HamilelikteKalça Ağrısı ve Pelvik Ağrı Nasıl Olur? Pelvis ve kalça kemiklerinin yerini ve birbiriyle olan ilişkisini öğrenmek yararlı olabilir. Omuriliğinizin tabanında bulunan büyük bir kemik olan pelvis gövdenizin alt kısmındadır. Kalça kemikleri, kalçaları pelvise bağlayan pelvisin iki tarafından da bulunan eklemlerdir.
Siyatik ağrısının belirtileri. Kalçanın orta kısmından topuğa kadar hissedilen ağrı. Bacakta karıncalanma, hissizlik, kas güçsüzlüğü. Kramp, sertleşme ve uyuşmalar. Gerinirken ve öksürürken ortaya çıkan ağrılar. Oturma pozisyonu değiştirilmeden bütün bacağın ağrısı.
Kalça eklemi kireçlenmeleri 2 gruba ayrılır. 1'inci grup daha sık karşılaşılan doğumsal veya sonradan meydana gelen yapısal bir bozukluk (artrit, kalça çıkığı, çocukluk çağı kalça kemiği hastalıkları, travma gibi) nedeniyle zaman içinde kalça eklemindeki kıkırdağın aşınması sonucu ortaya çıkan
Çatıkemiğinin 10 mm’den fazla genişlemesine etki eden durumlar; Önceden geçirilen kalça ya da pelvik bölge ameliyatları. Bebeğin kilosunun fazla olması. Daha önce birkaç doğum yapmış olmak. Doğumun forsepsle gerçekleştirilmesi (Vakum benzeri ve kullanılması riskli olan bir yöntemdir.) Doğum süresinin çok kısa ya da
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ali Deveci, kalça kemiği kırığı ve riskleri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Kalça ekleminin alt tarafını oluşturan uyluk kemiğinin boynu ve civarındaki kırıklara kalça kırığı denir. Bu kırıklar özellikle de ileri yaştaki kişiler için önemli bir sorun oluşturur.
Vay Tiền Nhanh. El Bileğinde Kemik Çıkıntının Sebepleri Nelerdir ve Nasıl Geçer? El bileği üzerinde kemik çıkıntılarının oluşma sebebi genellikle zorlama nedeniyle bileğin eklem kısmı içerisinde oluşan içinin sıvı dolu olan bir çıkıntının oluşması ile sonuçlanacaktır. El bileğini zorlama nedeniyle ya da çok sık kullanma nedeniyle meydana gelen içinin sıvı dolu olduğu çıkıntının oluşması görülmektedir. Bu sıvı ilk başlarda içinin jel dolu olan bir kist olmaktadır. Zamanla kemikleşmeye başlayacaktır. Kişilerin bazılarında serçe parmaklarında da bu kistin görüldüğü gözlemlenmiştir. Bu kistler kötü huylu olmadığı için habis tümör değildir. Ganglion adı verilmekte olan kistler olmaktadır. İnsanların hayatı üzerinde ölümcül bir etkisi de bulunmadığı gibi hayatı olumsuz yönde de genellikle etkilemeyecektir. Görüntüsü hiçbir zaman hoş olmaması nedeniyle cerrahi müdahale edilerek alınması gerekmektedir. Günümüzde bu rahatsızlığın tam olarak nedeni bilinmese de bileğini çok fazla kullanmakta olan kişilerde görülmesi ile bilinmektedir. Sıklıkla ev hanımlarında ya da bilgisayar gibi bilek kısmını çok kullanan kişilerde de görülmektedir. Bunun yanında müzisyenlerde ve jimnastikçilerde de görülmesi nedeniyle el bileğini kullanmakta olan ve sürekli örgü ören kişilerinde yaşamakta olduğu bir sorun olmaktadır. Bileğin sürekli olarak kullanması sonucunda kişilerin iş yapması ve zorlanması sebebi ile oluştuğu düşünülmektedir. Bu kişilerde oluşan ganglion kisti eğer ki kişi elini sıklıkla kullanırsa daha da büyüyecek ve de kemikleşecektir. El bileğini çok fazla hareket ettirmediğinde ise zamanla küçülecektir. Bu nedenle de el bileğinde