Vay Tiền Nhanh. Şişli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü randevu, adres, telefon , ulaşım harita ve yol tarifi bilgileri aşağıdaki gibidir. İstanbul'da Sağlık Kurumu Telefon 0 212 234 48 31 Randevu T 182 Adres Cumhuriyet Mahallesi, Abide-i Hürriyet Cd 3 C, 34380 Şişli/İstanbul, İstanbul Web Randevu Al Haritada Gör Hata Bildir Etiketler randevu al, Şişli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü, adres, telefon, yol tarifi al, ulaşım, nasıl gidilir, nerede, iletişim bilgileri, online randevu, e-randevu Kurum Haritası
Bugün 1 Aralık Dünya AİDS Günü. Dünya Sağlık Örgütü’nün bilinç ve farkındalık oluşması amacıyla 1988 yılında ilan ettiği günde dünya genelinde etkinlikler yapılıyor. İlk olarak 1981 yılında ABD’de tanısı konulan hastalık Haiti’li göçmenlerde gözleniyor. İki yıl sonrasında ise hastalığa neden olan HIV virüsü tespit ediliyor. HIV Pozitif virüsü Akut Ümmin Yetmezlik Sendoromu yani AIDS hastalığına neden oluyor. Türkiye’de ilk teşhisse 1985 yılında koyuluyor. İlk teşhisten bu yana HIV Pozitif 22 bin 345 kişide başvuru sonucu tespit edilirken, virüse bağlı AİDS hastası ise 1864 kişi. Toplumda çok yaygın olmadığı düşünülen hastalık 2010- 2018 yıllları arasında yedi kat arttı. 2010’da hasta saysı 539 iken 2018’e kadar en son veriler 3719 kişi oldu. Hastalığın en fazla görüldüğü yaş grubu ise gençler; 25-29 ve 30-34 yaş grubu hastalığın en çok görüldüğü yaşlar. Dünya Sağlık Örgütü'nün DSÖ 2017’deki son verilerine göre dünyada 36,7 milyon insan HIV Pozitif virüsü taşıyor. NASIL BULAŞIYOR? HIV, korunmasız cinsel ilişki, test yapılmamış kan, doku ve organ nakilleri, damar-içi ortak kullanılan şırıngalar ve kesici/delici alet yaralanmaları ile ve anneden-bebeğe bulaşabiliyor. NASIL BULAŞMAZ? HIV ile ilgili hastalığın nadir ve bilinmeyen bir hastalık olmasından kaynaklı bulaşmasına yönelik şehir efsaneleri de beraberinde geliyor. Sağlıkları için korunmak isteyen insanlar yanlış bilgilerle AİDS hastalarına ayrımcılığa varan tutumlar geliştirebiliyor yada gerekli olmayan endişeler yaşayabilir. Tokalaşmak, öpüşmek,sarılmak gibi temaslarla hastalık bulaşmıyor. Kamusal alanlarda bir arada olmak, aynı işyeri, okulda bulunmak, havuza birlikte girmek yada aynı tuvalet veya banyoyu kullanmak veya sinek ve böcek gibi canlılardan bulaşması mümkün değil. ÜCRETSİZ HIV TESTİ YAPTIRABİLİRSİNİZ Tüm illerde olmasada belediyeler aracılığıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Mersin illerinde ücretsiz ve kimlik bilgileri saklı tutularak HIV testi yaptırılabiliyor. Merkezlerde test öncesi ve sonrasında danışmanlık hizmeti veriliyor. İstanbul’da, Beşiktaş Belediyesi Sağlıklı Yaşam Merkezi ve Şişli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü. Ankara’da Çankaya Belediyesi Halk Sağlığı Merkezi. İzmir’de Konak Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü. Mersin’de Büyükşehir Belediyesi Kliniği ve Aile Danışma Merkezi. Bursa’da Nilüfer Belediyesi Gönüllü Test ve Danışmanlık Merkezi. .
İSTANBUL ŞİŞLİ BELEDİYESİ BOYSAN YAKAR GÖNÜLLÜ DANIŞMANLIK TEST MERKEZİBir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden aktivist dostumuz Boysan Yakar'ın adını taşıyan merkez ülkemizin en eski ve deneyimli Gönüllü Danışmanlık Test Merkezi olma niteliğini taşıyor. Hizmete bir süre ara verdikten sonra 1 Ekim 2015'ye yeniden açılan ve Şişli Belediyesi’ne ait Sağlık İşleri Müdürlüğü Binası’nda bulunan Merkez, hafta içi her gün saat saatleri arasında ücretsiz sağlık hizmeti veriyor. Merkezin lokasyon bilgisini edinmek için butona tıklayınBİL. ÖNEMSE. KORUN.
İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Samsun ve Bursa’da önyargısız bir ortamda ücretsiz ve anonim HIV testi yaptırabileceğiniz merkezlerden hizmet alabilirsiniz. HIV enfeksiyonuna dair toplumsal damgalama nedeniyle birçok birey HIV testi yaptırmaktan kaçınmaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Samsun ve Bursa’da kimlik bilgilerini vermeden, ücretsiz HIV testi yapılmasına olanak sağlayan merkezler sayesinde mahremiyet ihlali yaşamadan, test öncesi ve sonrası danışmanlık hizmeti alarak test yaptırabilirsiniz. Pozitif Yaşam Derneği – HIV Statüsünü Bilmeyen Kişilerin Teste Erişiminin Sağlanması Projesi Gilead Science desteğiyle yürüttüğümüz, HIV statüsünü bilmeyen kişilerin HIV testine erişimini sağlamayı amaçlayan proje kapsamında Adana ve Samsun’da, ücretsiz olarak test yaptırabilirsiniz. Kişiye özel ve tek seferlik test kodu almak için 0534 729 85 75 numaralı test hattımızı hafta içi her gün saatleri arasında arayabilirsiniz. Test kodunun yanı sıra doğru test süreleri, bulaş yolları ve HIV’e dair sorularınıza ilişkin test öncesi danışmanlık alabilirsiniz. Almış olduğunuz kodla Adana Seyhan’da bulunan test merkezinde hafta içi her gün 0800-1600 ve Cumartesi 0800-1200 arasında, Samsun Atakum’da bulunan test merkezinde hafta içi her gün 0830-1730 ve Cumartesi 0830-1300 arasında test yaptırabilirsiniz. İstanbul Pozitif