mi? Allah'ı tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?" Dediler ki; "Rabbimiz seni tesbih eder ve yüceltir, gerçekte biz zalimmişiz." Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınadılar. "Yazıklar olsun bize, gerçekten biz azgınmışız." dediler. Belki Rabbimiz, ondan daha hayırlısını verir, şüphesiz biz, yalnız Rabbimize rağbet edenleriz. İşte azap böyledir. Ahiret azabı, mutlaka daha büyüktür, bunu bir bilseler. Doğrusu, muttaki olanlara Rablerinin katında nimetlerle dolu cennetler var. Öyleyse, Müslümanları günahkar olanlarla aynı tutar mıyız? Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz? Yoksa okumakta olduğunuz kitap mı var? İçinde neyi seçseniz, mutlaka sizin olacak diye. Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürecek bir yemin mi var, siz ne hüküm verirseniz, o mutlaka sizde kalacak diye. Onlara sor; "Hangisi bunu savunacak diye?" Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde doğru sözlü iseler, ortaklarını getirsinler. Ayağın üstünden açılacağı ve onların secdeye çağırılacağında, artık güç yettiremezler. Gözleri korkudan ve dehşetten düşük kendilerini zillet sarmış, kuşatmış. Oysa onlar sağlamken secdeye davet edilirler. Artık bu sözü yalan kabul edeni sen Bana bırak. Biz onları bilmedikleri bir yönden azaba yaklaştıracağız. Ben onlara süre veriyorum. Elbette Benim düzenim sağlamdır. Sen onlardan ücret mi istiyorsun ki, onlar haksız borçtan ağır yük altına girmişler. Yoksa görünmeyen onların yanında mı, kendileri yazıyorlar? Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi Yunus gibi olma, hani kahır dolu kalple Rabbine çağrıda bulunmuştu. Eğer Rabbinden nimet ona ulaşmadıysa, mutlaka çıplak halde karaya atılacaktı. Fakat Rabbi onu seçerek, onu salih olanlardan kıldı. O inkar edenler, zikri işittiklerinde, seni gözleriyle devireceklerdi. "O gerçek bir delidir." diyorlar. Oysa Kuran, alemlere bir öğüt, hüküm, hatırlatmadan başka bir şey değildir. Son Güncelleme 212505 Kalem Duası ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 2 Yorum Yapılmış "Kalem Duası" kuranda kaçıncı sayfada acaba ? Yasemin . YAZ İsmimin anlamı nedir Serap . YAZ Zevk Suyu Orucu Bozar Mı Zevk Suyu Orucu Bozar Mı, Zevk suyu genelde şehvet hallerinde erkeklik organından çıkan iki sıvı vardır. Bunlardan birine meni diğerine mezi denir. Meni, şehvetin doruğuna fışkırarak çıkar. Mezi ise şehvetten önce ve sonra sızıntı halinde olur. Meni ... Şans Duası Şans Duası, Şansın açılması ve işlerinizin rast gitmesi nedeni ile Rabbimize yönelip el açarak gönülden ve samimi bir şekilde dualar ederiz. Şans ve kısmetin açılması için günlük düzenli okunması gereken pek çok dualar vardır. Rabbimiz samimi ve ... Adet Olmak İçin Dua Adet Olmak İçin Dua, Adet kanı, kadının normal bir vücut fonksiyonudur. Adet kanı gebelik olmadan her ay düzenli vakitlerde hazne dışına atılan kandır. Her ay bu döngü bu şekilde sırayla devam eder. Adet sancısı, bir gün öncesinde... Miftahul Cennet Duası Miftahul Cennet duası, en güçlü ve en büyük dilek duasıdır. Peygamberimiz Hz Muhammed bir gün ashabıyla mescitte bulunurken, Cebrail yanına gelerek, "Ya Muhammed! Hak Teala sana selam gönderdi. Bu duayı sadece sana gönderdi. Senden ö... Temre Duası Temre duası, elde, yüzde ve vücutta çıkan temrelerin, siğillerin yok olması için, yer gök dua diyerek Allah'a sığınmalıyız. Dualara devam edersek, Allah'ın izniyle şifa bulunacaktır. Yapılan dualar içtenlikle ve inanarak okunursa, daha çabuk ve kesin... Ders Çalışmak İçin Dua Ders Çalışmak İçin Dua, Dua bir isteğin, bir dileğin olması için Allah yalvarmaktır. Derse başlamadan önce dua okuyan öğrencinin Allah Teala zihnini açar. Onu unutkanlıktan korur. Dersi en iyi şekilde anlamasını sağlar. Çocuklarımızın dersler... 52 Gece Duası Kabir Duası, 52 Gece Duası, Büreyde radıyallahu anh şöyle dedi; Hz. Peygamber asm ashab-ı kirama, kabristana gittikleri zaman şöyle demelerini öğretirdi; "Esselamü aleyküm ehled diyari minel-müminin. Ve Inna inşallahu biküm lahikun. Es'elullahe len... Huysuz Çocuğa Okunacak Dua Huysuz Çocuğa Okunacak Dua, En önemli olan ise her durumda Allah'a dua etmek ve sabretmektir. Unutulmamalıdır ki; Yüce Allah duada ısrarcı olan kullarını sever. Anne ve babalar bir çocuk sahibi olduklarında onunla ilgili gelecek hayali kurarlar. Onun... Bir Malın Satılması İçin Dua Bir malın satılması için dua, elinizde olan ev, araba, arsa gibi değerli bir malınızı satışa çıkardınız, fakat değerine bir alıcı çıkmıyorsa dualardan yatdım alarak, malınızın tez elden satışına yardımcı olabilirsiniz. Allah'ın izniyle tez elden... Saç Duası Saç duası, saç dökülmesi ve zayıf saçlara sahip olan kişilerin şifa bulmak için okuyacakları bir duadır. Saç duası büyük bir inançla okunmalıdır ve şifanın yalnızca Allah 'tan geleceği dökülmemesi için şu dua okunmalıdır Ve... Sivilce Duası Sivilce Duası, vücudumuzun bazı bölgelerinde bazı zamanlar sivilceler ve siğiller ve çıbanlar meydana gelebilir. Böyle durumlarda ilk olarak bir hekime başvurmak ve bunların nedenini öğrenmek gereklidir. Bu çıkıntıların nedenleri bazı iç hastalık... Mahkeme Duası Mahkeme Duası, Dua etmek, Allah'a yaklaşmanın en güzel yoludur. Sıkıntıların, dua etmek, isteklerin ve beklentilerin Rabbimize açılmasıdır. Ne kadar içten, yürekten, yüreğin derinliklerinden seslenilirse o ölçüde yankı bulur. Dua etmek, işin başında,... Zevk Suyu Orucu Bozar Mı Şans Duası Adet Olmak İçin Dua Miftahul Cennet Duası Temre Duası