Tek bir cümlede durup düşünmeye ve biraz sade düşünmeye itmeliyiz kendimizi. "Ben Sadece İnsanım". Diyor ki şarkının bir yerinde "Tüm benliğimi adayabilirim, yapabilirim. Ve düştüğüm zaman kanayabilirim, kırılabilirim. Sözlerin kafamda kırılmış bir bıçak gibi. Beni öyle yapıyorsun ki, parçalanıyorum. Çünkü KitapÇok Satanlar Yabancı Dilde Kitaplar Çocuk Kitapları Edebiyat ve Kurgu Ders Kitapları İş ve Ekonomi Siyaset ve Stokta sadece 1 adet kaldı. Daha fazla bilgi al. 13 adet görselin tamamına bakın. Ben İnsanım (Ciltli) Ciltli Kapak – 1 Şubat 2021 . Susan Verde (Eser Sahibi) 5 yıldız üzerinden 5,0 4 AğaçkakanŞarkı Sözleri - Sadece İnsanım : Telaffuz eksik dilimi koparan mecmua Çözümsüz çözümlerden kura çekilen yanık sandığa Düşünce kriminal patentin ayın 7 si Ufaldım Benher gün şarkı yazan bir insanım. Ve bu sayede siz dinleyici olarak tüketemeden benim açımdan yeni işler de bitmiş oluyor. Sırada ki şarkım "Halüsinasyon" Burak Özçağlar ile tanışma sebebim diyebiliriz. B/Pop için özel bir şarkı ve bu özel projeyi animasyon bir klip ile taçlandırmak istiyorum. Çok yakında hep Hayatımı ara ara paylaşmayı seven bir insanım. Hobilerimi, ilgimi çeken şeyleri Belki Instagram'da çok kişinin "yeter artık paylaşma" düşüncelerine maruz kalmışımdır sadece fotoğraf paylaşmakla sınırlı kalmadığım için :) E biraz da haklılar her platformun kendine özgü türü var, Instagram başlıca fotoğraf üzerine bir paylaşım platformu, ben müzikle Vay Tiền Nhanh. Sitting at this party– Bu partide if anyone knows me– Beni tanıyan var mı diye merak sees who I am– Gerçekten kim olduğumu görüyorOh, it’s been so long since I felt really known– Oh, gerçekten tanınmayalı çok uzun zaman in the morning– Sabah kırılganCan’t hold on to much of anything– Hiçbir şeye this hole in my hand– Elimde bu delik varkenI can’t pretend that we always keep what we find– Bulduğumuzu her zaman saklıyormuşuz gibi yes, everybody splits apart sometimes– Evet, bazen herkes birbirinden in the wake of overwhelming changes– Ezici değişimlerin ardından yaşamakWe’ve all become strangers– Hepimiz yabancı to ourselves– Kendimize bileWe just can’t help– Yardım can’t see from far away– Uzaklardan göremiyoruzTo know that every wave might not be the same– Her dalganın aynı olmayabileceğini bilmekBut it’s all apart of one big thing– Ama hepsi büyük bir şeyden ayrıOh, it’s not just me, it’s not just me– Oh, sadece ben değilim, sadece ben değilimIt’s not just me– Sadece ben everybody everybody– Herkes herkesEverybody, everybody, everybody– Herkes, herkes, herkesMercy is the only– Merhamet tekCure for being so lonely– Bu kadar yalnız olmanın çaresiHas a time ever been more revealing– Bir zaman daha açıklayıcı oldu muThat the people are hurting– İnsanların acı çektiğiniOh, it’s not just me– Sadece ben guess, it’s everybody– Sanırım, herkesYes, we all bleed the same way– Evet, hepimiz aynı şekilde it’s not just me, it’s not just me– Oh, sadece ben değilim, sadece ben değilimIt’s not just me– Sadece ben everybody everybody– Herkes