bu kistin görülmesi sonucunda kişilerin bilek kısmını çok fazla kullanılması nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Hastalığın tanısının konulması için uzman bir hekim tarafından görülmesi sadece yeterli olmaktadır. Zamanla büyüyecek olduğundan ağrının ve sert bir şişliğin görülmesi de muhtemel olacaktır. Tedavisi Eğer ki kist zamanla kemikleşmeye başladığı zamanlarda ağrı yapmaya da başlayacaktır. Hem görüntü olarak güzel durmayacak hem de kişilerde ağrı yapması nedeniyle zor zamanlar yaşatacaktır. Parmak kemik çıkıntısı da aynı şekilde kişilerde zamanla kemikleşme görüleceği için ağrı parmak üzerinde ağrı yapması söz konusu olabilir. Doktor eğer ki kistin kemikleşmesi sonucunda parmak ya da el bileğinde ağrı yapması durumunda bir takım ilaçları reçete edecektir. Bu reçete edilen ilaçlar parmak ya da el bileğinde ki kemikleşmiş kistin küçülmesinde yardımcı olacaktır. El bileğinde ya da parmak üzerinde kist oluşması durumunda ne kadar ilaç kullanırsa kullansın ya da parmak kısmını hareket ettirmese bile küçülmesi gözlenmekte olan kistin yok olması görülmeyecektir. Bu nedenle de bazı kişilerde kistler kendiliğinden geçmesi çok az bir ihtimal olmaktadır. Kişilerin kistlerinin kemikleşerek zor zamanlar yaşatması durumunda cerrahi müdahalenin de şart olması söz konusu olacaktır. Tedavi için cerrahi müdahale uygulanacağı gibi aynı zamanda da kişinin kistin bir darbe alması sonucunda eğer ki kemikleşmediği zamanlarda kistin patlaması da mümkündür. Fakat kist patladığı zamanlarda yeniden oluşma riski her zaman bulunmaktadır. Bu nedenle de tekrardan kistin oluşmaması için kistin bulunduğu bölgenin sarılması gerekmektedir. Tedavi olmak için cerrahi müdahale uygulandığı zamanlarda eklem bölgesinin iyileşmesi ise iki ya da üç haftayı alacağı gibi kişilerin en yakındığı şikayetlerin başında da ağrı olmaktadır. Eğer ki kemikleşmemesi durumunda tedavi yöntemi olarak kistin içerisinde ki sıvıyı şırınga yöntemi kullanarak çekmenizde söz konusu olacağını unutmamalısınız. Fakat bu şırınga yöntemi tam olarak sonuç vermediği gibi her zaman için tekrarlama riskininde olduğunu unutmamalısınız. Ameliyat Bu tür kistler oluştuğu zamanlarda ortopedi uzmanları tarafından çıkarılması gerekmektedir. Cerrahi operasyon ise kolay bir operasyon değildir. Bölgede birçok damar ve sinir olması nedeniyle biraz zor geçecek olan fakat lokal anestezi altında yapılacak olan bir ameliyat olması nedeniyle kisti alınan kişinin aynı gün hastaneden taburcu edilmektedir. Neden kaynaklandığı bilinmiyor olsa bile günümüz şartlarında gelişmiş olan tıp sayesinde cerrahi müdahale ile çıkartılmakta ve bir daha da kolay kolay tekrarlanmamaktadır. Cerrahi kistin tenton ya da eklemlerden kaynaklandığı için bu kisti çıkarmak için sinir ya da damarların altından çok ince bir operasyon ile çıkarılması gerekmektedir. Hastanın ameliyat sonrasında eski sağlığına tekrardan kavuşabilmesi için elini çok fazla hareket ettirmemesi önerilmektedir. El bileğinin dış kısmında sıklıkla gözlemlendiği gibi aynı zamanda da eklemin iç bilek tarafında da görülmektedir. Bu kistler zamanla büyümesi gözlemlendiği için kemikleşmeden müdahale edilmesi gerekmektedir. Kaynaklar Loading...