Ders Çalışmak İçin Dua 52 Gece Duası Huysuz Çocuğa Okunacak Dua Bir Malın Satılması İçin Dua Saç Duası Sivilce Duası Mahkeme Duası Birinin Seni Sevmesi İçin Dua Mübin Duası Kuduriye Duası 41 Yasin Duası Küsleri Barıştırma Duası Hilye İ Şerif Duası Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Güç Duası Nasip Duası Ramazan Duası Hacet Duası Söz Dinlemeyen Çocuğa Okunacak Dua Bir İşin Olması İçin Okunacak Dua Yasin Duası Birinin Rüyasına Girmek İçin Dua Aileyi İkna Etme Duası Gelin Duası Heyecanlanmamak İçin Dua Popüler İçerik Birinin Seni Sevmesi İçin Dua Birinin seni sevmesi için dua etmek, sonunda hayırlı bir izdivaç planını da içerdiği taktirde Allah katında kabul görebilir. Allah ki, sizin için kimi... Mübin Duası Mübin Duası, Hayırlı dileklerin yerine gelmesi için önce sebepleri oluşturan bir plan yapılır. Bununla gerekilen her şeyin yapılması sonucunda dilekle... Kuduriye Duası Kuduriye duası, Allah nazarında makbul olan ve tutulan dileklerin gerçekleşmesi için Allah'ın kullarına gönderdiği dualardan biridir. Her k... 41 Yasin Duası 41 Yasin Duası, herhangi hayırlı bir niyet için okunan, 41 Yasin Suresi okunduktan sonra okunan duadır. Bilinen ve bilinmeyen, görünen görünmeyen nim... Küsleri Barıştırma Duası Küsleri Barıştırma Duası Küsleri barıştırma duası olarak bilinen bir birine küsmüş iki kişinin arasının düzelmesi ve barışması için okunur. Özellik... Hilye İ Şerif Duası Hilye İ Şerif Duası, Bismillahirrahmannirrahim Ahir zaman Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa vefat edeceğine yakın bir zamanda, dünyadan ah... Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Haksızlık Karşısında Okunacak Dua Haksızlığa uğrayan bir kul, üzülmek, haksızlık edene beddua etmek ya da kendini yıpratarak sinirlenmek yerine, en gü...
Şimdi sizler için hazırladığımız Kur’anı Kerim surelerden olan Yunus süresi arapça yazılışı ile latince harflerle Türkçe okunuşunu derledik. Ayrıca Diyanet İşleri tarafından düzenlenen mealine’de yer verdik. Bu sebeple hem Arapça yazısı hem de latince okunuşunu öğrenerek okuyabilirsiniz. Kur’ân-ı kerîmin onuncu sûresi. İsrâ sûresinden sonra, Hûd’dan önce Mekke’de, büyük bir ihtimalle hicretten iki yıl önce nâzil olmuştur. Sâdece 40, 94, 95 ve 96. âyetler Medîne’de nâzil oldu. Yüz dokuz âyet-i kerîmedir. Doksan sekizinci âyet-i kerîmede Yûnus aleyhisselâmın kavminden bahsedildiği için, sûreye bu isim verilmiştir. Sûrede; Nûh ve Mûsâ aleyhimesselâma dâir kıssalar, rahmet-i ilâhiyyenin, azâb-ı ilâhîden daha çok olduğu bildirilmektedir. Râzî, İbn-i Abbâs, Kurtubî Fazileti Kim Yûnus sûresini okursa, Yûnus aleyhisselâmı tasdîk îmân ve tekzîb edenlerin yalanlayanların ve Fir’avn ile boğulanların adedinin on katı sevâb verilir. Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri Kısaca Konusu Yûnus sûresinin temel konuları, İslâmî kaynaklarda tevhid, nübüvvet ve âhiret terimleriyle ifade edilen, “bir Allah’a iman ve kulluk etmek, bilgi kaynağı vahiy, vahyin taşıyıcısı ve açıklayıcısı olarak peygamber ve dünya hayatında peygamberin çağrısına uyanlarla uymayanları ebedî âlemde bekleyen âkıbet”tir. Sûre bütün peygamberlerin görev ve işlevlerine, bu arada son peygamber Muhammed aleyhisselâmın gerçek bir peygamber olduğuna, onun insanları Allah’a iman ve yalnızca O’na kulluk etmeye çağırdığına, içlerinde Yûnus aleyhisselâmın da bulunduğu başka peygamberlerden örnekler vererek tarih boyunca yaşanan şirk-tevhid mücadelesine, hem Hz. Peygamber’in getirdiği kitabın kendisinin uydurduğu bir kitap olmadığı hem de Allah’tan başka bir tanrının bulunmadığı gerçekleriyle ilgili ikna edici delillere Kur’an’ın genel üslûbu ve sistematiği çerçevesinde temas etmektedir. YUNUF SÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU Bismillahirrahmanirrahim 1. Elif lam ra tilke ayatul kitabil hakîm 2. E kane linnasi aceben en evhayna ila raculim minhum en enzirin nase ve beşşirillezîne amenu enne lehum kademe sîdkîn înde rabbihim kalel kafirune inne haza le sahîrum mubîn 3. İnne rabbe kumullahullezî halekas semavati vel erda fî sitteti eyyamin summesteva alel arşi yudebbirul emr ma min şefîîn illa mim ba’di iznih zalikumullahu rabbukum fa’buduh efela tezekkerun 4. İleyhi merciukum cemîa va’dellahi hakka innehu yebdeul halka summe yuîyduhu li yecziyellezîne amenu ve amilus salihati bil kîst vellezîne keferu lehum şerabum min hamîmiv ve azabun elîmum bima kanu yekfurun 5. Huvellezî cealeş şemse dîyaev vel kamera nurav ve kadderahu menazile li ta’lemu adedes sinîne vel hîsab ma halekallahu zalike illa bil hakk yufassîlul ayati li kavmiy ya’lemun 6. İnne fîhtilafil leyli ven nehari ve ma halekallahu fis semavati vel erdî le ayatil li kavmiy yettekun 7. İnnellezîne la yercune likaena ve radu bil hayatid dunya vatmeennu biha vellezîne hum an ayatina ğafilun 8. ulaike me’vahumun naru bima kanu yeksibun 9. İnnellezîne amenu ve amilus salihati yehdîhim rabbuhum bi îmanihim tecrî min tahtihimul enharu fî cennatin neîym 10. Da’vahum fîha subhanekellahumme ve tehîyyetuhum fîha selam ve ahîru da’vahum enil hamdu lillahi rabbil alemîn 11. Ve lev yuaccilullahu lin nasiş şerratî’calehum bil hayri le kudiye ileyhim eceluhum fe nezerullezîne la yercune likaena fî tuğyanihim ya’mehun 12. Ve iza messel insaned durru deanna li cembihî ev kaîden ev kaima felemma keşefna anhu durrahu merra keel lem yed’una ila durrim messeh kezalike zuyyine lil musrifîne ma kanu ya’melun 13. Ve le kad ehleknel kurune min kabilkum