Yaşam Derneği Test Projesi LGBTİ+ bireylerin kimlik bilgilerini vermeden ve ücretsiz Anti HIV antikor testi yaptırmalarını sağlayan projede Nişantaşı, Haseki ve Kadıköy olmak üzere İstanbul’da 3 laboratuvarda test yaptırabilirsiniz. Kişiye özel kodlarla yapılan testlerde kendi belirlediğiniz yöntemle sonuçlarınızı en geç 1 gün sonra alabilirsiniz. Önyargısız bir ortamda danışmanlık almak ve test yaptırmak için hafta içi her gün – saatleri arasında 0534 729 85 75 numaralı telefonumuzu arayabilirsiniz. Almış olduğunuz kodla pazar hariç haftanın her günü saatleri arasında test merkezlerimizden hizmet alabilirsiniz. İstanbul Beşiktaş Belediyesi Sağlıklı Yaşam Merkezi Beşiktaş Belediyesi Sağlıklı Yaşam Merkezinde hafta içi her gün – saatleri arasında kimlik bilgilerinizi vermeden ve ücretsiz danışmanlık ve test hizmeti alabilirsiniz. Cihannuma Mah. Bostancı Veli Sok. 5/A Abbasağa Parkı Yanı Tel +90 212 258 2416 İstanbul Şişli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü Şişli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü Danışmanlık ve Test Merkezinde hafta içi her gün akşam saatleri arasında kimlik bilgilerinizi vermeden ve ücretsiz danışmanlık ve test hizmeti alabilirsiniz. Şişli Belediyesi Ek Hizmet Binası 2. Kat, Merkez Mahallesi, Darülaceze Cad. No12/1 Şişli/İstanbul Telefon 0212 708 88 88 Ankara Çankaya Belediyesi GDTM Ankara’da yaşıyorsanız kimlik bilgilerinizi vermeden, ücretsiz danışmanlık ve test hizmeti almak için Çankaya Belediyesi Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi’ne başvurabilirsiniz. Maltepe mah. Şehit Gönenç Cad. Çankaya Belediyesi Maltepe Yerleşkesi Çankaya – Ankara Tel 0 312 230 5110 Maltepe Pazarı Karşısı – Eski Bin çocuk Korusu yeri İzmir Konak Belediyesi Gönüllü Danışmanlık ve Anonim HIV Test Merkezi İzmir’de yaşıyorsanız kimlik bilgilerinizi vermeden, ücretsiz danışmanlık ve test hizmeti almak için Konak Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne – saatleri arasında başvurabilirsiniz. Merkez randevulu hizmet vermektedir. Selçuk Mahallesi İkiçeşmelik Caddesi 676. sok. Cici park içi yolu no5 Konak / İzmir 0232 484 22 91 Bursa Nilüfer Belediyesi Gönüllü Test ve Danışmanlık Merkezi Bursa’da yaşıyorsanız kimlik bilgilerinizi vermeden, ücretsiz danışmanlık ve test hizmeti almak için Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi’ne başvurabilirsiniz. 0 0505 195 06 13 Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet; bir insanın cinsiyeti ve toplumsal cinsiyeti nedeniyle maruz kaldığı her türlü şiddettir. Şiddet denildiğinde akla ilk gelen genellikle fiziksel şiddet olur ancak fiziksel olmayan şiddet biçimleri de fiziksel şiddet kadar yaygındır ve kişinin beden ve ruh bütünlüğünü olumsuz olarak etkiler. Ayrımcılık; ırk, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi, meslek, yaş, dil, din, inanç, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, engellilik, siyasal ya da diğer görüşler gibi nedenlere dayalı olarak gerçekleştirilen ve kişinin hak ve özgürlüklerinin tanınmasını ve kullanılmasını engelleyen ya da doğrudan sınırlayan muamelelerdir. Ayrımcılığa neden olan muameleler, açık nedenlerle doğrudan, görmezden gelme ya da özel ihtiyacı gözetmeme yoluyla dolaylı olarak gerçekleşebilir. Nefret söylemi; ırkçı, cinsiyetçi ve heteroseksist nefret, yabancı düşmanlığı, hoşgörüsüzlük temelli saldırgan, aşağılayıcı ve tehdit edici yazılı, sözlü tüm ifade biçimleridir. Nefret söylemleri; milliyetçilik, ırkçı ya da cinsiyetçi merkeziyetçilik, ayrımcılık, azınlıklar ve göçmenlere karşı düşmanlık gibi diğer nefret biçimlerini yayar, teşvik eder, savunur ve haklı gösterir. Nefret suçu; kişi ve ya gruplara karşı ırk, dil, din, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi, meslek, etnik köken gibi sebeplerle oluşan ön yargılar nedeniyle işlenen ve genellikle şiddet içeren suçlardır. Sistematik şiddet ve ayrımcılık sonucu gelişen sürekli suçlar olabilir. Şiddet; maruz kalan kişinin yaşamı, özgürlüğü, iradesi, sağlığı ve bütünlüğüne zarar verici, geçici ya da sürekli olarak bunların varlığını engelleyen her türlü hal ve hareketlerdir. Şiddet davranışları, uygulayıcısı tarafından bilinçli olarak karşıdaki kişiye üstünlük ya da hakimiyet kurmak, istenilen hal ve harekete zorlamak, imtiyaz ya da ayrıcalık sağlamak, saygınlık ya da sevgi kazanmak gibi çeşitli maddi ve manevi çıkarlar elde etmek için uygulanır. Fiziksel şiddet; bedene yönelik her türlü saldırıdır. Tokat, tekme, sarsma, boğaz sıkma, yaralama, saç çekme, sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlama, işkence etme, öldürme gibi eylemlerdir. Psikolojik duygusal şiddet; kişinin ruh sağlığı ve bütünlüğünü hedef alır. Tek seferlik eylemlerden ziyade sürekliliği olan, tekrarlayan eylemler olabilir. Sürekli bağırmak, korkutmak, küfür ve hakaret etmek, başkalarıyla iletişimini kısıtlamak, giyim tarzına karışmak, sevdiği eşya ve hayvanlara zarar vermek, tehdit ve şantaj gibi eylemler örnek