herkesEverybody, everybody, everybody– Herkes, herkes, herkesEverybody, everybody, everybody– Herkes, herkes, herkesOh, it’s not just me, it’s not just me– Oh, sadece ben değilim, sadece ben değilimIt’s not just me– Sadece ben everybody– Bu herkesIt’s not just me– Sadece ben değilim. Biliyorsunuz buralarda yokum bu hafta, ama bıkmadan usanmadan dinlediğim bir müzik var bu sıra. Sizde dinleyin bu güzel şarkıyı diye; bu şarkı ve sözleri için düşündüklerimi yazıp, programlayıp yayınlanması için ayarladım bu yazıyı... Şarkıyı söyleyen Christina Perri, şarkısı ise Human... Dinlemenizi öneririm. Sözlerinin anlamlarına da bakarak... Şarkının ana fikri Ben sadece insanım diyor. Bazen çevremizdekiler veya kendimiz öyle büyük isteklerde bulunuyoruz ki bizden, bazı noktalarda insan olduğumuzu unutuyoruz bence. Şarkı bunu anlatıyor. Bir erkeğin istediği, bir kadının istediği, dostun istediği veya bir anne babanın istediği hep daha fazlası oluyor bazen. Bazen de bizim kendimizden istediklerimiz fazla oluyor. Her yaptığımızın daha fazlası... Oysa orantılı şekilde almayı ve vermeyi öğrenebilmeli, anlayabilmeliyiz. Tek bir cümlede durup düşünmeye ve biraz sade düşünmeye itmeliyiz kendimizi. "Ben Sadece İnsanım" Diyor ki şarkının bir yerinde "Tüm benliğimi adayabilirim, yapabilirim. Ve düştüğüm zaman kanayabilirim, kırılabilirim. Sözlerin kafamda kırılmış bir bıçak gibi. Beni öyle yapıyorsun ki, parçalanıyorum. Çünkü sadece insanım." Bazen kendimizi farketmeden öyle çok adıyoruz ki herşeye. Veya olmadık şeylere odaklanıp öyle kırıyoruz ki birbirimizi, yargılıyoruz veya yanlış görüşler olarak nitelendiriyoruz başkalarının fikirlerini; İnsan olduğumuzu veya kırılabileceğimizi düşünemiyoruz. Bazen bende yapıyorum istemeden belki de. Bu şarkı beni düşündürdü işte. Ve Christina Perri'nin yorumu ile dinlediğimde içimde şarkı söylemek isteyen tarafı ayaklandıran şarkılardan biri oldu. "I'm only human Ben sadece insanım" diye bağırdığı yerlerde, coşup duruyorum dinledikçe... İnsan olduğumuzu unutmadan, kırmadan kırılmadan başka birilerinin bitmeyen istekleri için kendimizi tüketmeden yaşayabilmemiz dileğimle. Biz sadece insanız ama yapabiliriz herşeyi, kontrolü elimizde tuttukça yapmalıyız biraz da... Hayatı kendimizi önemseyerek yaşamalıyız daha çoğunlukla da... Ve evet bende sadece insanım; kırılabilirim, düşebilirim, istediklerimi de yapabilirim. Ama ben sadece insanım. Sevgilerimle... Şarkının İngilizce sözleri ve Türkçe Çevirisi Burada... hayallerim, kafamdaki ritim evet bu şarkıyı dinleyerek yazdım, o zenci kadının sesi kulaklarımda yankılanırken, yalnızlığım, annesini yitirmiş bir çocuk olarak sığındığım çiçekli bahçeli istanbul sokakları, uzun uzun yollar yürüyüp aklımı ve ruhumu sokakta gördüğüm tanımadığım suretlere açmak, belki yabancı bulunmamak, belki yabancılığımı kırmak, belki bir ışık görürüm, belki esaslı bir dost bulurum, bir arkadaş, belki "haydi gel katıl aramıza beraber yürüyelim" derler, belki ben yürürken onlar da yanımda yürür, belki suretinde