İyi ki Doğdun FERZAN - İsme Özel Doğum Günü Şarkısı - Dailymotion Video. Tam ekran izle. 3 yıl önce.
Börü'İyi ki doğdun Murat abi!' (4. Bölüm) ve tüm bölümleri full hd kalitesinde izleyebilirsiniz. 1. bölümden son bölüme kadar sezonun tüm videoları burada.
19hours ago1990'ların popüler pembe dizilerinden Beverly Hills, Türkiye'ye uyarlanıyor. Shannen Doherty, Jennie Garth, Tori Spelling gibi isimlerin başrolünde yer aldığı 10 sezonluk dizi 296 bölüm boyunca FOX kanalında yayınlanmış ve tüm dünyayı kendine hayran bırakmıştı. Birsen Altuntaş'ın haberine göre dizinin Türkiye
Gözlerin o kadar yeşil ki, öpsem gözlerinden, dudağımda bir orman filizlenir.” İyi ki doğdun Leyla ile Mecnun. 2011’de başlayan bir hikaye, hemde 8 yıl ara verildiği halde hala aynı hisle yaşanılan bir hikaye.. Çok özlemişiz, sesine sağlık Kaan Boşnak lakin gönül isterdi ki Leyla The Band..
Adab erkan bize doğru yol oldu. Sorgucular geldi sual sormaya. Nice mutlu, neşeli ve yaşam dolu yaşlara.. İyi ki Doğdun Tunç Abi iyi ki varsın.
Vay Tiền Nhanh. Aslında bir video çekmekti planım lakin beceremedim bir türlü☹️Ben de yazmaya karar verdim. Umarım hislerimi ve düşüncelerimi düzgün ifade edebilirim. Bugün 13 Mart Lemi abinin, Lemi Orhan Ergin’in doğum günü. En son söyleyeceğim sözü ilk başta söyleyeyim İyi doğdun Lemi abi. İyi ki varsın! Tanıma İlk defa bir Agile Leaders videosunda tanıdım Lemi abiyi. O akşamki heyecanımı unutamıyorum. Sonraki birkaç günde Youtube’da bulduğum tüm videolarını izlemiştim. Ne kadar gaza geldiysem artık o aralar, sağa sola bir şeyler yazmışım hemen🙂 I want to be a Software Craftsman.— Erkan Erol erkan_erol_ February 20, 2016 Gözlem ve Tanışma Yazılım ustalığı okumalarımda okuduğum, daha önce burada bahsettiğim Hevesli Yazılım Ustasının Rehberi’ndeki Find Mentors isimli bölümdeki taktiği uyguladım. Lemi abinin düzenlediği etkinliklere katılıp, bir süre gözlem yaptım. O dönem arkadaşlarım tarafından bir miktar sapıklıkla suçlansam da benim için çok faydalı oldu. Yeri gelmişken itiraf edeyim, onun dikkatini çekmek için etkinlik boyu bekleyip, sonunda güzel sorular sormaya çalışmışlığım vardır🙈 İnsanlara yaklaşımını, samimiyetini, özverisini gözlemleme fırsatım oldu. En son kendime “Oğlum Erkan bu adamla acil beraber çalışman lazım” dedim. Neyse lafı uzatmayayım en son gidip kendimi tanıttım, kartını aldım. Hayatta an itibari ile edindiğim en güzel ünvanı almış oldum “Lemi’nin yanındaki genç eleman” Herkesin saygı duyduğu bir adam O günden beri onlarca kişiyle hakkında konuşmuşumdur. Daha bir kez kötü bir yorum duymadım hakkında. Herkesin adı geçtiğinde gülümsediği, imrenerek izlediği, keyifle dinlediği bir adam Lemi abi. Bir çok arkadaşımı etkinliklere davet edip, tanıştırdım. İstisnasız hepsi tevazusuna ve samimiyetine hayran kaldılar. O gerçekten benim için ve tanıyan pek çok kişi için koca yürekli bir adam ve 1 lemiorhan you are 1 😉— Barış BAL BrsBal October 6, 2016 We forget to thank people continuously. Leave your egos! Thank people today! kudobox Lemi Orhan Ergin lemiorhan April 28, 2016 Öğrenmeye ve öğretmeye sevdalı bir zanaatkar Ondan çok şey öğrendim, öğreniyorum. Bildiklerini başkalarına öğretmenin bu mesleğin bir parçası olduğunu bkz helping others learn the craft da ondan öğrendim mesela. Hani Mimar Sinan