Kalça Ağrıları Kalça Ağrıları, Kalça eklemi vücudun en büyük ve en önemli eklemlerinden birisidir. Her bir kalça eklemi vücut ağırlığının yarısını taşımak zorunda olduğu gibi, yürüme, koşma, merdiven çıkma , çömelme gibi hareketler sırasında bu yük daha da artar ve vücut ağırlığının birkaç katına kadar çıkabilir. Bu nedenle kalça eklemlerinde doğuştan mevcut ola veya sonradan ortaya çıkan bazı rahatsızlıklar, erken dönemde fark edilmese dahi sonradan ciddi problemlerin ortaya çıkmasına neden olurlar. Kalça ağrısının başlıca nedenlerini şu şekilde özetlemek mümkündür Doğuştan olan nedenler Erken çocukluk döneminde kalça ekleminde ortaya çıkan en önemli rahatsızlık doğuştan kalça çıkıklarıdır. Bu durum zamanında tedavi edilmediği takdirde ileri yaşlarda kalçada ağrı ve hareket zorluğuyla birlikte belirgin topallamaya neden olur. Romatizmal hastalıklar İltihaplı veya dejeneratif tip romatizmal hastalıklar kalça ekleminde yapısal bozulmalara yol açar. Erişkin yaşlarda en çok görülen ağrı nedeni kalça eklemindeki kireçlenmelerdir. Enfeksiyonlar Vücudun bir başka bölgesinden yayılan veya direkt olarak gelen mikroplar kalça ekleminde iltihaba neden olabilirler. Tümörler Meme- akciğer ve prostat kanserleri kalça eklemine yayılıp şiddetli kalça ağrısına neden olabilirler. Damarsal nedenler Kalça kemiklerini besleyen damarların tıkanması veya buraya gelen kan akımının bozulması sonucunda kalça ağrıları ortaya çıkabilir. Yukarıda sıraladığımız durumlarda, önce ağrının nedenini belirlemek gerekir. Bu amaçla ayrıntılı bir klinik muayeneden sonra çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurulur. En çok kullanılan görüntüleme yöntemleri klasik röntgen, ultrason, bilgisayar tomografi ve MR’dır. Kalça Kayması Kalça kayması nedir, kalça kısmında bulunan femur kemik yapısının başındaki epifizin kısmının kayması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık çok nadir görülen bir kemik rahatsızlığıdır. Genel görülme oranı 100 bin kişide 8 kişi civarındadır. Yapılan araştırmalara göre bu hastalığın siyahi ırklarda görülme olasılığı daha fazladır. Kalça Kaymasının Ortaya Çıkması Kalça kayması, küçük yaşlarda kendisini tam olarak göstermemektedir. En net olarak 10-15 yaşları aralığında tespiti daha kolaydır. Çünkü bu yaş aralığında hastalığın ilerleme hızı artmaktadır. Bu hastalığın bulunduğu kişilerde obezite ile birlikte risk daha da artmaktadır. Ayrıca aşırı kilo kaymayı hızlandırarak, hastalığın ilerlemesine neden olur. Kalça kayması ile ilgili ilk belirtiler kalça bölgesindeki şiddetli ağrılarla ortaya çıkmaktadır. Bu ağrıyla birlikte yürümede aksama ve ayağın dışa dönmesi gibi diğer sorunlar da baş göstermektedir. Kalça kayması, fiziksel muayene ile kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Ancak net bilgiler röntgen sonuçları ile ortaya çıkmaktadır. Kalça kayması, muayeneye göre üç farklı şekilde sınıflandırılır. 30 dereceden küçükse hafif kayma olarak, 30-60 derece arasında ise orta dereceli kayma, 60 derecelik bir kayma varsa ileri düzeyde kayma olarak ifade edilir.
Skip to contentE- LaboratuvarANA SAYFAHAKKIMIZDADOKTORLARIMIZBÖLÜMLERİMİZTANI ÜNİTELERİMİZANLAŞMALI KURUMLARİLETİŞİMANA SAYFAHAKKIMIZDADOKTORLARIMIZBÖLÜMLERİMİZTANI ÜNİTELERİMİZANLAŞMALI KURUMLARİLETİŞİMAnkilozan spondilit nedir? Tedavisi nasıl yapılır?Ankilozan spondilit nedir? Tedavisi nasıl yapılır?Ankilozan spondilit nedir?Halk arasında bel ve omurga kayması olarak adlandırılan ankilozan spondilit; omurga ve kalça kemiği arasındaki eklemi etkileyen bir tür romatizma şeklidir. İltihaplı ve ağrılı olan bu romatizmada iki kemik iltihaplanma sonrası tek kemik halini