masumluk olan güzel bir kadınla karşılaşırım, güneş yanağını yalayıp geçerken ışığın sıcaklığı okşar yüzünü, gamzeleri görünecek şekilde tebessüm eder kadıköy meydanında, arka planda masmavi deniz, bulutlu gökyüzü, rüzgar saçlarıyla dans eder. çocukken de böyleydim, şimdi de insanlığımı unutmamak için uzaklarda, bir başka ülkede hatırlamaya çalışıyorum, özgürlüğümü, insana olan sevgimi, yaşama olan inancımı, umurumda bile değil haberlerde konuşulanlar, benim gündemim gürültü değil, hakikat, sahte mutluluklar değil yalnızlığın gebe olduğu güzellikler, sımsıkı tuttuğum sevgilimin elinin düşü, beraber her şeyi yapabileceğimiz hissi, topluma ve insanın çiğliğine rağmen iki kişinin toplum milletim kimdir diye düşündüm, şurada birbirlerine nefret kusanlar mı benim milletim, fikirlere bölünmüş insanların bitmemiş aptal kavgaları mı? annelerinin kötü kaderini kırmak adına vücutlarından ibaret ucuz kadınlar mı, onlar için edebini bozan beş para etmez mezar suratlı adamlar mı? benim milletim, benim düşlerime sığan herkestir, ben kucaklıyorum, elimi uzatıyorum, bir halil ibrahim sofrası düşlüyorum ki kimsenin yediği bir diğerinin gözüne batmasın, kimsenin ettiği laf da ötekinin canını sıkmasın. sadece bu? zevcem masada, bir rakı sofrası, insanlar şarkılar türküler söyleyip el çırpıyor, mezeler onlar için yapılmış, yemekler, her şey, o çatının altındaki ulvi zenginlik için. bunlar yaşamın acısını tatmış ama kendilerini bozmamış insanlar, biz, hepimiz, böyle düşünüyorsan ve hissediyorsan sen de. benim milletim, kaldırımlar, benim milletim kaldırımlarda taşların arasından filizlenen, şehrin medeniyet adı altındaki çirkin gri derisine, asfaltına rağmen altta yatan, diplerde yatan toprağa tutunmuş çiçekler ve olmaya çalışıyorsunuz, birbirlerinizle yarışıyorsunuz, mükemmel olmak istiyorsunuz, kendiniz için, eşiniz için, çocuğunuz için ve en nihayetinde işte bu sevdiklerinizi hırslarınızla kirletiyorsunuz. çabalamalarınız boşa, hırslarınız boşa, vardığınızı sandığınız başarı boş, birşeyleri gerçekten başarsanız bile başarınızın alkışlandığınızı sanmanız bile bir sanrı. einstein olmuş adam, tüm dünya teorisine dair tek bir kelime anlamadan onu alkışlıyorsa burada müthiş bir trajikomiklik vardır, ya da charlie chaplin, ya da bir başarılı işte, düşünsene, herkes seni alkışlıyor ama bilmiyorsun, gerçekten senin verdiğin mesajı alıp da mı alkışlıyor? sadece senin önemli olduğuna inandığı için alkışlıyor. başarı böyle bir sanrı, takdir edilmek böyle yalan işte. tiyatrocular sahnede çırpınıyor, izleyiciye bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar, izleyici alkışlıyor, ama kaçı gerçekten anlıyor da alkışlıyor, orada ip üstünde yürümek kolay değil ama bu alkış için yapılsa da o alkışın yalan olabileceğini de anlayabilmeli insan. başarı bu yüzden bir hayali sanrıdır, bu yüzden senin diploman, senin eğitimin, zenginliğin her şey bir sanrısal takdirden ileri gelir. bu yüzden olmak istediğiniz güç ve ona duyduğunuz ihtiras zihinsel bir hastalıktır, sizi