için “Çok büyük adamdı ama bir çırak yetiştirmedi.” derler ya. Lemi abi çırak yetiştirmek için elinden gelenden çok daha fazlasını yapan bir adam. Üniversite topluluklarını bile kırmayan, ailesinden fedakarlık yapıp, genç kuşaklara bu zanaati öğretmek için ordan oraya koşturan bir usta. Ona layık çırak olamazsak suç bizimdir, kayıtlara geçsin isterim! We listened "beautiful design of Git commands" from lemiorhan at iyziBBS iyzico Engineering iyzicoEng February 16, 2017 lemiorhan ile Kaliteli Kod Yazmanın Temel Taşları geekday gtubt Bilgisayar Topluluğu gtek_bt February 25, 2017 I will talk about "Agile Culture and Scrum" at Istanbul Arel University tomorrow. It will be fun! Lemi Orhan Ergin lemiorhan March 6, 2017 Tutkulu bir yazılımcı İnsanların bir bir gittiği, ruhsuzluğun kol gezdiği, mesleğini daha iyi yapma çabasının nadirattan olduğu bir ortamda; her şeye rağmen mücadelesiyle, bu mesleğe dair hissettiği tutkusuyla, gözlerindeki ışıkla fark yaratan bir isim Lemi Orhan Ergin. Çölde bir vaha, bataklıkta bir lotus çiçeği desem hiç abartmış olmam. I met with two of my masters unclebobmartin and sandromancuso at the same time. That's fantastic! Lemi Orhan Ergin lemiorhan June 24, 2015 Let the fun begin! CraftSummit15 Lemi Orhan Ergin lemiorhan May 30, 2015 Oyunu iki yönlü oynayabilen bir oyuncu Bu hayatta ne çektiysek savunması iyi hücumu kötü, hücumu iyi savunması kötü orta sahalardan çektik. İstedik ki hem tekniği iyi olsun, hem çok koşsun. Hem ara pas atsın, hem top kapsın. Yıllar sonra Beşiktaş’a Atiba’yı bulduk. Bildiniz mi Atiba’yı? Heh! Lemi abi de bu işin Atiba’sıdır işte. Hem dibine kadar teknik bilir, hem de “soft” becerileri olağan üstüdür. Hem pair yapar temiz kod öğretir, hem kariyerinizi nasıl sürdürmeniz gerektiğine dair babacan tavsiyeler verir. Konulara bakar mısınız? Java’da exception’lar nasıl yönetilir? Yazılım ustalığı ve kültürü Git Ah bir eğitimine katılamadım☹️ Mutlu yazılımcının galaksi rehberi Test Driven Design Çevik Dünya’da motivasyon kaybı Yöneticilere Yol Gösterici Her daim fikirleriyle bizi aydınlatır. Yürümüş, gitmiş👏 Let's clarify* Github is not Git* Android is not Java* Unit test is not TDD* Java is not OOP* Docker is not Devops* Jenkins is not CI— Lemi Orhan Ergin lemiorhan March 20, 2016 Erkek yazılımcılara ayar verirken😇 Dear male software developers, you are neither smarter nor more talented than female developers.— Lemi Orhan Ergin lemiorhan March 8, 2016 Kanaat-i Naçizanemce diyor🤔 IMHO, top 3 things developers need the most1. Mentorship and coaching2. Practicing and doing experiments3. All other important things— Lemi Orhan Ergin lemiorhan March 10, 2017 Disipline önem verir demiş miydik?🤗 I look for 3 things from a developer during job interviews* passion* discipline* motivationEverything else is a matter of time.— Lemi Orhan Ergin lemiorhan December 23, 2016 Sesleniş ve Kapanış Bana kalsa bitmez bu yazı. En iyisi mi sesleniş ile güzelce kapatalım. İyi ki doğdun Lemi abi. İyi ki varsın! Ne çok şey öğrendik senden, senin düzenlediğin/katıldığın etkinliklerden bir bilsen. Motive olduk. İşimizi daha çok sevdik. İş arkadaşlarımıza daha güzel yaklaşır, daha özenli çalışır olduk. Ustalar tanıdık, kitaplar öğrendik… Allah sana eşin ve o güzel oğullarınla uzun bir ömür nasip eylesin Cemaat burada gür bir sesle Amiiiiiin diye eşlik eder. Heyecanın ve gülümsemen hiç kaybolmasın. Şimdiden “bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ” bıraktın bile. Daha çooook güzel işler yapacağına da eminim, takipdeyim. Kendine çok iyi bak! Ne diyordu Bob Amca😉 — SC Turkey scturkey March 13, 2017 Günün anlam ve önemini içeren tweet’lere buradan ulaşabilirsiniz. Erkan Erol İstanbul / Mart 2017