almaktadır. Hastalığın ilerlemesi durumunda tek bir bölgede oluşan ağrı ve iltihap giderek tüm omurgaya yapılabilmektedir. Hayat kalitesini düşüren bir hastalıktır ve hastalığın seyri, şiddeti kişiden kişiye göre farklılık göstermektedir. İlerlemesi halinde hastaların omurga hareket bütünlüğü de kısıtlanmaktadır ve bu durum da normal yaşamlarında büyük oranda zorlanmalarına sebebiyet vermektedir. Ankilozan spondilit, kronik bir rahatsızlıktır ve erkeklerde daha sık ortaya çıkmaktadır. Hastalığın temelinde yani ortaya çıkış sebebi olarak genetik faktörler bilinmektedir. Ankilozan spondilit hastalığında iltihaplanma görülen yerler; omurga, omuz, leğen kemiği, kalça, göğüs kafesi, el, diz ve ayak yazımızda ankilozan spondilit nedir, ankilozan spondilit belirtileri nelerdir, ankilozan spondilit neden olur, ankilozan spondilit tedavisi nasıl yapılır ve ankilozan spondilit rehabilitasyonunda neler yapılır sorularına detaylı cevaplar spondilit belirtileri nelerdir?Ankilozan spondilit hastalığına sahip olan kişilerin en çok yakındığı şikâyet, bel ve omur ağrılarıdır. Hastalığın ilk evrelerinde bu ağrılar hafif derecede olsa da hep bu şekilde kalmaz, git gide artarak devam etmektedir. Sırt, boyun, bel ve omurlarda hissedilen ağrılar sabah saatlerinde daha yoğun olmaktadır ve istirahat halinde iken ağrıları daha şiddetli hissetmektedirler. Ankilozan spondilit rahatsızlığı çeken kişiler ağrıları sebebiyle uykudan uyanabilmektedir. Ankilozan spondilit hastalığı belirtileri; 20-40 yaş arasında başlayan bel ağrıları, uzun istirahat veya uyku sonrası tutukluk hissi, ağrı ve tutukluk hissinin fiziksel hareketler sonrası azalması, hareketlerde kısıtlama hissi, şikayetlerin 3 aydan fazla sürmesi ve omurganın öne doğru eğilmesi olarak spondilit neden olur?Ankilozan spondilit hastalığının sebebi tam olarak bilinmemektedir fakat genellikle kalıtsal faktörler nedeniyle hastalık ortaya spondilit tedavisi nasıl yapılır?Ankilozan spondilit hastalığının tamamen yok edilmesi için uygun bir tedavi planı yoktur fakat ağrıların ve hastalığın ilerlemesini önlemek adına bazı uygulamalar yapılmaktadır. Öncelikli olarak hastalığın seyrinin ilerlemesi ve ağrıların hafiflemesi için ilaç tedavisine başlanmaktadır. Ayrıca iltihaplanma durumu da geliştiği için iltihaplanma da ilaç tedavisi ile azaltılmaya çalışılır. İlaç tedavisinin etkili olmadığı durumlarda biyolojik ilaç olarak adlandırılan spesifik ilaçlar devreye sokulmaktadır. İlaç tedavilerine ek olarak fizik tedavi uygulamaları da hastalara önerilen tedaviler arasındadır. Fizik tedavi uygulamaları; hastanın yaşam kalitesini arttırmaya ve ağrıların hafifletilmesine spondilit rehabilitasyonunda neler yapılır?Ankilozan spondilit hastalığında önerilen fizik tedavi uygulamaları; kalça, solunum, omuz ve boyun egzersizlerini kapsamaktadır. Kas esnekliğini, hareket kabiliyetini geliştirmek için eklem egzersizlerinin yanı sıra tıbbi cihazlar yardımıyla fizik tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır. Hastada gelişen ağrı ve tutukluk durumları da fizik tedavi uygulamaları ile ilginizi çekebilirOrtopedik rehabilitasyon nedir? Nasıl yapılır? Hemipleji inme – felç nedir? Tedavisi nasıl yapılır? Parkinson nedir? Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır? Bel fıtığı rehabilitasyonu nasıl yapılır? Faydaları nelerdir? Kırık nedir? Kırık rehabilitasyonu nasıl yapılır? Kireçlenme Osteoartrit nedir? Tedavisi nasıl yapılır? Fizik tedavi fiyatları hangi kriterlere göre belirlenmektedir? Lenfödem nedir? Neden olur? Tedavisi nasıl yapılır? Romatizma nedir? Romatizma rehabilitasyonunda neler yapılır? Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Boyun ve bel fıtıkları, kireçlenme, romatizmal hastalıklar, kemik erimesi, skolyoz gibi omurga eğrilikleri, spor yaralanmaları, çocuk felci, sırt – bel – boyun ağrıları vb. hastalıkların tedavisinde fizik ajanların sıcak, soğuk uygulamalar, elektrik akımları, ışın, mekanik uygulamalar ve egzersiz kullanıldığı tıp dalıdır. Fizik tedavi bilimi, hastanın vücudunun motor fonksiyonlarını etkileyen hastalık veya ağrıların tedavisini, hastanın rehabilitasyonunu eski hale getirilmesini sağlayarak yapan bir uzmanlık alanıdır. Bu sebeple fizik tedavi ve rehabilitasyon bilim dalı olarak anılmaktadır. Fizik tedavi biliminin amacı hastanın ağrılarını azaltarak hastayı aktivitelerinde bağımsız kılmak ve yaşam kalitesini FotoğraflarAyhan Çetin2022-07-31T013843+0300Bilgi Paylaştıkça Çoğalır... İlişkili Yazılar Page load link
Bel Kemiği Kayması, Vücudumuzu taşıyan ve omurga kemiği adı verilen kemiklerin normal dizilişinden farklı olarak birbirinin üzerine öne veya arkaya doğru çıkıntı yapması ve bu nedenle etrafında bulunan sinir ve dokuları zedelenmesi durumunda bel kemiği kayması ortaya çıkar. Tıp dilinde spondylolisthesis olarak adlandırılan bel kemiği kayması, çoğunlukla 40 yaş üzeri kişilerde görülür. Yaşlanma ve yıpranma neticesinde meydana gelen bel kemiği kaymaları çoğunlukla L4 omurunun L5 omurunun üzerinde ön tarafa doğru kaymasıdır. Günümüzde oldukça sık rastlanan bu rahatsızlık, yürürken kişiyi oldukça rahatsız eder ve tedavi edilmediği takdirde yürüyememe, belden aşağısını hissetmeme, idrar tutamama ve cinsellik kaybı gibi problemlere neden olabilir. Bel kemiği kayması doğuştan olabileceği gibi kaza ağır doğum, kemik yapısının çok alındığı bel fıtığı ameliyatları, ileri derecede olan kemik erimeleri ve düşme neticesinde de oluşmuş olabilir. Özellikle bayanlarda menopoz sonrasında ya da erkeklerde kemik erimesi rahatsızlığından sonra aktif hale gelen bel kemiği kaymaları daha sonraki dönemlerde ise daha da hareketli olmaya başlar ve kişide oldukça büyük problemlerin ortaya çıkmasına neden kemiği kayması belirtileri, bu rahatsızlığın en çok görülen belirtisi kişinin yürürken sık sık durma ihtiyacı hissetmektedir. Gece yatarken bacaklara giren kramplar, bacakların tutulması, uzun süre oturmak ya da ayakta durmak ile bacaklarda meydana gelen yanma ve uyuşukluklar, şiddetli bel ağrıları, tek ya da iki taraflı kalça ağrısı ve bacak ağrısı gibi belirtiler bel kemiği kayması belirtileri olabilir. Hastada görülen bu şikayetler çoğunlukla dinlenme sağlandığında azalır. Fakat hızlı yürüme, ayakta durma ve aktivitelerin arttığı durumlar belirtilerin yeniden ortaya çıkmasını kemiği kayması tanısı, doktor şikayetleri dinleyip hastayı muayene ettikten sonra bel kemiği kayması düşünülürse hastanın ilk olarak 4 yönlü çekilecek röntgen filmini ister. Bu röntgen filmleri hastalığın tanısını koyabilmek için oldukça bilgi verir. Ancak bu filmlerde bazen stres kırıkları görülmeyebilir. Bu durumda ise hastadan bilgisayarlı tomografi tetkiki ya da sintigrafi istenebilir. Bel kemiği kayması tanısı konulurken ayrıca yumuşak dokuları da değerlendirebilmek için manyetik rezonans görüntüleme tetkiki gerekli olabilir. Bu görüntüleme tetkiki omurgalar arasındaki disk yapılarını, sinir köklerini, omurilik ve omurilik kesesini, omurgaları saran kas ve bağ dokuları ile ilgili bilgi almak için yapılır. Yapılan bu tetkikler sonucunda hastalığın tanısı konulur. Kayma derecesi yüzdesi hesaplanır ve derecesine göre kemiği kayması tedavi yöntemleri, bel kemiği kaymaları kaymanın derecesine göre üç yöntem ile tedavi tedavi, hastanın şikayetlerinde yalnızca bel ağrısı varsa ve kayma