lemma zalemu ve caethum rusuluhum bil beyyinati ve ma kanu li yu’minu kezalike neczil kavmel mucrimîn 14. Summe cealnakum halaife fil erdî mim ba’dihim li nenzura keyfe ta’melun 15. Ve iza tutla aleyhim ayatuna beyyinatin kalellezîne la yercune likaene’ti bi kur’anin ğayri haza ev beddilh kul ma yekunu lî en ubeddilehu min tilkai nefsî in ettebiu illa ma yuha ileyy innî ehafu in asaytu rabbî azabe yevmin azîym 16. Kul lev şaellahu ma televtuhu aleykum ve la edrakum bihî fe kad lebistu fîkum umuram min kablih e fela ta’kîlun 17. Fe men azlemu mimmeniftera alellahi keziben ev kezzebe vi ayatih innehu la yuflihul mucrimun 18. Ve ya’budune min dunillahi ma la yedurruhum ve la yenfeuhum ve yekulune haulai şufeauna îndellah kul etunebbiunellahe bima la ya’lemu fis semavati ve la fil ard subhanehu ve teala amma yaşrikun 19. Ve ma kanen nasu illa ummetev vahîdeten fahtelefu ve lev la kelimetun sebekat mir rabbike le kudiye beynehum fîma fîhi yahtelifun 20. Ve yekulune lev la unzile aleyhi ayetum mir rabbih fe kul innemel ğaybu lillahi fentezîru innî meakum minel muntezîrîn 21. Ve iza ezaknen nase rahmetem mim ba’di darrae messethum iza lehum merun fî ayatina kulillahu esrau mekra inne rusulena yektubune ma temkurun 22. Huvellezî yuseyyirukum fil berri vel bahr hatta iza kuntum fil fulk ve cerayne bihim bi rîyhîn tayyibetiv ve ferihu biha caetha rîhun asîfuv ve caehumul mevcu min kulli mekaniv ve zannu ennehum uhîyta bihim deavullahe muhlisîyne lehud dîn lein enceytena min hazihî le nekunenne mineş şakirîn 23. Felemma encahum izahum yebğune fil erdî bi ğayril hakk ya eyyuhennasu innema bağyukum ala enfusikum metaal hayatid dunya summe ileyna merciukum fe nunebbiukum bima kuntum ta’melun 24. İnnema meselul hayatid dunya ke main enzelnahu mines semai fahteleta bihî nebatul erdî mimma ye’kulun nasu vel en’am hatta iza ehazetil erdu zuhrufeha vezzeyyenet ve zanne ehluha ennehum kadirune aleyha etaha emruna leylen ev neharan fe cealnaha hasîyden ke el lem tağne bil ems kezalike nufessîlul ayati li kavmiy yetefekkerun 25. Vallahu yed’u ila daris selam ve yehdî mey yeşau ila sîratîm mustekîym 26. Lillezîne ahsenul husna ve ziyadeh ve la yerheku vucuhehum kateruv ve la zilleh ulaike ashabul cenneh hum fîha halidun 27. Vellezîne kesebus seyyiati cezau seyyietim bi misliha ve terhekuhum zilleh ma lehum minellahi min asîm keennema uğşiyet vucuhuhum kîtaam minel leyli muslima ulaike ashabun nar hum fîha halidun 28. Ve yevme nahşuruhum cemîan summe nekulu lillezîne eşraku mekanekum entum ve şurakaukum fe zeyyelna beynehum ve kale şurakauhum ma kuntum iyyana ta’budun 29. Fe kefa billahi şehîdem beynena ve beynekum in kunna an îbadetikum leğafilîn 30. Hunalike teblu kullu nefsim ma eslefet ve ruddu ilellahi mevlahumul hakkî ve dalle anhum ma kanu yefterun 31. Kul mey yerzukukum mines semai vel erdî emmey yemlikus sem’a vel ebsara ve mey yuhricul hayye minle miyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve mey yudebbirul emr fe seyekulunellah fe kul efela tettekun 32. Fe zalikumullahu rabbukumulhakk fe maza ba7del hakkî illed dalal fe enna tusrafun 33. Kezalike hakkat kelimetu rabbike alellezîne feseku ennehum la yu’minun 34. Kul hel min şurakaikum mey yebdeul halka summe yuîyduh kulillahu yebdeul halku summe yuîyduhu fe enna tu’fekun 35. Kul hel min şurakaikum mey yehdî ilel hakk kulillahu yehdî lil hakk e fe mey yehdî ilel hakkî ehakku ey yuttebea emmel la yehiddî illa ey yuhda fe ma lekum keyfe tahkumun 36. Ve ma yettebiu ekseruhum illa zanna innez zanne la yuğnî minel hakkî şey’a innellahe alîmum bima yef’alun 37. Ve ma kane hazel kur’anu ey yuftera min dunillahi ve lakin tasdîkallezî beyne yedeyhi ve tefsîylel kitabi la raybe fîhi mir rabbil alemîn 38. Em yekulunefterah kul fe’tu bi suratim mislihî ved’u menisteta’tum min dunillahi in kuntum sadikîyn 39. Bel kezzebu bima lem yuhîytu bi îlmihî ve lemma ye’tihim te’vîluh kezalike kezzebellezîne min kablihim fenzur keyfe kane akîbetuz zalimîn 40. Ve minhum mey yu’minu bihî ve minhum mel la yu’minu bih ve rubbuke a’lemu bil mufsidîn 41. Ve in kezzebuke fe kul lî amelî ve lekum amelukum entum berîune mimma a’melu ve ene berîum mimma ta’melun 42. Ve minhum mey yestemiune ileyk e fe ente tusmius summe ve lev kanu la ya’kîlun 43. Ve minhum mey yenzuru ileyk e fe ente tehdil umye ve lev kanu la yubsîrun 44. İnnellahe la yazlimun nase şey’ev ve lakinnen nase enfusehum yazlimun 45. Ve yevme yahşuruhum keel lem yelbesu illa saatem minen nehar iyetearafune beynehum kad hasirallezîne kezzebu bi likaillahi ve ma kanu muhtedîn 46. Ve imma nuriyenneke ba’dallezî neîduhum ev neteveffeyenneke fe ileyna merciuhum summellahu şehîdun ala ma yef’alun 47. Ve likulli ummetir rasul fe iza cae rasuluhum kudiye beynehum bil kîstî ve hum la yuzlemun 48. Ve yekulune meta hazel va’du in kuntum sadikîyn 49. Kul la emliku li nefsî darrav ve la nef’an illa ma şaellah likulli ummetinecel iza cae eceluhum fe la yeste’hîrune saatev ve la yestakdimun 50. Kul eraeytum in etakum azabuhu beyaten ev neharam maza yesta’cilu minhul mucrimun 51. E summe iza ma vekaa amentum bih al ane ve kad kuntum bihî testa’cilun 52. Summe kîyle lillezîne zalemu zuku azabel huld hel tuczevne illa bima kuntum teksibun 53. Ve yestembiuneke ehakkun hu kul î ve rabbî innehu lehakkuv ve ma entum bi mu’cizîn 54. Ve lev enne li kulli nefsin zalemet ma fil erdî leftedet bih ve eserrun nedamete lemma raevul azab ve kudiye beynehum bil