Abone Ol 24 Haziran Erkin Koray’ın doğum günü. Bu sıradışı müzisyenle yaptığım bir görüşme sonrası kaleme aldığım ama hiç bir yerde yayımlanmayan yazıyı paylaşıyor ve Erkin Baba’ya mutlu yıllar diliyorum. Küçük teybimin kayıt tuşunu kapatarak "Bir kahve daha içer misiniz?" diye sorduğumda bir soruyla karşılık verdi "Esas başta sormam gereken şeyi, seni sevdiğim için şimdi soruyorum. Nasıl bir şey olacak bu?" "Türk pop müziğinin son elli senesiyle ilgili" diye başlayan uzun bir cümle kurdum. Verdiğim yanıt onu pek tatmin etmedi ama kırılmadan, gücenmeden iki elini kumaş pantolonuna sertçe vurarak kalktı. O kalkınca ben de ayağa kalktım hafif tedirgin. Hadi eyvallah’ deyip incelmiş ve seyrekleşmiş saçlarını klimanın rüzgârıyla savura savura gitti. Arkasından bakakaldım. Annesine yurt dışından attığı kartpostallara iki satır bir şey bile yazmayan, bulunduğu ülkeyi anlamaları için kartpostalın arkasındaki damgaya bakmanın yeterli olacağını düşünen biri tabi ki kavuşmaları ve ayrılıkları fazla önemsemezdi. *** Siz bakmayın asık suratlı görünmesine ve de hiçbir yerde gülen bir fotoğrafına rastlanmamasına. Evet fazla gülmezdi ama bence matrak biriydi. Belki bu pek bilinmez ama gençliğinde atom mühendisliğine ilgisi varmış. Bunu ona sorduğumda "E tabii atom benim doğumumdan önce bulunmuştu" diye hem kendisiyle hem de bu soruyu sormam nedeniyle benimle ufak ufak dalgasını geçmişti. Organizatörlere, “Sayın organizatör ben düzenlediğiniz konsere para aldığım için gelmiyorum. Geldiğim için para alıyorum” demişliği de vardır. "Ne zaman bir konserde gereğinden az dinleyici varsa yanlışlığın kendimde olduğunu düşünmüşümdür; gereğinden fazla olduğu zaman da" diyen de odur. Bilgedir, akıllıdır da ama aklını kötüye kullandığı pek görülmemiştir. Nereye gideceğini bilmeden yola çıkar ama kaybolmaz. Pusulası hisleridir. Sahnedeyken Batı’yı, yalnızken Doğu’yu gösterir. Bencil değildir ama kendini ve yaptıklarını önemser. İyi bir grubun müzikte ne kadar önemli olduğunu bildiğinden onlarca müzisyenle çalışmış aynı sahneyi paylaşmıştır. Ama gün gelmiş tek başına önünde bir tane org ve sırtında gitarıyla da kurduğu bütün gruplardan fazla ses çıkarmıştır. Bakmayın ’Kızları da Alın Askere’ diye şarkı söylediğine adım gibi biliyorum anti militaristtir. Bundan öyle çiçek çocuğu anlamı çıkarmak yanlış olur. Karşılaştığı haksızlıkları, yanlışlıkları düzeltmek için sadece gitarını ve müziğini kullandığını zannetmeyin. Saçlarının azalmasını; uzun saçları için laf atanlara attığı kafalara bağlayanlar da vardır. Siyasetten hoşlanmaz, devletle arası pek iyi değildir, küs de değildir fazla yüz göz de olmaz. Bu yüzden Devlet Sanatçılığı’ ile Hacivatlığı’ bir tutar. Bu tür unvanlardan pek hazzetmez. Kendisi söyledi müzmin muhalif’. Onun için düşünmek de, konuşmak da gerektiğinde usul usul tartışmak da en az konser provaları kadar önemlidir. Hatta provanın kendisidir. Bunu anlayamayan birçok değerli müzisyenin ilk provası son provası olmuştur. Kimseyi aramaz, hep onu bulurlar. Yalnız başınayken de aynıdır, kalabalıklarda da. *** İlklerin adamıdır. Elektro gitar, elektro bağlama, uzun saç, underground müzik, komün yaşam biçimi, boyalı yüz. Hep bildiği yolda ve burnunun dikine gider. 