derecesi yüksek değil ise yapılacak olan ilk tedavi, hastanın istirahat etmesi ve ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar olacaktır. Hastalığın durumuna göre ilaçla yapılan tedavi aynı zamanda fizyoterapi ile birleştirilebilir. Ağrıların şiddetli olduğu zamanlarda veya hastanın ameliyat olamayacağı durumlarda ağrı oluşturan omurların arasına yapılan enjeksiyonlar ile bölgelerde oluşan ağrılar dindirilebilir. Ancak yapılan bu işlem hastalığın tedavisi değildir, yalnızca hastayı geçici olarak rahatlatacak bir tedavi, bu tedavi yöntemi ağrı olan bölgeye uygulanacak olan sıcak veya soğuk kompresler, omurların rahat durumda olabileceği pozisyonların bulunması, tens uygulamaları ve kasların çalıştırılmasını sağlayan bazı egzersizlerden ilaç ve fizik tedavisi ile sonuç alınamayan hastalara cerrahi müdahele yapılır. Bel kemiği kayması ameliyatları hastaların en çok korktuğu ameliyatlardan biridir. Halk arasında platin ameliyatı veya vida ameliyatı olarak adlandırılan bu ameliyatlarda gelişmiş olan teknoloji ve robotik cerrahiyle hastalarda felç ya da sakat kalma riski kesinlikle yoktur. Bel kemiği kayması ameliyatı, omurilik ve sinirler üzerinde olan baskının ortadan kaldırılmasını ve omurga kemiklerinin birbiri üzerinde dengeli ve düzgün bir şekilde durmalarını sağlamak için yapılır. Sinir dokularının rahatlaması için baskı durumu yaratan kemik dokuları ameliyat esnasında törpülenebilir veya çıkartılabilir. Sonrasında ise bu kemikler vida yada platinlerle kemiği kayması ameliyatı yaklaşık 1 saat süren bir ameliyattır. Ameliyattan sonra ise hastalar 12 saat sonra ayağa kalkabilir. Bu ameliyattan sonra hastalar hastanede 1-2 gün kaldıktan sonra taburcu edilirler. Evde rahatça oturup dolaşabilen hastalar 10 gün sonra kontrol amaçlı yenide hastaneye gelmek ve 20 gün boyunca yatarken çıkarabileceği korseyi kullanmak zorundadır. Son Güncelleme 004550 Bel Kemiği Kayması ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 0 Yorum Yapılmış "Bel Kemiği Kayması" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin Rüyada Yıldız Kayması Görmek Rüyada yıldız kayması görmek; Rüya sahibinin etrafında çok değerli biri olduğuna ve rüya sahibinin bu kişinin kıymetini bilmediğine işaret etmektedir. Ayrıca bu kişinin sözü dinlenir aklı başında bir kişi olduğunu ve rüya sahibinin bu kişiyi kaybedec... Yetişkinlerde Göz Kayması Yetişkinlerde Göz Kayması, Göz kayması gözler arasındaki uyumun bozulması ya da ikisinin birden normal hizasının bozulmasıdır. Şaşılık olarak da bilinen göz kayması dışa, içe, aşağı ya da yukarı olabilir. Yetişkinlerde yaşanan göz kayması kısa süreli... Belde Disk Kayması Belde disk kayması, insanlarda sık karşılaşılan problemlerden biridir. Müdahale edilmediğinde kalıcı olarak hasarların ortaya çıkmasına neden olan bu durum direk olarak omurga kemikleri üzerinde meydana gelen hasarlar nedeniyle oluşmaktadır. Boyundan... Bel Kayması Egzersizleri Bel Kayması Egzersizleri, Omurgaların belirli bir bölümünde ardışık şekilde bulunan iki omurun birbirleri üzerinde öne yada arkaya doğru hareket etmesinden kaynaklanan bel kaymaları, hayatımızın herhangi bir döneminde bazı şikayetler ile beraber karş... Göz Kayması Egzersizleri Göz Kayması Egzersizleri; Dünyada göz kayması egzersiz ile tedavi ediliyor. Ortopedik olan bir tedavi ile göz kayması egzersiz ile düzeltilmektedir. Gelişmiş olan ülkelerde büyük hastanelerde göz kliniği içerisinde 5-6 insanın görev yapmış olduğu göz... Yumurtalık Kayması Yumurtalık kayması, halk arasında testis içine kaçması olarak da adlandırılır. Erkek bebekler doğmadan önce yumurtalıkları karın boşluğundadır. Bebek anne