kîstî ve hum la yuzlemun 55. E la inne lillahi ma fis semavati vel ard e la inne va’dellahi hakkuv ve lakinne ekserahum la ya’lemun 56. Huve yuhyî ve yumîtu ve ileyhi turceun 57. Ya eyyuhen nasu kad caetkum mev’îzatum mir rabbikum ve şifaul lima fis suduri ve hudev ve rahmetul lil mu’minîn 58. Kul bi fadlillahi ve bi rahmetihî fe bi zalike felyefrahu huve hayrum mimma yecmeun 59. Kul e raeytum ma enzelellahu lekum mir rizkîn fe cealtum minhu haramev ve halala kul allahu ezine lekum em alellahi tefterun 60. Ve ma zannullezîne yefterune alellahil kezibe yevmel kîyameh innellahe lezu fadlin alen nasi ve lakinne ekserahum la yeşkurun 61. Ve ma tekunu fî şe’niv ve ma tetlu minhu min kur’aniv ve la ta’melune min amelin illa kunna aleykum şuhuden iz tufîdune fîh ve ma ya’zubu ar rabbike mim miskali zirratin fil erdî ve la fis semai ve la asğara min zalike ve la ekbera illa fî kitabim mubîn 62. E la inne evliyaellahi la havfun aleyhim ve la hum yahzenun 63. Ellezîne amenu ve kanu yettekun 64. Lehumul buşra fil hayated dunya ve fil ahîrah la tebdîle li kelimatillah zalike huvel fevzul azîym 65. Ve la yahzunke kavluhum innel îzzete lillahi cemîa huves semîul alîm 66. E la inne lillahi men fis semavati ve men fil ard ve ma yettebiullezîne yed’une min dunillahi şuraka’ iy yettebiune illez zanne ve in hum illa yahrusun 67. Huvellezî ceale lekumul leyle li zalike le ayatil li kavmiy yesmeun 68. Kaluttehazellahu veleden subhaneh huvel ğaniyy lehu ma fis semavati ve ma fil ard in îndekum min sultanim bi haza e tekulune alellahi ma la ta’lemun 69. Kul innillezîne yefterune alellahil kezibe la yuflihun 70. Metaun fid dunya summe ileyna merciuhum summe nuzîkuhumul azabeş şedîde bima kanu yekfurun 71. Vetlu aleyhim nebee nuh iz kale li kavmihî ya kavmi in kane kebura aleykum mekamî ve tezkîrîî bi ayatillahi fe alellahi tevekkeltu fe ecmiu emrakum ve şurakaekum summe la yekun emrukum ve şurakaekum summe la yekun emrukum aleykum ğummeten summakdu ileyye ve la tunzîrun 72. Fe in tevelleytum fe ma seeltukum mir ecrv in ecriye illa alellahi ve umirtu en ekune minel muslimîn 73. Fe kezzebuhu fe necceynahu ve min meahu fil fulki ve cealnahum halaife ve ağraknellezîne kezzebu bi ayatina fenzur keyfe kane akîbetul munzerîn 74. Summe beasna mim ba’dihî rusulen ila kavmihim fe cauhum bil beyyinati fe ma kanu li yu’minu bima kezzebu bihî min kabl kezalike natbeu ala kulubil mu’tedîn 75. Summe beasna mim ba’dihim musa ve harune ila fir’avne ve meleihî bi ayatina festekberu ve kanu kavmem mucrimîn 76. Fe lemma caehumul hakku min îndina kalu inne haza le sîhrum mubîn 77. Kale musa e tekulune lil hakkî lemma caekum e sîhrun haza ve la yuflihus sahîrun 78. Kalu e ci’tena li telfitena amma vecedna aleyhi abaena ve tekune lekumel kibriyau fil ard ve ma nahnu lekuma bi mu’minîn 79. Ve kale fir’avnu’tunî bi kulli sahîrin alîm 80. Felemma caes seharatu kale lehum musa elku ma entum mulkun 81. Fe lemma elkav kale musa ma ci’tum bihis sîhr innellahe seyubtîluh innellahe la yuslihu amelel mufsidîn 82. Ve yuhîkkullahul hakka bi kelimatihî ve lev kerihel mucrimun 83. Fe ma amene li musa illa zurriyyetum min kavmihî ala havfim min fir’avne ve meleihim ey yeftinehum ve inne fir’avne lealin fil ard ve innehu le minel musrifîn 84. Ve kale musa ya kavmi in kuntum amentum billahi fealleyhi tevekkelu in kuntum muslimîn 85. Fe kalu alellahi tevekkelna rabbena la tec’alna fitnetel lil kavmiz zalimîn 86. Ve neccina bi rahmetike minel kavmil kafirun 87. Ve evhayna ila musa ve ehîyhi en tebevvea likavmikuma bi mîsra buyutev vec’alu buyutekum kîbletev ve ekîymus salah ve beşşiril mu’minîn 88. Ve kale musa rabbena inneke ateyte fir’avne ve melehu zînetev ve emvalen fil hayetid dunya rabbena li yudîllu an sebîlik rabbenatmis ala emvalihim veşdud ala kulubihim fe la yu’minu hatta yeravul azabel elîm 89. Kale kad ucîbet da’vetukuma festekîyma ve la tettebianni sebîlellezîne la ya’lemun 90. Ve cavezna bi benî israilil bahra fe etbeahum fir’avnu ve cunuduhu bağyev ve adva hatta iza edrakehul ğaraku kale amentu ennehu la ilahe illezî amenet bihî benu israile ve ene minel muslimîn 91. Al ane ve kad asayte kablu ve kunte minel mufsidîn 92. Fel yevme nuneccîke bi bedenike li tekune limen halfeke ayeh ve inne kesîram minen nasi an ayatina le ğafilun 93. Ve le kad bevve’na benî israîle mubevvee sîdkîv ve razaknahum minet tayyibat femahtelefu hatta caehumul îlm inne rabbeke yakdîy beynehum yevmel kîyameti fîma kanu fîhi yahtelifun 94. Fe in kunte fî şekkim mimma enzelna ileyke fes’elillezîne yakraunel kitab min kablike le kad caekel hakku mir rabbike fe la tekununne minel mumterîn 95. Ve la tekunenne minellezîne kezzebu bi ayatillahi fe tekune minel hasirîn 96. İnnellezîne hakkat aleyhim kelimetu rabbike la yu’minun 97. Ve lev caethum kullu ayetin hatta yeravul azabel elîm 98. Fe lev la kanet karyetun amenet fe nefealna îmanuha illa kavme yunus lemma amenu keşefna anhum azabel hîzyi fil hayatid dunya ve metta’nahum ila hîyn 99. Ve lev şae rabbuke le amene men fil erdî kulluhum cemîa e fe ente tukrihun nase hatta yekunu mu’minîn 100. Ve ma kane li nefsin en tu’mine illa bi iznillah ve yec’alur ricse alellezîne la ya’kîlun 101. Kulinzuru maza fis semavati vel ard ve ma tuğnil ayatu ven nuzuru an kavmil la yu’minun 102. Fe hel yentezîrune illa misle eyyamillezîne halev min kablihim kul fentezuru innî meakum minel muntezîrîn 103. Summe nuneccî rusulena vellezîne amenu kezalik hakkan