1960’lı yılların başlarında Abdurrahman Palay ve Neriman Köksal’ın başrolünde oynadıkları Naylon Leyla’ isimli bir filmde de oynamışlığı vardır ama rol yapmışlığı yoktur. Rol kesmez, racon keser Ankara Rüzgârı’ şarkısının sözlerinde olduğu gibi. Ufak tefek yapısına pek de uymayan bir şekilde cesur’dur da. Cesareti yaptıklarındadır. Hangimiz eğitim sistemini çocuğunu okula göndermemeye’ varıncaya kadar eleştirdi? Hangimiz viski içmekten sıkılarak, üstümüze sinen memleket hasretinin de kışkırtmasıyla yabancı bir ülkede -Kanada- bir şişe rakı için yedi yüz kilometrelik bir yolu kat etti? Aramızda kaloriferlerin yanmadığı karlı bir kış akşamında muhabbetin sıcaklığını azaltmamak için önce çok sevdiği akustik bağlamasını, sonra elektro bağlamasını, nihayetinde de möbleli kiraladığı evin sandalyelerini, masalarını şöminede yakıp karşısında hararetle muhabbete kaldığı yerden devam eden var mı? Arda Uskan ile beraber gittiği Cannes Film Festivali’nde izlediği; Yoko Onno ve John Lennon ortak yapımı filmden sonra, izleyenlerin ortak’ memnuniyetsizliği sonucu gerilen atmosfere aldırmadan John Lennon’un kulağına eğilip ertesi gün için de bir randevu ayarlayabilmenin sırrını soranlara ’Rahmetliye ayıp olur, ikimizin arasında geçen bir şey, söylersem kendisine ihanet etmiş olurum diyecek kadar vefalı kaç kişi kaldı? Zamanında hızlıymış, her bakımdan… Yaşını başını almıştır ama yaşlanmamıştır. Yüksek sesle konuşmayı sevmez ama yaptığı işlerin çok ses getirmesini ister. Meçhul’ 45’liğinin göbeğine büyük harflerle yazdığı YÜKSEK SESLE ÇALINIZ bir öneriden ziyade bir uyarıdır. Tadını çıkarmak için zevkine varmak için müzikal bir prospektüs. *** Ben ona yöneltilen Baba’ lakabını siyasi bir kişilikle benzerliği yüzünden pek kabullenemedim. Fakat böylesine uçlarda yaşayan, saçı hâlâ omzunda dolaşan biri için yine böylesine maço ve delikanlı bir toplumun Baba’ yakıştırması da enteresan bir hadise.’ Kendisi ne kadar babalansa ’yeridir. Neden BirGün? Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok. Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz. Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için Bugün BirGün’e Abone Ol. BirGün; seninle güçlü, seninle özgür! BirGün’e Destek Ol Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun
Tarihi Haziran 24, 2011 1215“Kızları da Alın Askere”, “Anma Arkadaş”, “İlahi Morluk”, 'Yağmur”, “Silinmeyen Hatıralar”, “Mesafeler”, “Şaşkın”, “Komşu Kızı”, “Fesuphanallah”, “Arap Saçı”, “İlla ki”, “Yalnızlar Rıhtımı”, “Ankara Sokakları” ve “Çöpçüler” ve “Akrebin Gözleri” ve niceleri... Onlar, bir rock çınarının, herkesin “Erkin Baba”sı Erkin Koray'ın yıllardır dillerden düşmeyen şarkıları... Sevenlerinin yanı sıra “bu şarkıların da babası” Erkin Koray bugün 70. yaşını kutluyor...