verilebilir. Ekonomik şiddet; maddi kaynakların ve gücün yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. Para vermeyerek cezalandırmak, koşullar imkan vermesine rağmen ihtiyaçları karşılamamak, mal ve gelire el koymak, çalışmasına engel olmak ya da kişiyi rızası dışında çalışmaya zorlamak gibi davranışlardır. Cinsel şiddet; rıza olmadan cinsel ilişkiye zorlamaktır. Cinselliği tehdit aracı olarak kullanmak, istismar etmek, evli olsa da olmasa da partnerini istemediği zaman ve koşullarda ilişkiye zorlayarak tecavüz etmek, sarkıntılık, cinsel temas, cinsel taciz, cinsel içerikli rahatsız edici muamele, zorla cinsel içerikli yayın izletmek, cinsel organlara zarar vermek, para karşılığı ilişkiye girmeye zorlamak, zorla kürtaj yaptırmak ya da zorla çocuk doğurtmak, bekaret kontrolü yaptırmak gibi çok çeşitli yollarla ve farklı boyutlarda olabilir. Cinsel taciz; ısrarcı ve istek dışı cinsel yaklaşım, söz, davranış ve temaslardır. Söz, bakış, vücut dili, posta ve e-mail, mesajlaşma aracılığı ile rahatsız etmek, öpücük atmak, cinselliği ima eden hediyeler göndermek gibi davranışlarla gelişir. Cinsel istismar; kişinin başkaları tarafından cinsel amaçlarla kötüye kullanılması, suistimal edilmesi ve istemediği halde başkalarının cinsel davranışlarına hedef olmasıdır. Ensest; kişinin anne, baba, kardeş, büyükanne ve büyükbaba, amca, teyze gibi yakın akrabaları ile cinsel ilişkisidir. Taraflardan birinin rızası olmamasına rağmen ödül, kandırılma, baskı ve tehdit ile zorlama gibi koşullarda cinsel istismar ve cinsel taciz konusu bir suç olarak tanımladır. Toplumsal tabu olduğu için ortaya çıkarılması oldukça zordur. Flört şiddeti; partnerler veya eski partnerler arasında farklı derecelerde zarar verici olabilen her türlü kontrol edici ve hükmedici davranıştır. Aşağılama, küçümseme, hesap sorma, kontrol etme, arkadaşlarını kısıtlama, olayların sorumluluğunu üstlenmeme, kendine zarar verme ve intiharla tehdit etme gibi davranışların tümüdür. Dijital şiddet; kişilerin mail, kısa mesaj, sosyal medya mesajlaşmaları gibi teknoloji ve dijital tabanlı yollarla tehdit edilmesi, şantaja maruz kalması, tacize uğraması gibi durumların tümüdür. Genel şiddet olgusuna tümünün yol açan davranışların dijital tabanlı araçlarla yönlendirilmesidir. Ev içi şiddet; aynı yaşam alanını paylaşan ya da aynı evi paylaşmasa da aile üyesi olan ya da sayılan kişiler arasındaki fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet, ısrarlı takip gibi tüm şiddet biçimlerine neden olan davranış ve tutumlardır. Israrlı takip; aşırı gözetleme, partnerinin ya da eski partnerinin yaşamı hakkında casusluk yapma, partnerin ne zaman nerede olduğunu kendisiyle paylaşması için baskı yapma, sürekli telefonla arama gibi davranışlarla belirli bir süre boyunca tekrarlanan davranışlarla rahatsız etme, korkutma ve baskılamadır. İnsan ticareti; kişilerin cinsel kölelik, zorla çalıştırma ya cinsel istismara yönelik para karşılığı satılması, kullandırılmasıdır. Para karşılığı evlilik için eş sağlama, organ ve dokusunu satmaya zorlama, taşıyıcı annelik ya da dış döllenmeye zorlama gibi farklı amaçlara yönelik gerçekleşebilir. Çocukların ticari cinsel sömürüsü; çocukların para, mal yada menfaat karşılığında yetişkinlerle cinsel ilişkiye girmeye ve cinsel haz aracı olarak kullanılmaya zorlanması, yakınları ya da yabancılar tarafından ticari bir araç haline getirilmesidir. Şiddetin gözle görülür olmaması, var olmadığı ve kişileri olumsuz yönde etkilemediği anlamına gelmez. Her türlü şiddet suçtur, önlenmeli ve cezalandırılmalıdır. Töre, namus, gelenek, görenek gibi toplumsal nedenler şiddete gerekçe olarak gösterilebilir ancak giyim ve kişinin kendini ifade ettiği davranış şekli, evlilik dışı ilişki veya çocuk sahipliği, bakire olmamak, boşanmak ya da ayrılmak istemek, çalışmak istemek gibi durumların bahane edilmesi şiddetin cezasını hafifletmez. Şiddet, hem uluslararası insan hakları koruma mekanizmalarında hem de ulusal hukuk kurallarınca, gerekçesi her ne olursa olsun kabul edilemez bir durum ve temel insan hakları ihlalidir. Şiddet önlenmeli ve gerçekleşmesi durumunda cezalandırılmalıdır. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi için en temel alınabilecek uluslararası sözleşmeler aşağıdaki gibidir; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi İHEB Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi CEDAW İstanbul Sözleşmesi Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi Bu sözleşmeler, imzacı ülkelere toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek için gerekli önlem ve koruma tedbirlerinin alınması ve şiddete dayalı ihlal durumlarının cezalandırılması yükümlülüğünü verir. İstanbul Sözleşmesi’nde toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin sadece kadınları değil, erkekleri de etkileyebileceği vurgulanmış ve Toplumsal Cinsiyete Dayalı İltica Talepleri maddesinde; – Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin zulüm