aleyna nuncil mu’minîn 104. Kul ya eyyuhen nasu in kuntum fî şekkim min dînî fe la a’budullezîne ta’budune min dunillahi ve lakin a’budullahellezî yeteveffakum ve umirtu en ekune minel mu’minun 105. Ve en ekîm vecheke lid dîni hanîfa ve la tekunenne minel muşrikîn 106. Ve la ted’u min dunillahi ma la yenfeuke ve la yedurruk fe in fealte fe inneke izem minez zalimîn 107. Ve iy yemseskellahu bi durrin fe la kaşife lehu illa hu ve iy yuridke bi hayrin fe la radde li fadlih yusîybu bihî mey yeşau min îbadih ve huvel ğafurur rahîym 108. Kul ya eyyuhen nasu kad caekumul hakku mir rabbikum fe menihteda fe innema yehtedî li nefsih ve men dalle fe innema yehtedî li nefsih ve men dalle fe innema yedîllu aleyha ve ma ene aleykum bi vekîl 109. Vettebî’ma yuha ileyke vasbir hatta yahkumellah ve huve hayrul hakimîn YUNUF SÛRESİ MEALİ VE ANLAMI Bismillâhirrahmânirrahîm. 1. Elif, Lâm, Râ. Bunlar hikmet dolu Kitab’ın âyetleridir. bir adama insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında kendileri için bir doğruluk makamı bulunduğunu müjdele diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kâfirler, “Bu elbette apaçık bir sihirbazdır” dediler? 3. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde altı evrede yaratan, sonra da Arş’a kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allah’tır. O’nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte O, Rabbiniz Allah’tır. O hâlde O’na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz? 4. Hepinizin dönüşü ancak O’nadır. Allah, bunu bir gerçek olarak va’detmiştir. Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra, iman edip salih ameller işleyenleri adaletle mükâfatlandırmak için onu yaratmayı tekrar eder. Kâfirlere gelince, inkâr etmekte olduklarından dolayı, onlar için kaynar sudan bir içki ve elem dolu bir azap vardır. 5. O, güneşi bir ışık kaynağı, ayı da geceleyin bir aydınlık kaynağı kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları boş yere değil ancak gerçek ile hikmeti gereğince yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır. gece ve gündüzün ard arda değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allah’a karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır. 7, bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayatına razı olup onunla yetinerek tatmin olan kimseler ile âyetlerimizden gafil olanlar var ya; işte onların kazanmakta oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer ateştir. 9.Fakat iman edip salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları imanları sebebiyle, hidayete erdirir. Nimetlerle dolu cennetlerde altlarından ırmaklar akar. oradaki duaları, “Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım!”, aralarındaki esenlik dilekleri, “selâm”; dualarının sonu ise, “Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” sözleridir. Allah, insanlara onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları, kendi azgınlıkları içinde bocalar hâlde bırakırız. bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiş hoş gösterilmiştir. sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri hâlde yalanlayıp zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız. nasıl davranacağınızı görelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik. 15. Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, öldükten sonra bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya bize bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.” ki “Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan Kur’an’ın inişinden önce kırk yıllık bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?” Allah’a karşı yalan uydurandan veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki böyle suçlular asla kurtuluşa ermezler. bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “İşte bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır” diyorlar. De ki “Siz, Allah’a göklerde ve yerde O’nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir.”. başlangıçta tevhit inancına bağlı tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir işleri bitirilirdi. 20.“Ona peygambere Rabbinden bir mucize indirilse ya!” diyorlar. De ki “Gayb ancak Allah’ındır. Bekleyin, şüphesiz ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim!” dokunan bir sıkıntıdan sonra, insanlara bir rahmet ferahlık ve mutluluk tattırdığımız zaman, bir de bakarsın ki âyetlerimiz hakkında onların bir tuzakları birtakım tertipleri ve asılsız iddiaları vardır. De ki “Allah, daha çabuk tuzak kurar.” Şüphesiz elçilerimiz melekler kurmakta olduğunuz tuzakları yazıyorlar. sizi karada ve denizde gezdirip dolaştırandır. Öyle ki gemilerle denize açıldığınız ve gemilerinizin içindekilerle birlikte uygun bir rüzgârla seyrettiği, yolcuların da bununla sevindikleri bir sırada ona şiddetli bir fırtına gelip çatar ve her taraftan dalgalar onlara hücum eder de çepeçevre kuşatıldıklarını batıp boğulacaklarını anlayınca dini Allah’a has kılarak “Andolsun, eğer bizi bundan kurtarırsan, mutlaka şükredenlerden olacağız” diye Allah’a yalvarırlar. onları kurtarınca, bir de bakarsın ki yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapıyorlar. Ey İnsanlar! Sizin taşkınlığınız, sırf kendi aleyhinizedir. Bununla sadece dünya hayatının yararını elde edersiniz. Sonunda dönüşünüz bizedir. Biz de bütün yaptıklarınızı size haber vereceğiz. hayatının hâli, ancak gökten indirdiğimiz bir yağmurun hâli gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü o bitkilerle bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine her türlü tasarrufa kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz afetimiz geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz. esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir. iş yapanlara karşılık olarak daha güzeli ve bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de bir zillet. İşte onlar cennetliklerdir ve orada ebedî kalacaklardır. işler yapmış olanlara gelince, bir kötülüğün cezası misliyledir ve onları bir zillet kaplayacaktır. Onları Allah’ın azabından koruyacak hiçbir kimse de yoktur. Sanki yüzleri, karanlık geceden parçalarla örtülmüştür. İşte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. hepsini bir araya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara, “Siz de, ortaklarınız da yerinizde bekleyin” diyeceğimiz günü düşün. Artık onların ortak koştuklarıyla aralarını tamamen ayırırız ve ortak koştukları derler ki “Siz bize ibadet etmiyordunuz.” 29.“Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhit olarak Allah yeter.” herkes daha önce yaptığı şeyleri yoklayacak ve kendi akıbetini öğrenecek, hepsi de gerçek sahipleri olan Allah’a döndürülecekler ve ilâh diye uydurdukları şeyler onları yüzüstü bırakıp kendilerinden kaybolup gidecektir. ki “Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da işitme ve görme yetisi üzerinde kim mutlak hâkimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? İşleri kim yürütüyor?” “Allah” diyecekler. De ki “O hâlde, Allah’a karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?” O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah’tır. Hak’tan sonra sadece sapıklık vardır. O hâlde, nasıl oluyor da Hak’tan döndürülüyorsunuz? yoldan çıkanlar hakkındaki, “Onlar artık imana gelmezler” sözü, işte böylece gerçekleşmiştir. ki “Allah’a koştuğunuz ortaklarınızdan, başlangıçta yaratmayı yapacak, sonra onu tekrarlayacak kimse var mı?” De ki “Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. O hâlde, nasıl oluyor da haktan çevriliyorsunuz?” ki “Allah’a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?” De ki “Hakka Allah iletir.” Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?” çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir. Kur’an, Allah’tan indirilmiş olup başkası tarafından uydurulmamıştır. Fakat o, kendinden öncekileri doğrulayıcı ve Kitab’ı Allah’ın Levh-i Mahfuz’daki yazısını açıklayıcı olarak, indirilmiştir. Bunda hiçbir şüphe yoktur. O âlemlerin Rabbi tarafındandır. 38. Yoksa onu Muhammed kendisi uydurdu mu diyorlar? De ki “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi siz de onun benzeri bir sûre getirin ve Allah’tan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onları da yardıma çağırın. öyle değil. Onlar, ilmini kavrayamadıkları ve kendilerine yorumu gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Kendilerinden öncekiler de peygamberleri ve onlara indirilen kitapları böyle yalanlamışlardı. Bak, o zalimlerin sonu nasıl oldu. 40. İçlerinden öylesi var ki ona Kur’an’a inanır; yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları daha iyi bilendir. onlar seni yalanlarlarsa, de ki “Benim işim bana aittir; sizin işiniz de size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız; ben de sizin yapmakta olduğunuz şeylerden uzağım sorumlu değilim.” sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin? sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin? Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler. 45. Onları yeniden diriltip hepsini bir araya toplayacağı gün, sanki gündüzün bir saatinden başka kalmamışlar yeni ayrılmışlar gibi, aralarında tanışırlar. Allah’a kavuşmayı yalan sayanlar, ziyana uğramış ve doğru yolu bulamamışlardır. 46. Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir. ümmetin bir peygamberi vardır. Onların peygamberi geldiği tebliğini yaptığı zaman, aralarında adaletle hükmedilir ve onlara asla zulmedilmez. 48.“Eğer doğru söyleyenler iseniz, söyleyin bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar. ki “Allah dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim. Her milletin bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.” ki “Söyleyin bakalım, O’nun azabı size geceleyin veya gündüzün ansızın gelecek olsa, suçlular bunun hangisini acele isterler?!” Bunların hiçbiri istenecek bir şey değildir. 51.Onlara “Azap gerçekleştikten sonra mı O’na iman ettiniz? Şimdi mi!? Oysa siz onu acele istiyordunuz” denilecek. 52. Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir. 53.“O azap gerçek midir?” diye senden haber soruyorlar. De ki “Evet, Rabbime andolsun ki o elbette gerçektir. Siz bu konuda Allah’ı âciz kılacak değilsiniz.” 54. O gün zulmetmiş olan herkes, eğer yeryüzündeki her şeye sahip olsa, kendini kurtarmak için onu fidye verir. Azabı gördüklerinde, için için derin bir pişmanlık duyarlar. Onlara zulmedilmeksizin aralarında adaletle hükmedilir. ki, göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Yine bilesiniz ki, Allah’ın va’di haktır. Fakat onların çoğu bunu bilmez. diriltir ve öldürür; ancak O’na döndürüleceksiniz. 57. Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet olan Kur’an geldi. ki “Ancak Allah’ın lütuf ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır.” ki “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” 60. Allah’a karşı yalan uyduranların, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı çok lütufkârdır, fakat onların çoğu O’nun nimetlerine şükretmezler. 