Şarkıları 7'den 70'e hemen tüm müzikseverlerce neredeyse ezbere bilinen Erkin Koray, 24 Haziran 1941'de İstanbul'da Belediye Konservatuvarında piyano öğretmeni annesinden aldığı derslerle başladığı müzik yaşamında, daha 1950'li yıllarda Alman Lisesi öğrencisiyken kurduğu dört kişilik grubuyla salonların altını üstüne getiren bir Erkin Koray... 60'lı yıllarda okuldan mezun olmuş, askerliğini tamamlamış, omuzlarına kadar dökülen uzun saçları, turuncu-siyah renkli geniş paçalı pantolonuyla sahnede yerinde duramayan, Hard Rock tarzı müziğiyle gittiği ortamları sarsan bir Erkin Koray...70'li yılların başında, “Ritmciler”den sonra kurduğu ikinci grubu “Yeraltı Dörtlüsü” ile çıkardıkları albümlerin her biriyle “yer altını yer üstüne çeviren” Erkin Koray, başarıdan başarıya koşarken bir anda ortadan kaybolur. Yurt dışındadır, ancak vaktini de boşa harcamaz. John Lennon ile bu yıllarda tanışır mesela... Yabancı müzisyenlerle kurdukları gruplarla İngilizce şarkılar da bu döneme tekabül yılların başında bavulunda onlarca şarkıyla fırtına gibi döner ülkesine Erkin Koray... Eskilerin yanına “İllaki”, “Gaddar”, “Deli Kadın” ve adı dillerden düşmeyecek “Çöpçüler” ilave olur. Onu sevenleri de özlemiştir... Bir de sürprizleri vardır hayranlarının ilk konserde; hep birlikte dakikalarca süren tezahüratla onu bağırlarına basarlar “Erkin Baba... Erkin Baba...”Erkin Koray artık onların “Baba”sıdır...Sevenlerinin çokluğunun farkındadır Erkin Baba, ancak, “Her ne kadar içimden, taa derinlerden bir yerden, herkesin dinlemesini arzu etsem de 'Eğer benim yaptığım müziği tüm Türkiye dinliyorsa, ya bende bir yanlışlık vardır ya da memlekette' diyerek tedbiri de elden hayran kitlesi onu daha da seçici yapar. Uzun yıllarını dünyanın çeşitli kentlerinde geçirip Türkiye'ye döndükten sonra konserler vermek üzere kendisine sahnede eşlik etmesi için farklı müzisyenlerle çalışsa da birçoğuyla “profesyonel bakış” anlamında uyuşmadığını görür; öyle herkesle Koray, “Dokümanter ile karışık hikaye kitabı” olarak tanımladığı otobiyografisi “Mezarlık Gülleri”nde bu durumu, “Benim artık bu çalgıcı takımından nefretim ve yıllarca 1989'dan 2005 yılına kadar önüme bir org alıp, sırtımda gitarla tek başına sahneye çıkacağım günler başlamış oldu. Ama tam 16 yıl, 'dünyada eşi görülmemiş' bir atraksiyon yapmama neden oldu, o da ayrı...” cümleleriyle “Mezarlık Gülleri”nde anlattığına göre, “Türkiye'de rock müziği ilk uygulayan kişi olmakla birlikte sazı ilk 'elektro bağlama' yapan da şimdilerde sayıları yüzlerce olan 'rock bar'ların ilkini Balıkpazarı'nda açan” da Erkin Koray'dır; o günleri, “Elektro bağlamamı, üstat Şemsi Yastıman 70'li yıllarda Beşiktaş'taki dükkanında yaptı. Elektronik donanımını ve tüm tüm verileri ve şablonu hazırlayıp bağlama gövdesinden daha derin bir form dizayn ederek götürdüm. O da çok başarılı bir şekilde aynen uyguladı. Örnek olsun diye sahnede birkaç defa kullandım ama ısrar etmedim” diyerek özetler.“BİLEĞİM KONUŞUR, AĞZIM DEĞİL”“Müziğin insanlar tarafından dinlenebilmesi, algılanabilmesi için resmi güzel çizmeye dikkat edeceksin” der Erkin Baba ve ilavesi şöyledir“Bu resim, temelde ressamın yaptığı resimle aynıdır. Onunki elle çizilir, seninki de... Onunki ruhla çizilir, seninki de... O fırçasıyla çizer, sen penanla, mızrabınla... Yalnız iki büyük fark vardır aralarında Bir onunki elle tutulur, gözle görülür, seninki elle tutulup gözle görülmez. İki Onunki herkes tarafından resimden