koşturuyorlar yarış atı gibi, bir şeyler başardığınıza inandırmak istiyorlar, yaşamı bir test sanıyorsunuz ve zaten ezberlediğiniz soruları çözerek bir yerlere geliyorsunuz. gelmeseniz de olur, yapmasanız da olur, hepsini çöpe at, bir inekle benim farkım ne diye sor, orada ne var sana has olan? basit bir çocuğun kavisli el yazısı kadar etmeyecek bir başarı seninki, hiçe sayıyorum, hangi kesimden geldiğinizi umursamayarak okumuşluğunuzu, zenginliğinizi, statünüzü hiçe sayıyorum. çünkü orada bir insan yok, orada inandırılmış bir robot var, kalp atıyor ama ruh atmıyıor, vurdumduymaz değil beyin ama ruhumduymaz olmuşsunuz. yürüyen bir kütüphane olsan, için yanıp "istiyorum, arzuluyorum, kıvranıyorum" diyemedikten sonra, bu hayat denen savaş alanına zırhsız ve hazırlıksız cesurca çıkamadıktan sonra neye yarar? hür olmak istiyorum, özgür olmak istiyorum, sarılmak istiyorum doya doya, yalnızlığımı kırmak istiyorum, dostlarımı bulmak, sevgilimi bulmak istiyorum. sevgilimle çırılçıplak bir yatakta, dışarıda cama çarpan yağmur taneleri ve şehrin gürültüsüyle beraber içeri giren, perdeyi hafif hafif bir hayalet gibi ittiren rüzgar içeriyi ılık ılık sararken o ev on milyon dolar etmiş, kirada çürümüş ne farkeder? bunları instagrama koyabilir misiniz, bunları başkalarının gözlerine kurban edebilir misiniz? özel hayatmış, özel hayatınız yok, sadece arkadaşlarınızın göreceği şekilde kilit koysanız ne yazar, özel hayat işte bu yukarıdaki hayaldir, anlatsan da sadece anlayabilecek ve hissedebilecek onu anlar, gerisi bakar sadece, izler, kendi ölümünü ve hayatın ölümünü izlediği gibi. "sen ne diyorsun değişik" deyip ahmaklığıyla kalır, sen ise yaşamın en temel içgüdüsüyle yaşamaya çalışırsın, düşlersin, tasavvur edersin, hayal kurarsın ve eşref i mahluk olmaya çalışırsın, bir kişiliğin olur, bir tarzın, kedi bile yalanıyor biliyorsun, kendisine saygısı var, içgüdüsel olarak, o sende de saygı uyandırıyor, ama insan böyle değil, ormanın maymunu işte, şebek gibi oradan buradan kafasını çıkartıp resimler çekiyor, beni gör diyor, ama ne satıyor da beni gör diyor, orada sana ait olan ne var eyfel kulesi mi, ne? sana ait bir şey yok, benzeri çekilmiş milyonlarca aynı fotoğraf karesindeki aynı rolü oynuyorsun, sen yoksun ki, sen başkası olmaya çalışıyorsun, sen tek başına ya da sevgilisiyle eyfel kulesinde fotoğraf çektiren kişisin, bu genel bir kişi, böyle biri ilk defa olduysa sonrasında hepsi bir diğerinin tekrarı oldu. orada sana has hiçbir şey yok, bu sadece gürültünün senin yaşamında yansıması. kilit koysan da böyle koymasan da, korkak!daha güzel olabilir her şey, olabilirdi değil, bu aptal arabeskten nefret ediyorum. her şey daha güzel olabilir, korkak olmayın, korkaksınız çünkü, ben de korkalığı yaşadım biliyorum, ben de korkaklıkla kavga ediyorum içimde. mutluluk için elimizden geleni yapmaya çalışarak yeneriz korkularımızı ama mutluluk nedir ki? mutluluk acıyı çekip, onurla sırtlanmak, hislerinden utanmamak, düşlerinden utanmamaktır. "alıcı olursan hemen kaçarlar", peki