karnında gelişirken testislerde testis torbasına doğru yol alır. Karın boşluğundan sonra kasıkl... Boyunda Disk Kayması Boyunda Disk Kayması, Halk arasında boyun fıtığı herniasyon olarakta adlandırılan bu hastalık, tıp litaratürüne Servikal Disk Hernisi olarak geçmiştir. Boyunda disk kayması; başta trafik kazaları olmak üzere, zorlama, yaşlılık ve travma vb. durumla... Çene Eklemi Kayması Çene Ekleme Kayması, Her iki yüz tarafında da kulağın hemen önünde bulunan, kafatası ile alt çenenin birleşmesini sağlayan, kulakların önünde oluşan bir eklemdir. Çene eklemi kullanım sayısı günlük değişkenlik gösterir. Çene ekleme kayması fizyolojik... Göbek Kayması Göbek kayması, insanlar arasında göbek düşmesi olarak da bilinen bir rahatsızlıktır. Günümüzde, eski zamanlara göre biraz daha azalmış olan göbek kayması vakası, her ne kadar azalmış olsa bile dünyada ve ülkemizde yaygın olarak karşılaşılan problemle... Gizli Göz Kayması Gizli Göz Kayması ara ara göz kayması biçiminde kendini gösteren bir şaşılık çeşididir. Şaşılıkta şaşılığa karşı direnme ifadesi bulunmaktadır ve bu normal değerlerde ise kişide şaşılık yok demektir. Gizli Şaşılıkta Ara Sıra Kendini Gösteren Gö... Boyunda Kayma Boyunda kayma, olarak bilinen boyun düzleşmesidir. Boyunda beldeki gibi kayma olmaz boyunda kayma olduğu taktirde ölüme sebebiyet verir. İnsan omurgası, kafa tasının altından kuyruk sokumunun bitimine kadar, toplam 33 adet omurdan ve araların da dis... Çene Disk Kayması Çene disk kayması; dış kulak yolunun hemen önünde başlayarak, kafa kemiklerinin oluşturduğu eklem çukuru ile alt çenenin oluşturduğu eklem bölgesinde bu kısma yastıkçık görevi yapan diskler bulunur ve bu disklerin çeşitli sebeplerden kaymasıyla çene ... Rüyada Yıldız Kayması Görmek Yetişkinlerde Göz Kayması Belde Disk Kayması Bel Kayması Egzersizleri Göz Kayması Egzersizleri Yumurtalık Kayması Boyunda Disk Kayması Çene Eklemi Kayması Göbek Kayması Gizli Göz Kayması Boyunda Kayma Çene Disk Kayması Bebeklerde Göz Kayması Bebeklerde Bel Kayması Yeni Doğan Bebeklerde Göz Kayması Bel Kayması Ameliyatı Rüyada Toprak Kayması Bebeklerde Çene Kayması Bel Fıtığı Disk Kayması Diz Kapağı Kayması Omurilik Kayması Göz Bebeği Kayması Çocuklarda Göz Kayması Bel Kemiği Kayması Göz Kayması Ameliyatı Dizde Disk Kayması Disk Kayması Rahimde Spiral Kayması Çene Kayması Omurilik Kayması Ameliyatı Popüler İçerik Bebeklerde Göz Kayması Bebeklerde göz kayması yeni doğmuş bebeklerde ilk 6 ay içinde olan kaymalar normal kabul edilir. Zamanla 4 ila 6 aylık arasında iken düzelir. Göz kaym... Bebeklerde Bel Kayması Bebeklerde bel kayması, en az yetişkinlerde olduğu kadar büyük önem taşıyan bir rahatsızlıktır. Yetişkinlere göre biraz daha farklı nedenlerden kaynak... Yeni Doğan Bebeklerde Göz Kayması Yeni Doğan Bebeklerde Göz Kayması, hemen hemen bütün bebeklerde yeni doğduklarında görülebilen bir durumdur. Önemli olan bu durumun kalıcı bir hale ge... Bel Kayması Ameliyatı Bel Kayması Ameliyatı, bel kayması tedavisinde son çare olarak yapılmaktadır. Omuriliğin içinde bulunan omurların kayması, sağa ya da sola çıkıntı yap... Rüyada Toprak Kayması Rüyada toprak kayması, Rüya sahibinin yaşayacağı olumsuzlukları işaret eder. Doğada ağaç olmayan yerlerde toprak kayması çevreye zarar veriyor ise, rü... Bebeklerde Çene Kayması Bebeklerde çene kayması, çenenin kafatasına bağlandığı iki eklemden biri veya ikisi normal pozisyonundan hareket ederse çene kayması oluşur. Genellik... Bel Fıtığı Disk Kayması Bel fıtığı disk kayması, aslında aynı kavramlardır. Disk kayması omurga zorlandığı zamanlarda ortaya çıkabilir. Örneğin ağır bir cisim kaldırdığımızda...