olarak ve tamamlayıcı/ikincil korumayı gerektiren ciddi bir hasar biçimi olarak tanımlanabilmesi için yasal tedbirlerin alınması, – Tüm gerekçelerin toplumsal cinsiyete duyarlı biçimde yorumlanmasını ve bu yorumlama ile zulüm görme tehlikesi tespit edilirse başvuru sahiplerine mülteci statüsünün tanınmasını, – İltica başvurusu yapanlar için ülkeye kabul usulleri ve destek mekanizmalarının toplumsal cinsiyete duyarlı olmasının yanı sıra, mülteci statüsünün korunması ve toplumsal cinsiyete duyarlı uluslararası koruma başvurusu ve sığınma usullerinin oluşturulması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik kararlara yer verilmiştir. Yine İstanbul Sözleşmesi’nde Temel Haklar, Eşitlik ve Ayrımcılık Yapılmaması maddesi ile sözleşme hükümlerinin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, görüş, köken, mülk, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni durum, göçmen ya da mülteci olma ya da başka bir statü gibi herhangi bir temele dayalı ayrımcılık yapılmaksızın herkes için uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 6284; şiddet ya da şiddet uygulanma tehlikesi olması halinde herkesin bu durumu resmi makamlara şikayet edebileceğini söyler. Kanun, şiddete karşı alınabilecek tedbir kararları ve uygulanmasına yönelik esasları, Şiddet Önleme Merkezlerinin kurulması ve yürütülmesine dair esasları, şiddet mağdurları için maddi ve sosyal yardım esaslarını düzenler. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu YUKK; cinsiyete dayalı şiddete maruz kalmış kişileri özel ihtiyaç sahibi olarak tanımlar . Şiddet mağdurları, ihtiyaç duydukları tıbbi tedaviyi alma hakkına sahiptir ve şiddetten kaynaklı mağduriyet ortadan kalkıncaya kadar sınır dışı edilemezler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca hazırlanan 2016 – 2020 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nda mültecikadınların şiddetten korunmasına yönelik faaliyetler planlanmıştır. Bunlardan bazıları ; – mülteci kadın ve çocukların koruyucu ve önleyici hizmetlerden faydalanmasının sağlanması, – Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin ŞÖNİM hizmetlerden mülteci kadınların da yararlanabileceği şekilde düzenlenmesi, – ALO 183 Sosyal Destek Hattından mülteci kadınların da yararlanmasının sağlanması, – Şiddetle mücadele için hazırlanacak materyallerde mültecilerin göz önünde bulundurulması, mülteci kadınların yerel ve ulusal düzeydeki çalışmalara dahil edilmesidir. En genel anlamıyla travma; bir olaya ya da derin üzüntü yaratan ya da rahatsız eden bir tecrübeye psikolojik ya da duygusal tepki olarak tanımlanabilir. Kaza geçirme, hastalık veya yaralanma, şiddete maruz kalma, sevilen birini kaybetme veya boşanma gibi üzücü birçok deneyim kişilerde travma etkisi yaratabilir. Herkes travmatik bir olayı farklı şekilde deneyimler çünkü hepimiz hayatımızdaki daha önceki deneyimler ışığında yeni olumsuz deneyimlerle yüzleşiriz. Yaşadıkları ülkede yoğun çatışma ve şiddet ortamında bulunmaları, sığınma için yer değiştirme, kayıplar, ev sahibi toplumla yaşanan uyum sorunları ve diğer sosyo-ekonomik zorlukların yarattığı travmalar; kişi ve grupları şiddete daha açık hale getirirken şiddete maruz kalmanın etkileri de tüm bu travmalarla birleşir. Kişi yaşadığı travmayla başa çıkamadığında gündelik yaşamına yayılan birçok belirtiyle karşılaşabilir. Şiddet mağduru kişilerde görülebilecek psikolojik ve psiko-sosyal etkilerin bazıları aşağıdaki gibidir; -Yaralanma gibi fiziksel beden bütünlüğünün zarar görmesinden kaynaklı ağrı ve acıların getirdiği psikolojik yıpranma – Depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu – Özgüven kaybı – Yoğun biçimde hissedilen suçluluk, korku, kaygı, utanç gibi duygular – Uyku bozuklukları ve iştah bozuklukları – Bedensel Belirti Bozuklukları – İntihar davranışına kadar uzanan kendine zarar verme davranışları – Panik Bozukluk gibi kaygıya bağlı gelişen bozukluklar – Bağımlılıklar Tüm bu travmatik deneyimler kişilerde zihinsel sağlığın gelişmesini ve psiko-sosyal problemlerin aşılmasını engeller. Bu tür bir ortam içerisinde psiko-sosyal destek alımı, mültecilerin yaşadıkları deneyimlerle baş edebilmesinde ve ona karşı direnç kurabilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Psiko-sosyal destek, kişilerin travma sonrası ortaya çıkabilecek psikolojik uyumsuzluklara karşı güçlendirilmesi, travmaya bağlı belirtilerin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasını, bozulan sosyal ilişkilerin yeniden geliştirilmesi, kişilerin kendi potansiyellerini fark etmelerinin sağlanması, güçlendirilmesi ve desteklenmesini kapsar Psiko-sosyal destek; – Travma sonrası kişilere psikolojik destek verilmesi, psikiyatrik hizmetlere ihtiyaç duyanların belirlenerek yönlendirilmesini, – Diğer sosyal ve maddi yardımların toplumsal yapıdan kaynaklı koşullarla uygun olarak sürdürülmesini, – Kişi ve gruplara katılım imkanı vererek kendi ihtiyaçlarını belirlemeleri, çözüm için harekete