kim kaçar, korkaklar kaçar, bu hayatın yalanlarına inanmış kadınlar ve adamlar kaçar. al işte, ben yalnızım ve bir olmak istiyorum, ben mutsuzum ve mutlu olmak istiyorum. bu yarayı açmak değil, bu yarayla yaşamak, yaşamın kendisi zaten bu, her gün her nefeste bu. cesaretsizce böyle değilmiş gibi kafanı kuma gömerek yaşadığın yaşamdan çok daha kaliteli, en azından ağladığında rezil olmuyorsun kendine. kafanı yastığa koyduğunda başkalarıyla kavga etmiyorsun. mutsuzluğunu sindirdiğinde 5 yaşında bir çocuk gibi yüzün düşmüyor, mizah geliyor, ağlamak ve gülmek oluyor aynı, orada varlık ve yokluğu seziyorsun. boşver kolpaları, reddetme, kabullen, inan bana kaliteli bir mutsuzluk vıcık vıcık bir mutluluktan daha iyidir, o filmlerde gördüğümüz amerikanın iç kesimlerindeki beyazların plastik yaşamından daha güzel geliyor bana yıllarca ırkçılığa uğramış, en ucuz işlerde çalıştırılmış zencilerin ağızlarında, mızıkalarında, gitarlarında aslında hüzün kelimesinde türemiş blues'un tınısı. o yaşamın hüznünden çıkartıp "koy götüne rahvan gitsin" deyip hür olmuşlar, ayaklarında demir prangalar ya da şıkır şıkır zincirlere rağmen şarkılarını söylemişler, hiçbir efendinin hükmedemeyeceği bir isyan bu, mahkumların ayaklarında zincir ama yüzlerinde tebessüm, ağlamadan olmaz o tebessüm, kendi dikenine katlanan gülün misk kokulu olması gibi. ne kadar harika bir şey, nasıl bir güç, canın yanıyor ve gülümsüyorsun, acıyı sırtlıyorsun ve olgun bir tebessümle dönüyorsun yüzünü insanım bu işte, benim milletim bu, benim için dünya bu. kuru gürültünün anlamsızlaştığı, yağmurda ıslanmaktan hoşlanan bir çocuğun kollarını iki yana açarak hayata sarılması, en sevdiğim. Konu Sahibi Kazen Bize birşey işlemez uğraşmasın Anlasaa kşme bulaştığınıııı anında geri vitess yaparr Konu Sahibi Kazen Bunun üzerinde o malum şeyi yaparsa havaya uçar kalın bir şey olsaydı bari Elimizde bu var kusura bakmasın adra Yalnız gülüşümü yakala,öfkem çok ağır gelir sana. Konu Sahibi Kazen O değil de o kadar uğraşıyoruz, bi tek kerem e dokununca çıldırıyor Kerem`le imam nikahı kıydık az önce. Konu Sahibi Kazen Abla göz zevkimizi bozacaksın Kırmızı paçalıı donu varyaa haniiii fistoluuuu Dimi işte ülke ülke gezince. Ne çabukk unuttun yaaaa Konu Sahibi Kazen Kerem`le imam nikahı kıydık az önce. Seni kesin vuracak Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 397 gün geçti. Konu Sahibi Kazen Annesi gidip gelip zayıflamışsın diyor üstüme salıyo adamı Baksen ben zayıf seviyorum anneçiğim de Elimizde bu var kusura bakmasın Ayyy tutsun o zaman bir zahmet Konu Sahibi Kazen Kerem`le imam nikahı kıydık az önce. Allah hayırlı etsin Konu Sahibi Kazen Kerem`le imam nikahı kıydık az önce. Hayırlııı olsun şekerimmmm,bir ara beşibiryerde takarımm Sanmıyorum öyle güzel olsun Güzel güzelllll Konu Sahibi Kazen Kerem`le imam nikahı kıydık az önce. Gebertecekmiş pardon Duş jeli yapacakmış senden Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 397 gün geçti. Konu Sahibi Kazen Seni kesin vuracak Sen niye gelmiyorsun