anlayan kişiden bahsediyorum tabii, müziği de dinleyenden hemen hemen aynı algılanır, seninkisi ise ayrı... Müzik çaldığı zaman her insanın kafasında ayrı bir resim belirir. Beş milyar insan varsa, beş milyar ayrı resim...”Müzikle resim çizmek için de parmakların “vıdı, vıdı, vıdı” enstrümanının orasında burasında, bir aşağı, bir yukarı dolaşması yetmez. Erkin Koray'a göre, “parmaklardan çıkan her tonu, her notayı, beynin, kalbin, akciğerlerin hatta bacakların, vücudunun her yanı hissetmelidir.”O yüzdendir ki “bir konsere çıkmadan önce, güç versin diye Jimmy Page veya Joe Satriani dinlemek yerine, Salvadore Dali'nin resimlerine bakmışlığı çoktur” Erkin Koray'ın...“Cevabı' müziktir onun; sohbetini de müzikle yapar sanatını da... Ve şöyle der “Ben sanatçı takımıyla zaten fazlaca görüşmem, onları fazla da tanımam. Dolayısıyla arkalarından, hele isim vererek, hiç konuşmam. Çünkü ben, kendisine 'belki de gereğinden fazla' güvenen bir adamım! Sanat söz konusu olduğunda, benim şu gitar çalan bileğim konuşur, ağzım değil!”Sahneler kadar karakollar da çok uzağında değildir onun... Gerekçe mi yok? Konsere çıkmış, vermemişler parasını... Tamam, çok alışık değildirler uzun saça ama, laf da atıldı mı dayanamaz Baba... Bu kavgaların bilançosu ise hatırlandığı kadarıyla ve kendi anlatımıyla şöyledir“Bendenizin yüzünde 3 darp, 3'ü bıçak ve biri marangoz keskisi olmak üzere 7 yara izi vardır. 8 veya dokuzuncusu da var mıdır, hatırlamıyorum. Yıllar üzerini kapıyor çünkü... Bir de yara bende çabuk iyileşiyor. Öyle bir özelliğim var, Allah'ın lütfu. Sağ elimin beş parmağının beşi de sakattır. Bunlardan 3'ü kırık, ikisinin tırnağı bıçak darbesi dolayısıyla bozuktur. Vücudumdakileri ise sayamam. Burnum da üst taraftaki kırık oluncaya kadar daha bir düzgündü...”DİLLERE DESTAN BEYAZ GİTAR“Gitar ve Erkin Koray” için “Baba ile oğul” benzetmesi fazlaca abartı olmasa da onlarca gitarının arasında dillere destan olanı beyaz Gibson'dır. Onun içindir ki 'aman zarar görmesin' diye kemer tokası bile yana takılır... 50'li yıllara aittir, sayılıdır ve el yapımıdır, beyaz Gibson. Fotoğrafları bile, şimdilerin usta sanatçılarını kıskandırır. Örnek mi? Erkan Oğur... O, Elazığ sokaklarındaki konser afişlerinde tanışır Erkin Koray ve elindeki beyaz gitarla ve şöyle ifade eder hafızına kazılı o günleri "Beyaz Gibsonlı Erkin Koray benim için önemli bir 'resimdir'. İlk gördüğümden bu yana çok kıskanmışımdır."Hiç görüşmeden, uzakta ve habersiz, karşılıksız ve tarafı olmadan kurulan dostluklardan haberi var mıdır Erkin Baba'nın bilinmez ama, bunlardan sadece biri, Yeni Türkü grubunun kurucusu ve solisti Derya Köroğlu özetleyiverir onu“Erkin Koray hepimiz için bir baba... Bu “Baba” olma durumu yaşla ilgili değil. O, Türkiye'de rock alanında ilkleri gerçekleştirmiş, bildiği yolda ilerlemiş bir insan... Çok ileri görüşlü olduğu da ortaya çıktı. Türk-Ortadoğu ruhunu yansıtan müzik yapmaya o zamandan başlamıştır. Etkileyici bir masaldır o...”Erkin Koray Çocuk yaşta başlayan müzik tutkusu, delikanlılıkta kurulan gruplar, sahnede yalnızlıklar, ünlü gruplarla düetler, onlarca şarkı, yüz binlerce hayran... Kocaman bir 70 yıla sığan ancak ne anlatılsa da birçoğu dışarıda kalan yaşam...İyi ki doğdun Erkin Baba... İyi ki doğdun Erkin Baba...
iyi ki doğdun erkan abi