geçmelerinin sağlanmasını, – Hali hazırda yürütülen hizmetlerle yararlanıcıların buluşmasını, – Olası acil durumlara karşı kişilerin hazırlıklı olmasını ve baş etme becerilerinin geliştirilmesini sağlar. Psiko-sosyal destek hem kamu kurumları hem de sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli şekillerde sağlanabilir; İhtiyaç ve Kaynak Değerlendirmesi; kitlesel travmalar sonrası etkilenme derecesi ve var olan destek hizmetlerinin değerlendirmesi ve planlanmasıdır. Psikolojik İlk Yardım; travma sonrası kişilerin duygularını ve kendilerini ifade etmelerinin sağlanması, temel psikolojik bilgilerin verilerek rahatlatılmasıdır. Grup görüşmeleriyle, bilgilendirme amaçlı dağıtılan broşürlerle, medya araçlarıyla gerçekleştirilebilir. Sevk Etme ve Yönlendirme; psikolojik ve psikiyatrik desteğe ihtiyaç duyduğu tespit edilen kişilerin ilgili hizmetleri alabilmeleri için uzmanlara ve kurumlara yönlendirilmesidir. Bilgi Merkezi Oluşturma; temel korunmaya ilişkin bilginin tüm ihtiyaç sahipleriyle paylaşılabileceği, kolay ulaşılabilir bir bilgi merkezinin oluşturulmasıdır. Toplumu Harekete Geçirme; travma sonrası rehabilitasyon ve psiko-sosyal destek çalışmaları için toplumsal katılımın sağlanması, bu farkındalık yaratılmasıdır. Sosyal Projeler; sıklıkla kullanılan yöntemlerden biridir. Travma sonrası kişilerin sosyal ve toplumsal yaşama katılarak başa çıkma kapasitelerinin gelişmesini, yeniden yaşamın kontrolünü sağlama duygusunun kazanılmasını sağlar. Eğitimler; en yaygın psiko-sosyal destek biçimidir. Travma sonrası etkilenen kişiye ya da bu alanda çalışan sosyal çalışmacı ve diğer uzmanlara eğitim yoluyla ulaşılarak güçlendirme yapılır. Şiddet mağdurları için psiko-sosyal desteğin şiddet konusunda uzman sosyal çalışmacılarca yapılması ve yararlanıcıların şiddete maruz kalma nedenleri de göz önünde bulundurularak özel ihtiyaçlarının gözetilmesi son derece önemlidir. Ancak kişiye özgü ihtiyaçların ilk etapta tespit edilmesi her zaman mümkün değildir. Ulaştığınız psiko-sosyal destek size iyi gelmiyorsa sorununuz çözümsüz değil, aldığınız destek size uygun olmayabilir. Lütfen bu durumu temasa geçtiğiniz sosyal çalışmacı ve uzmanlarla paylaşın. 28/4/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylar sebebiyle Türkiye’ye sığınan kişiler “geçici koruma” adı verilen ayrı bir uygulamaya tâbidir. Türkiye, bu uygulama uyarınca Suriye’den Türkiye’ye sığınan kişilere yasal olarak Türkiye’de kalma ve bazı hak ve hizmetlerden yararlanma hakkı tanır. Mevcut uygulamada, Suriye’den gelerek Türkiye’ye sığınan Suriye vatandaşları, vatansızlar ve daha önce Suriye’de ikamet etmekte olan Filistinliler GİGM tarafından bu kapsamda Suriye’den gelen sığınmacılara hali hazırda “geçici koruma” kapsamında Türkiye’de kalma hakkı tanındığından bu kişilerin ayrıca bir “uluslararası koruma” başvurusu yapmaları gerekmez. Bu sebeple, mevcut uygulamada geçici korumadan yararlanan kişiler ayrıca bir uluslararası koruma başvurusu yapamaz. Geri göndermeme ilkesi, 1951 Cenevre Sözleşmesi’nin getirdiği en önemli uygulamalardan biridir. 1951 Cenevre Sözleşmesi mülteci ve sığınmacıların zulüm tehlikesinin olduğu yerlere geri gönderilmesini yasaklanır. Bu ilke bir uluslararası gelenek hukuku kuralıdır. Geri göndermeme ilkesinin 2 istisnası bulunmaktadır – Kişinin bulunduğu ülkenin güvenliği için tehlikeli sayıldığına dair ciddi sebeplerin varlığı, – Kişinin ciddi bir adi suçtan mahkum olması nedeniyle kesin hükümle mahkum olması için söz konusu ülkenin halkı açısından tehlike oluşturmaya devam etmesi. Bu istisna durumlar kişinin gönderilmesinin onu işkence, zalimane ve insanlık dışı muameleye maruz bırakacağına dair riskin varlığı halinde uygulanmaz. Geri Göndermenin Gerçekleşebileceği Durumlar Türkiye’de geri göndermeme ilkesi, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu YUKKile düzenlenir. YUKK kapsamında geri gönderilmeme ilkesine rağmen sınır dışı edilebilecek kişiler tanımlanmıştır. – Terör örgütü veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar – Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananla – Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar – Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar – Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler – İkamet izinleri iptal edilenler – İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler – Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler – Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler – Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler – Uluslararası koruma başvurusu reddedilenler, uluslararası korumadan hariçte tutulanlar, uluslararası koruma başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilenler, uluslararası koruma başvurusunu geri çekenler, uluslararası koruma başvurusu geri çekilmiş sayılanlar, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar – İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar – Uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi olup ülke güvenliği için tehlike oluşturduğuna dair ciddi emareler bulunanlar Sınır dışı edilebilecekler arasında “Türkiye’de bulunduğu süre boyunca geçimini meşru olmayan yollardan temin etme”1-ç, “Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar” 1-d ve “Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler” 1-ğ ibarelerinin yer alması çoğu zaman kolluk kuvvetlerince hedef haline gelebilen seks işçiliği yapan ve HIV ile yaşayan mültecileri geri gönderilme riskine açık hale getirir. Bunun yanı sıra 2016 yapılan değişiklikle eklenen 2. fıkra; terör ve suç örgütü mensupları, kamu düzeni veya kamu güvenliği ile kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar için geri gönderilmeme ilkesinin koruma ve koruma başvuru sürecinin her aşamasında askıya alınabileceğini söyler. Geri Gönderme Kararına Karşı Yargı Yolu Sınır dışı etme kararı, gerekçeleriyle birlikte hakkında sınır dışı etme kararı alınan kişiye, yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilerek kararın sonucu, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirilir. İdare mahkemesine başvuru ve özellikleri Kişi, yasal temsilcisi ya da avukatı sınır dışı etme kararının tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez. Bireysel başvuru hakkı Anayasa ile herkese tanındığından hakkında sınır dışı etme kararı alınan kişi idare mahkemesinin kararı üzerine Anayasa Mahkemesine başvurabilir. İdari Gözetim Kararı ve Geri Gönderme Merkezleri Geri gönderme kararı alınanlardan kişiler eğer aşağıdaki koşullara sahipse haklarında valilik tarafından idari gözetim kararı alınabilir; Kaçma ve kaybolma riski bulunanlar, Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal edenler, Sahte ya da asılsız belge kullananlar, Kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayanlar, Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar. Haklarında idari gözetim kararı alınanlar Geri Gönderme Merkezlerinde GGM tutulurlar. GGM’ndeki idari gözetim süresi altı ayı geçemez. Ancak bu süre, sınır dışı etme işlemlerinin yabancının iş birliği yapmaması veya ülkesiyle ilgili doğru bilgi ya da belgeleri vermemesi nedeniyle tamamlanamaması hâlinde, en fazla altı ay daha uzatılabilir. İdari gözetiminin devamına gerek olmadığı belirlenen kişiler İçişleri Bakanlığı’na bildirilir. Bakanlığın uygun görmesi halinde bu kişiler hakkındaki idari gözetim kararı kaldırılır ve kendisine Çıkış İzin Belgesi verilir. Bu yabancılardan belli bir adreste ikamet etmeleri veya istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir. İdari gözetime alınan kişilere Geri Gönderme Merkezlerinde GGMkaldıkları sure boyunca; Acil ve temel sağlık hizmetleri, Yakınlarına, notere, yasal temsilciye ve avukata erişme ve bunlarla görüşme yapabilme, ayrıca telefon hizmetlerine erişim, Ziyaretçileri, vatandaşı olduğu ülke konsolosluk yetkilisi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği görevlisiyle görüşebilme imkânı sağlanır. Ayrıca Çocukların yüksek yararları gözetilir, aileler ve refakatsiz çocuklar ayrı yerlerde barındırılır, Çocukların eğitim ve öğretimden yararlandırılmaları hususunda, Millî Eğitim Bakanlığınca gerekli tedbirler alınır. Öz bakım ve temel hijyenle ilişkilidir. El, yüz temizliği, banyo alışkanlığı cinsel hijyeni de doğrudan etkiler. Cinsel hijyeni sağlamak için öneriler; – Elleri sabun ve su ile sık sık yıkamak – Dış üreme organlarını temiz ve kuru tutmak – Dış üreme organları temizliğinde jeller, ıslak mendil, parfümlü solüsyonlar vb. kullanmamak – Pamuklu ve vücudu sıkmayan iç çamaşırları kullanmak, iç çamaşırı temizliğine önem vermek – Cinsel ilişki sonrası ve tüm diğer durumlarda idrar yapma isteğini ertelememek – Hijyenik ped ve tampon kullanımında en fazla 3 – 4 saatte bir ped ve tamponu değiştirmek, her değiştirmede üreme organı temizliğini yapmak – Başkalarına ait havlu, mayo, iç çamaşırı vb. kullanmamak – Olası hastalıklarda erken tanı için düzenli sağlık kontrolü yaptırmak – Cinsel ilişki öncesi diş fırçalamamak, bu evrede ağız bakımını sadece ağız çalkalama ürünleri ile yapmak. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları temel insan hakları olmalarına rağmen genel ahlak kurallarının oluşturduğu toplumsal baskı mekanizmaları nedeniyle pek çok kişi CSÜS sağlık hizmeti alamamaktadır. Bu durum, özellikle sağlık hizmetleri aracılığıyla ve esnasında damgalanma, sosyal yaşantısı, aile ortamı, iş ve eğitim hayatında ayrımcılığa maruz kalma riski yüksek olan genç kadınlar, LGBTİ’iler, HIV ile yaşayanlar ve seks işçileri gibi kişi ve gruplar söz konusu olduğunda daha da ciddi hale gelmektedir. Her türlü cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetine erişim herkesin eşit derecede sahip olduğu bir temel insan haklarıdır. Bu hizmetlere erişimde doğrudan doktorun hastayı reddetmesi, kişisel bilgilerin gizliliğinin korunmaması, kötü muamele ve aşağılamaya maruz kalmak vb. ya da dolaylı olarak kırılgan gruplara özel sağlık hizmetlerinin planlanmaması, sağlık kurumlarının güvenli ve kullanıcı dostu olmaması, ekonomik güçlükler vb. ayrımcılığa uğramanız, şiddet ve tehditle karşılaşmanız durumunda hizmet birimlerine gelerek ya da ücretsiz Destek Hattını arayarak karşılaştığınız hak ihlali durumlarına karşı hukuki danışmanlık, psiko-sosyal destek, bireysel bilgilendirme ve farkındalık artırma, grup temelli farkındalık çalışmaları, vaka yönetimi ve benzeri hizmetlerden faydalanabilirsiniz. 