eğlenceye yoksa taraf mı tutuyorsun Konu Sahibi Kazen Konu Sahibi Kazen Sen niye gelmiyorsun eğlenceye yoksa taraf mı tutuyorsun Mutfaktaydım nevoşum bitmiyor gardaşının istekleri, şimdi ben oturdum o kahve yapıyor Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 397 gün geçti. Konu Sahibi Kazen Halının altına vantilatörrr koydummmm havaya uçacakk marilinnnn gibinnnn Huuuhhhh hhhuuuu Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 1471 gün geçti. Birinci Verse SHI 360 Ve bir güneş doğuyor, Bir başka gün başlıyor Her zamanki gibi mücadele, SHI yaşam yolunda devam etmekte Kahve sonrası yüzünü soğuk suyla yıkıyor, Gazeteyi açıp "Arananlar" kısmına bakıyor, Hatırlıyorum ki buraya geldiğimde dil dışında herşey tuhaftı Boşver, üstesinden geldim, alıştım, Gerçeği başka türlü yaşama hakkım yok Ve her geçen gün sanki bir hayatta kalma oyunu Ekmek kavgasında birbirine adil davranmamak, Burada olanları görmek iç burkar, Belanın yağmur içindeki gözyaşları gibi kaybolacağını düşünmek senin için çok kötü Fakat onlarda anne karnında başlamıştı.. Gid'on hatırla zor olacağını söylemiştin Geldim ve burası aynı yer değil. Önyargılar, Kategoriler, Her daim sorular Solcu musun, Sağcı mısın? Ben sadece insanım Nakarat Iztik Shamly Zor günler geçirdim, Ve buraya geldim Ben sadece insanım Her daim savaştım Hiç pes etmedim Ben sadece insanım İkinci Verse SHI 360 Eğer planlamayı başaramazsan, Başarmamayı planlamışsındır Bugün seni kırmayan, yarın seni tökezlettirir Yani bugün kim ağlıyorsa yarın gülecektir Tıpkı bugün emekleyen bir çocuğun yarın yürüyeceği gibi Başarı için hiçbir sır yoktur çünkü ilk günden, anaokulundan itibaren başarısızlığa hazırlarlar seni Huh Saf tiksinti, başka tahliye, başka yeniden başlamalar ve onlar için buna değdiği sürece prosedürü değiştirmezler Burada neler oluyor ? Bize rüya ve hayal satıyorlar.. "Herşey yoluna girecek" işte problem burada Antreman ve eğitimle kontrolü kaybediyorum fakat işim yok Bu yılı bitirebilirim ve benim gibi milyonlar yetişmeye çalışıyor ve onur kazanmaya çalışıp yaşıyorlar Üst tabaka mücadelemi hep takdir ediyor Anonim kahraman - İnsan! Nakarat Iztik Shamly Zor günler geçirdim, Ve buraya geldim Ben sadece insanım Her daim savaştım Hiç pes etmedim Ben sadece insanım Üçüncü Verse Sagopa Kajmer Halim yalın, son sireni benim için çalın Resmini çekmelisin her anın, kanıdı olmalı her feryadın Beni burdan alın,canım sıkkın. Yarimi alıp yarın ucuna bırakın, yarın kalbimi yarın Ben raptim, çok mantık teptim, hiç değil heptim. Koyu karamsar renktim, velhasıl çiftesinde pektim. binlercesine karşı yektim. İçimdeki sultanın yüzünü görmek ister gözlerim. Sagopa Kajmer 98 çıkışlı. Sekiz senelik görüşlerim karamsar bakışlı. Hayat yokuşu inişli-çıkışlı. Akıttığım ter karşılığı hakettim alkışı. Senden önce yağdı saçlarıma cennet kışı. Rabla arana giren şifreyi çöz. Emeklerin üzerine hasım salar göz. Dinamitim söz Piramidin gölgesindeki sihri çöz Soyadımın ilk iki harfi kişiliğim kadar ÖZ

ben sadece insanım yabancı şarkı