FAS, kalça ekleminin anormal bir durumudur. Kalça eklemini oluşturan topuz ve soketin birbirine sürtmesi veya çarpmasıdır ve sonuç olarak kalça ekleminde hasar meydana gelir. Anatomi Kalça, topuz ve soketten oluşan bir eklemdir. Soket, büyük pelvis kemiği tarafından oluşturulur, topuz ise femur denilen uyluk kemiği tarafından oluşturulur. Kaygan bir yapıya sahip kıkırdak dokusu ise soket ve topuzun etrafını örter ve düşük sürtünme yüzeyleri iç kısmında, topuzun yaslandığı ve amortisör vazifesi gören labrum denilen fibrokartilaj bir yarım ay tarzı yapı vardır. Tanımlama FAS, topuz veya soket kenarlarında, kemik çıkıntılarının gelişimi sonucu oluşur. Bu kemik büyümeleri kalça ekleminin rahatça hareket etmesinin yerine, birbirine çarpmasına sebep olur. Zamanla eklem kıkırdağında aşınma ve labrumda yırtıklar meydana gelerek, kireçlenme denilen osteoartrit oluşur. Kıskaç, Kama ve Kombine tipler diye üç tip FAS vardır; Kıskaç Tip; Bu tip sıkışmada soketten kaynaklanır. Soket kenarında aşırı kemik oluşur ve labrumu altında ezerek sıkıştırma oluşturur. Kama Tip; Bu tip sıkışma ise topuz kenarındaki aşırı büyümeden kaynaklanır ki topuz yuvarlaklığında bozulma olur. Kombine Tip; Kama ile kıskaç tiplerinin aynı anda olması durumudur. Sebepler Büyüme çağında kalça ekleminin oluşturan kemiklerin anormal büyümesinden kaynaklanmakta olup, nedeni net olarak bilinmemektedir. Neticede kalçada, bu kemik fazlalıkları eklemde hasar meydana getirerek ağrının oluşumuna sebep olur. Klinik Bulgular Bu kişilerde ağrı genellikle kalçanın dış yanında olmakla birlikte bazen kasık bölgesinde de olabilir. Ağrı çömelme, bacağı yana açma gibi durumlarda bıçak saplanır tarzda veya künt bir şekilde kendini gösterir. Erken dönemlerde ise belli belirsiz bir ağrı şeklinde başlayabilir. Hekim Muayenesi Doktorunuz şikayet, tıbbı geçmiş ve genel sağlık sorunlarınızı konuştuktan sonra, kalçanızı muayene etmek Testi; Bu teste kalça eklemi manipüle edilerek eklemde sıkışma olup olmadığına bakılan özel bir testtir. Görüntüleme Teşhise yardımcı olması ve desteklemesi açısından röntgen, bilgisayarlı tomografi ve MRI istenebilir. Röntgen; Kireçlenme ve kemik fazlalıkları açısından iyi bir görüntülemedir. Bilgisayarlı Tomografi; Röntgenden daha detaylı bilgi verir, kalçada ki anormal kemikleri gösterir. MRI; Yumuşak dokuların görüntülemesini çok iyi sağlar. Labrum ve eklem kıkırdaklarının hasarını detaylı göstermesi açısından çok faydalıdır. Tedavi 1- Cerrahi Dışı Tedaviler Aktivite düzenlemesi; Ağrıya sebep olan hareketlerden kaçınmanız önerilmektedir. İlaç; Steroid olmayan ağrı kesici ilaçlar kullanılmalıdır. Fizik Tedavi; Kalça eklem hareketlerini artırıcı ve destekleyen kasları güçlendirme egzersizleri önerilir. 2- Cerrahi Tedavi Cerrahi olmayan tedavilerle ağrınız geçmez ve eklem hasarı varsa, doktorunuz size ameliyat önerebilir. FAS sorunlarının çoğu ameliyat tedavisinden fayda görürler. Bunun için küçük aletler, küçük kesiler ve kamera kullanılarak artroskopik tamirler tamirde kalça eklemi çevresindeki kemik büyümeleri ve labrum temizlenerek tamir edilir. Bazı vakalarda ise açık cerrahi işlem gerekebilir. Mutlu DUYMUŞ Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Özgeçmiş için tıklayınız. Key Words Femoroacetebular İmpingement, Kalça Eklemi Sıkışması, Pincer, Cam, Kıskaç Tip, Kama Tip, Osteoartrit, Kalça Artroskopisi, Tedavi
kalça kemiği kayması neden olur