0850 888 0539 Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA, özellikle 2011’de Suriye’deki iç savaş kaynaklı insani kriz sonrasında, Suriyeli mültecilere yönelik insani yardım çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından onaylanan Birleşmiş Milletler Bölgesel Mültecilere Yardım ve Dayanıklılık Planı UN Regional Refugee and Resilience Plan – 3RP kapsamında insani yardım müdahalelerini geliştiren ve uygulayan UNFPA, mültecilerin ihtiyaçlarının tespiti, var olan ihtiyaçlara yönelik hizmet sunumlarının gerçekleştirilmesi ve koruma alanındaki hizmet mekanizmalarına etkili bir şekilde erişebilmeleri için faaliyetler gerçekleştirmektedir. UNFPA, Pozitif Yaşam Derneği ve Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği ortaklığında Kilit Mülteci Nüfusunun Koruma Hizmetlerine Erişiminin Önündeki Engellerin Azaltılması amacıyla bir proje yürütülmektedir. Avrupa Komisyonu Sivil Destek ve İnsanı Yardım Birimi ECHO tarafından finanse edilen ve Ocak 2018 – Haziran 2019 tarihleri arasında yürütülen proje kapsamında, farklı illerde kurulan hizmet birimlerinde sunulan hizmetlere ek olarak, yararlanıcıların hizmet birimleri dışındaki korunma hizmetlerine erişimlerini güçlendirmeyi hedefleyen savunuculuk çalışmaları gerçekleştirilmektedir. DESTEK MEKANİZMALARI VE HİZMETLER Proje kapsamında üç ana destek mekanizması yer alır; Hizmet Birimleri, Saha Çalışması ve Destek Hattı. Hizmet Birimleri Hizmet Birimleri, mültecilere yönelik destek faaliyetlerinin doğrudan yürütüleceği yerdir. Ankara, Denizli, Eskişehir ve İstanbul2 olmak üzere toplam 5 tanedir. Hizmet birimlerinde bilgilendirme, farkındalık yaratma, vaka yönetimi, danışmanlık gibi çeşitli faaliyetler hem bireysel hem de gruplara yönelik olarak yürütülür. Proje kapsamındaki hizmetlerden herhangi birine ihtiyaç duyduğunuzda doğrudan Hizmet Birimlerine başvurabilirsiniz. Saha Çalışması Saha faaliyetleri temel olarak Hizmet Birimlerinin bulunmadığı illerde ya da Hizmet Birimlerine erişimin mümkün olmadığı bölgelerde programın amacına yönelik destek hizmetlerini sürdürebilmek için planlanmıştır. Saha çalışanları, hedef mülteci gruba ulaşarak çalışma alanı konularında bilgilendirme, vaka tespiti ve ilgili diğer kurumlara yönlendirme yaparlar. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakkında bilgilendirmeler, uluslararası koruma mevzuatı ve Türkiye’deki başvuru mekanizmalarına erişim ile ilgili hukuki destek, partner ve iş birliği yapılan kurumlar aracılığıyla çeşitli güçlendirme faaliyetleri, saha çalışanlarının birebir teması ile tespit edilen şiddet vakaları için vaka yönetimi ve ihtiyaç duyulan diğer konularda gerekli yönlendirmeler yapılır. Destek Hattı Yararlanıcılara yaygın bir şekilde ulaşmak amacıyla kurulmuştur. Destek Hattı aracılığı ile hizmet birimlerindeki hizmetler ile ilgili bilgi alabilir ve her türlü sorunuzu iletebilirsiniz. Destek hattı aracılığıyla, yürütülen destek faaliyetlerinden yararlanabilmek için gerekli bilgiyi edinebilir ve bunun yanı sıra ihtiyaç duyduğunuz konularda çeşitli kurumlara yönlendirilebilirsiniz. 7/24 faaliyet gösteren Destek Hattı’na 0850 888 0 539 numarasını arayarak ulaşabilirsiniz. Destek hattını ücretsiz bir şekilde Türkiye’nin her yerinden arayabilirsiniz. Hizmetlerden Nasıl Yararlanabilirim? I – Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı CSÜS Cinsel sağlık, üreme sağlığı ve genel sağlık hizmetleri hakkında bireysel bilgi alabilir ya da Hizmet Birimlerinde bu konulardaki grup farkındalık çalışmalarınaatölyeler, söyleşiler vb. katılabilirsiniz. HIV/AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar CYBE konusunda Hizmet Birimleri ve Destek Hattı aracılığıyla bireysel bilgilendirme ve danışmanlık hizmeti alabilir ya da Hizmet Birimlerine gelerek grup farkındalık çalışmalarınaatölye, söyleşi vb. katılabilirsiniz. HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yönelik test, tanı ve tedavisi için ilgili sağlık birimlerine yönlendirme desteği isteyebilirsiniz. Cinsiyet geçiş sürecinin sağlık boyutuna ilişkin bireysel bilgilendirme alabilir ya da grup farkındalık çalışmalarına katılabilir, ilgili sağlık birimlerine yönlendirme desteği isteyebilirsiniz. CSÜS ve genel sağlık hizmetlerine erişim hakkı ile ilgili grup farkındalık çalışmalarına katılabilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuz anda bilgi isteyebilir, ihlallerle karşılaştığınızda hukuki danışmanlık ve vaka takibinin yapılmasını