61.Ey Muhammed! Sen hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kur’an’dan ne okursan oku ve ey insanlar, sizler de hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca, hatta bu zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinden uzak ve gizli olmaz; hepsi muhakkak apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da yazılıdır. 62. Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır. hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır. inkârcıların sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün güç Allah’ındır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar gerçekte Allah’a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Şüphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan söylüyorlar. içinde dinlenesiniz diye geceyi sizin için karanlık; gündüzü ise aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır. 68. “Allah, bir çocuk edindi” dediler. O, bundan uzaktır. O, her bakımdan sınırsız zengindir. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Bu konuda elinizde hiçbir delil de yoktur. Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? 69. De ki “Allah hakkında yalan uyduranlar asla kurtuluşa eremezler.” için dünyada geçici bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bizedir. Sonra da, inkâr etmekte olduklarına karşılık onlara şiddetli azabı tattıracağız. haberini onlara oku. Hani o, bir vakit kavmine şöyle demişti “Ey kavmim! Eğer benim konumum ve Allah’ın âyetleriyle öğüt vermem size ağır geliyorsa, biliniz ki ben sadece Allah’a dayanıp güvenmişim. Artık siz de bana ne yapacağınızı ortaklarınızla beraber kararlaştırın ki, işiniz size dert olmasın! Bundan sonra bana hükmünüzü uygulayın; bana mühlet de vermeyin! yüz çeviriyorsanız, sizden zaten hiçbir ücret istemedim. Benim ücretim, ancak Allah’a aittir. Bana müslümanlardan olmam emredildi.” yine de yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve onları ötekilerin yerine geçirdik. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Bak, uyarılan fakat söz anlamayanların sonu nasıl oldu! onun ardından birçok peygamberi kendi toplumlarına gönderdik. Onlara apaçık mucizeler getirdiler. Fakat onlar önceden yalanlamakta oldukları şeye inanacak değillerdi. İşte biz haddi aşanların kalplerini böylece mühürleriz. bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular. kendilerine hak mucize gelince, “Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir” dediler. “Size hak gelince, onun hakkında böyle mi diyorsunuz? Bu bir sihir midir? Oysa sihirbazlar, iflah olmazlar!” dedi. ki “Bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan döndüresin de yeryüzünde hâkimiyet devlet ikinizin eline geçsin diye mi bize geldin? Biz ikinize de inanmıyoruz.” “Bütün usta sihirbazları bana getirin” dedi gelince Mûsâ onlara, “Atacağınızı atın hünerinizi ortaya koyun” dedi. 81. Sihirbazlar atacaklarını atınca, Mûsâ dedi ki “Sizin bu yaptığınız sihirdir. Allah, onu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, bozguncuların işini düzeltmez. hoşuna gitmese de, Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.” ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile kavminin küçük bir bölümünden başkası Mûsâ’ya iman etmedi. Çünkü Firavun, o yerde zorba bir kişi idi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi. “Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah’a iman etmişseniz, eğer O’na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O’na tevekkül edin” dedi. da şöyle dediler “Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!” rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar. ve kardeşine, “Kavminiz için Mısır’da sığınak olarak evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele” diye vahyettik. şöyle dedi “Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun’a ve onun ileri gelenlerine, dünya hayatında nice zinet ve mallar verdin. Ey Rabbimiz, yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz, sen onların mallarını silip süpür ve kalplerine darlık ver, çünkü onlar elem dolu azabı görünceye kadar iman etmezler.” da, “Her ikinizin de duası kabul edildi. Öyleyse dürüst olmakta devam edin ve sakın bilmeyenlerin yolunda gitmeyin” dedi. denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak üzere iken, “İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilâh olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım” dedi. mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir. biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir. sana indirdiğimiz şeyden şüphe içinde isen, senden önce Kitab’ı Tevrat’ı okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak gelmiştir. O hâlde, sakın şüphe edenlerden olma! Allah’ın âyetlerini yalanlayanlardan da olma! Yoksa zarara uğrayanlardan olursun. 96, haklarında Rabbinin sözü hükmü gerçekleşmiş olanlar, kendilerine bütün mucizeler gelse bile, elem dolu azabı görünceye kadar inanmazlar. kavminden başka, keşke azabı görmeden iman edip, imanı kendisine fayda veren bir tek memleket halkı olsaydı! Yûnus’un kavmi iman edince, dünya hayatında sürüklenebilecekleri rezillik azabını onlardan uzaklaştırmış ve onları belli bir zamana kadar yararlandırmıştık. Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın? izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. Allah, azabı akıllarını güzelce kullanmayanlara verir. ki “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz. sadece, kendilerinden önce gelip geçenlerin başlarına gelen azap dolu günlerin benzerini mi bekliyorlar? De ki “Bekleyin bakalım, ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.” resûllerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Ey Muhammed! Aynı şekilde üzerimize bir hak olarak, inananları da kurtaracağız. ki “Ey insanlar, eğer benim dinimden herhangi bir şüphede iseniz, bilin ki ben, Allah’ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam, fakat sizin canınızı alacak olan Allah’a kulluk ederim. Bana mü’minlerden olmam emrolundu.” 105,106. Yine bana şöyle emredildi “Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dîne çevir. Sakın Allah’a ortak koşanlardan olma. Allah’ı bırakıp da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan şeylere yalvarma. Eğer böyle yaparsan, şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun.” Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ki “Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek Kur’an gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizden sorumlu değilim.” 109.Ey Muhammed! Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Eğer bir kişi büyüye maruz kalmışsa;aşağıdaki ayeti 40 defa temiz ve düz bir parşümene yazar ve suyundan içer birazıylada yüzünü yıkarsa Allah’ın izniyle şifaya kavuşur. Vettebeu ma tetlüş şeyatiynü ala mülki Süleyman, ve ma kefera süleymanü ve lakinneş şeyatiyne keferu yüallimunen nasas sihra ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut, ve ma yüallimani min ehadin hatta yekula innema nahnü fitnetün fe la tekfür, fe yeteallemune minhüma ma yüferrikune bihi beynel mer’i ve zevcih, ve ma hüm bi darrine bihi min ehadin illa bi iznillah, ve yeteallemune ma yedurruhüm ve la yenfeuhüm, ve le kad alimu le menişterahü ma lehu fil ahirati min halakiv ve le bi’se ma şerav bihi enfüsehüm, lev kanu la’lemun Sümme beasna mim ba’dihim musa bi ayatina ila fir’avne ve meleihi fe zalemu biha fenzur keyfe kane akibetül müfsidin Ve kale musa ya fir’avnü inni rasulüm mir rabbil alemin Hakiykun ala el la ekule alellahi illel hakk kad ci’tümü bi beyyinetim mir rabbiküm fe ersil meiye beni İsrail Kale in künte ci’te bi ayetin fe’ti biha in künte mines sadikiyn Fe elka asahü fe iza hiye su’banüm mübin Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazirin Kalel meleü min kavmi fir’avne inne haza le sahirun alim Yüridü ey yuhriceküm min erdiküm fe maza te’mürun Ye’tuke bi külli sahirin alim Ve caes seharatü fir’avne kalu inne lena le ecran in künna nahnül ğalibin Kale neam ve inneküm le minel mükarrabin Kalu ya musa imma en tülkiye ve imma en nekune nahnül mülkiy Kale elku fe lemma elkav seharu a’yünen nasi vesterhebuhüm ve cau bi sihrin aziym Ve evhayna ila musa en elki asak fe iza hiye telkafü ma ye’fikin Fe vekaal hakku ve betale ma kanu ya’lemun Fe ğulibu hünalike venkalebu sağirin Ve ülkiyes seharatü sacidin Kalu amenna bi rabbil alemin Rabbi musa ve Harun Kale fir’avnü amentüm bihi kalbe en azene leküm inne haza le merkum mekertümuhü fil medineti li tuhricu minha ehleha fe sevte ta’lemun Le ükattianne eydiyeküm ve ercüleküm min hilafin sümme le üsallibenneküm ecmeiyn Kale rabbül mesriki vel mağribi ve ma beynehüma in küntüm ta’kilun Kale leinittehazte ilahen ğayri le ec’alenneke minel mescunin Kale e ve lev ci’tüke bi şey’im mübin Kale fe’ti bihi in künte mines sadikiyn Fe elka asahü fe iza hiye sü’banüm mübin Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazirin Kale lil melei havlehu inne haza lesahirun alim Yüridü ey yuhriceküm min erdiküm bi sihrihi fe maza te’mürun Kalu ercih ve ehahü veb’as fil medaini haşirin Ye’tuke bi külli seharin alim Fe cümias seharatü li mikati yevmim ma’lun Ve kiyle lin nasi hel entüm müctemiun Leallena nettebius seharete in kanuhümül ğalibin Fe lemma caes seharatü kalu li fir’avne einne lena le ecran in künna nahnül ğalibin Kale neam ve inneküm izel le minel mükarrabin Kale lehüm musa elku ma entüm mülkun Fe elkav hibalehüm ve isiyyehüm ve kalu bi izzeti fir’avne inna le nahnül ğalibun Fe elka musa asahü fe iza hiye telfafü ma ye’fükun Fe ülkiyes seharatü sacidin Kalu amenna bi rabbil alemin Rabbi musa ve Harun Kale anemtüm lehu kalbe en azene leküm innehu le kebirukümüllezi allemekümüs sihr f ele sevfe ta’lemun le ükattianne eydiyeküm ve ercüleküm min hilafiv ve la üzallibenneküm ecmeiyn Sümme beasna mim ba’dihim musa ve harune ila fir’avne ve meleihi bi ayatina festekberu ve kanu kavmen mücrimin Fe lemma caehümül hakku min indina kalu inne haza le sihrum mübin Kale musa e tekulune lil hakki lemma caeküm e sihrun haza ve la yüflihus sahirun Kalu e ci’tena li telfitena amma vecedna aleyhi abaena ve tekune lekümel kibriyaü fil ard ve ma nahnü leküma bi mü’minin Ve kale fir’avnü tuni bi külli sahirin alim Felemma caes seharatü kale lehüm musa elku ma entüm mülkun Fe lemma elkav kale musa ma ci’tüm bihis sihr innellahe seyübtilüh innellahe la yuslihu amelel müfsidin Ve yühikkullahül hakka bi kelimatihi ve lev kerihel mücrimun Fe ma amene li musa illa zürriyetüm min kavmihi ala havfim min fir’avne ve meleihim ey yeftinehüm ve inne fir’avne lealin fil ard ve innehu le minel müsrifin Ve kale musa ya kavmi in küntüm amentüm billahi fealleyhi tevekkelu in küntüm müslimin Fe kalu alellahi tevekkelna Rabbena la tec’alna fitnetel lil kavmiz zalimin. Aşk Duaları
felemma elkav kale musa duası