isteyebilirsiniz. CSÜS ve genel sağlık konularında bilgi, eğitim ve iletişim materyallerinden edinebilirsiniz. Ücretsiz olarak sağlanan kondomlardan yararlanabilirsiniz. II – Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet TCDŞ Hizmet Birimlerine gelerek temel insan hakları, adalete erişim, şiddet ve koruma mekanizmaları ile ilgili grup farkındalık çalışmalarına katılabilir ya da bireysel bilgilendirme hizmeti alabilirsiniz. Şiddet, ayrımcılık ve hak ihlalleriyle ilgili bilgi materyallerinden edinebilirsiniz. Şiddet ve/ya ayrımcılığa maruz kaldıysanız psiko-sosyal destek alabilir, acil tıbbi destek mekanizmaları ve psikiyatrik desteğe erişim için yönlendirme isteyebilirsiniz. Şiddet mağduriyeti sonrası cezai ve koruma işlemleri için hukuk danışmanlığı alabilir, güvenlik ve diğer koruma mekanizmalarına erişmek için yönlendirme ve takip desteğinden yararlanabilirsiniz. Şiddete maruz kalmanız durumunda vaka yönetimi desteği alabilirsiniz. Vaka yönetimi, şiddet mağdurlarının beden ve ruh bütünlüğünün korunmasını temel alarak şiddet sonrası destek süreçlerinin bütüncül olarak planlanması, takibi ve sonuçlandırılmasını kapsar. Güvenlik ve koruma başvurusu için hukuki destek ve yönlendirme, tıbbı destek hizmetlerine yönlendirme ve psiko-sosyal destek danışmanlığı sağlanır. Hizmet Birimlerine gelerek ya da doğrudan 0850 888 0 539 numaralı Destek Hattını arayarak destek isteyebilirsiniz. III – Uluslararası Koruma Alanına Dair Özel Hususlar Uluslararası koruma hakkında Hizmet Birimlerindeki grup farkındalık çalışmalarına katılabilir, Danışma Hatta ile bilgi alabilir, eğitim ve bilgilendirme materyallerinden yararlanabilirsiniz. Kayıt, yer değiştirme, üçüncü ülke yerleştirmeleri ile ilgili Hizmet Birimleri ve Destek Hattı üzerinden bilgi alabilirsiniz. Kayıt, yer değiştirme, üçüncü ülke yerleştirmeleri için ilgili kurumlara il göç idareleri, BMMYK, il emniyet müdürlükleri, STK’lar başvuru için yönlendirme ve süreç takibi desteği isteyebilirsiniz. Geri gönderilme riskinizin olduğunu düşündüğünüz durumlarda ya da acil bir geri gönderilme durumunda Danışman Hattı’nı arayarak hukuki destek isteyebilirsiniz.
İstanbul Şişli Belediyesi, LGBTİ bireylere yönelik sağlık hizmetleri vermeye başladı. Cumhuriyet Halk Partisi CHP Şişli Belediye Başkanı Danışmanı Boysan Yakar, başta trans bireyler olmak üzere LGBTİ’lerin tedavi hakkına erişimde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle belediyenin bu çalışmaya başlama kararı aldığını belirtti. İstanbul’da LGBTİ nüfusun en yoğun yaşadığı ilçelerden biri olan Şişli Belediye Başkanı İnönü, SPoD LGBTİ Derneği’nin yerel yönetimlerin LGBTİ haklarının hayata geçirilmesindeki sorumluluklarını hatırlatmak üzere hazırladığı LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü’nü ilk imzalayan CHP’li belediye başkan adayı olmuştu. LGBTİ’lerin sağlık hakkına erişimi kısıtlı Yakar, “Özellikle transların tedavi hakkından nasıl men edildiğini son 20 yılın medya arşivlerinde bulabiliyoruz. Ben de 11 yıldır LGBTİ hareketinin içinde bir insan olarak bu duruma bilfiil şahit oluyorum. Bunun yanı sıra cinsel yönelimi nedeniyle doktorların hastaları reddettiğini, tedavi etmek istemediğine dair bilgiler alıyoruz” diye konuştu. Belediyenin LGBTİ’lerin sağlık konusunda özel ihtiyaçlarına yönelik hizmet verdiğini söyleyen Yakar, bir taraftan sağlık personelinin toplumsal cinsiyet ve LGBTİ konularında eğitim alacağını da anlattı. “Belediyemiz LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü’nün ilk imzacılarından olmuştu. Bu kapsamda Lambdaistanbul ve SPoD LGBTİ dernekleriyle belediye arasında yapılan toplantılarda sağlık hakkına erişim talebi öne çıktı. Birçok alanda faaliyet göstereceğiz ama önce sağlıktan başladık. “Özellikle sağlık kliniğinin saat uygulamasında değişikliğe gitme kararı aldık çünkü bilhassa translar gece geç saate kadar çalışmak zorunda olduğu için mevcut sağlık hizmetlerinden etkin bir şekilde yararlanamıyordu. Bunun yanısıra doktor ve sağlık personelinin ayrımcı tavırlarına maruz kalabiliyorlardı.” Bu nedenle Şişli Belediyesi'nin Kurtuluş’taki Sağlık İşleri Müdürlüğü Binası'nda bulunan polikliniğin çalışma saatleri uzatıldı, poliklinik bünyesinde bir aile hekimi haftanın beş günü saat 2000'a kadar hizmet vermeye başladı. Rumuzla kayıt, ücretsiz, anonim test imkanı LGBTİ'lere yönelik sağlık hizmetlerinin daha geniş kapsamlı verilmesi amacıyla poliklinikte HIV, Hepatit ve benzeri cinsel yolla bulaşan hastalıklar için 3 ayda 1 ücretsiz tahlil, rumuz ile kayıt ve anonim test imkanı da sağlanacak. Yakar, belediyenin sağlık biriminin karşılayabileceği tüm hizmetleri sağlayacağını söylerken, “Tabii tedavi süreçlerinde, müdahale gerektiren durumlarda, yani polikliniğin kapasitesinin yetmediği vakalarda hastaneye gitmeleri gerekecek” dedi. Şişli Belediyesi’nin bu uygulamasından, sadece Şişli’de yaşayanlar değil, tüm LGBTİ bireyler faydalanabilecek. ÇT
şişli belediyesi sağlık işleri müdürlüğü hiv